AKİT MENÜ

Gündem

Her yönden saldırı altındayız! "Eşcinselliğin yayılması Siyonizme hizmet ediyor"

Son zamanlarda artan ‘eşcinselliği yayma operasyonları’nı yeniakit.com.tr’ye değerlendiren Serdengeçtiler İlim ve Kültür Derneği Başkanı Uğur Türker, bu operasyonların, Siyonist projelere hizmet ettiğini söyledi.

 Oğuzhan Çağlar   yeniakit.com.tr 

Eşcinselliğin yayılması operasyonlarını yeniakit.com.tr’ye değerlendiren Serdengeçtiler İlim ve Kültür Derneği Başkanı Uğur Türker, “Siyonizm eşcinselliği en güçlü şirketleri ile fonluyor, medya imparatorluğu ile reklamını yapıyor, sinema ile normalleştiriyor, bilim ile meşrulaştırıyor, devletler üstü kurumlarıyla dokunulmaz kılıyor.” dedi.

“Eşcinselliği yaymaktaki en vahşi argümanları ‘bilim’”

“Yiyip içtiklerimizden giydiklerimize kadar her yönden saldırı altındayız.” diyen Türker, şöyle konuştu: “Araştırmalarımız neticesinde gördüğümüz en vahşi argümanları ‘bilim’. Bilim son asırda tartışılamaz bir hale getirildi. ‘Bilimsel ise doğrudur’ ön kabulü zihinlere yerleştirildi. Oysa ki bilim yıllardır sürekli kendisini tekzip ederek ilerliyor. Bir gün ‘a’ dediğine ertesi gün ‘b’ diyor. İnsanların bu ön kabulden kurtulmaları şart. Bilimsel çalışmalar neticesinde eşcinselliği önce bir hastalık olarak kabul ettirdiler. Ardından normal bir içgüdü haline çevirdiler. Yarın ne olacak bilemiyoruz. Fakat insanların çoğu bu sözde bilimsel saçmalıkları hiç sorgulamadan kabul etti."

Dizilerle özendiriyorlar

Türker şöyle devam etti: "Bilimin ardından konuşmamız gereken ikinci araçları sinema. Birkaç gün önce Netflix platformunun, LGBTİ derneklerine 60 milyon dolarlık bir yardım vaadi oldu. Bunun dışında yayınladığı eşcinsellik temalı dizilerle bu sapkınlığı normalleştiriyor. Daha da rezil olanı yayınladığı çizgi filmlerde dahi bu propogandayı yapıyor olması. Tazecik zihinlere bu ahlaksızlık aşılanıyor. Sadece Netflix değil, dünya üzerinde dev bir ekip var bu işin arkasında. Sinema sektöründe ciddi bir etki alanları var. Batı menşeili dizi, film ve animasyonlardan insanlarımız uzak durmalı.”

“Gıdalar da bu hususta dehşetli birer unsur!”

Eşcinselliği yaymak noktasında kullanılan yollardan birinin de gıdalar olduğunu söyleyen Türker, şu ifadeleri kullandı: “Berkeley Üniversitesi’nde yapılan bir deneyde mısır yetiştirilmesinde kullanılan atrezine isimli bir maddeyi kurbağalara veriyorlar. Deney sonunda kurbağaların %70’inde kısırlaşma %10’unda dişileşme görülüyor. Bu madde bizim yediğimiz ‘mısır’da, kullandığımız ‘mısır özü yağı’nda mevcut. GDO’lu gıdalara dişilik hormonları ve kısırlaştırıcı katkılar ekliyorlar. Su içtiğimiz pet şişeler, gıda ambalajları da birer tehdit. Cinsiyetsiz kıyafetleri de biliyorsunuz. Bunun yanı sıra erkeklere kadınsı, kadınlara erkeksi kıyafetler, takılar üretmek çok yaygınlaştı. Müslüman erkeğin giyebileceği bollukta bir pantolonu bulmak için, bir gün dolaştığımı hatırlıyorum. Hep kadınsı, dar, vücuda yapışan erkek pantolonları üretiliyor. Kısacası binlerce psikokolojik ve biyolojik unsurla etrafımız sarılmış durumda.”

“İstanbul Sözleşmesi kadını putlaştıran bir sözleşmedir!”

“İstanbul Sözleşmesi kadını putlaştıran, dokunulmaz kılan; gayri fıtri, gayri âkil, gayri meşru bir sözleşmedir. Baştan sona feminist bir metin.” diye konuşan Başkan Uğur Türker sözlerini şöyle sürdürdü: “ İstanbul Sözleşmesi cinsel yönelimlere eşit davranmayı zorunlu tutuyor. Yani LGBTİ piyasaya çıkmadan önce İstanbul Sözleşmesi’yle koruma altına alınmış. Bu sözleşmede kadına nasıl pozitif ayrımcılık varsa, eşcinsellere de var. LGBTİ dünya çapında devletler üstü kuruluşlar tarafından korunuyor. AB’nin hazırladığı bir metinde bunun olması çok normal. Normal olmayan bizim devletimizin bunu kabul etmesi!”

“Siyonizmin nihai planı kendilerinden hariç tüm insanları köle yapmak!”

“Siyonizmin nihai planı sözde vadedilmiş  topraklara sahip olmak ve kendilerinden hariç olan tüm insanları goyimleştirmek yani kendilerine köle yapmak.” diyen Türker şu ifadelerle devam etti: “Bunun için farklı yollar buldular. Birincisi nüfusu azaltarak güç dengesini yakınlaştırmak, ikincisi de mevcut nüfusu milli ve manevi davalardan uzak tutarak amaçsız, gayesiz haline getirmek. Yani köleleştirmek. Bunun için savaşlar, iç karışıklıklar, tohum, gıda gibi birçok silahlarını devreye soktular. Bunlar çok mühim unsurlar ama en mühim olanları kesinlikle manevi unsurlar. Aile yapısını çökertmek, evlilik yerine gayri meşru ilişkilere özendirmek Avrupa’da yıllar önce başarılı oldukları bir plan. Şimdi çok daha ötede bir iş yaparak eşcinselliği yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. Böylece iki maddeyi aynı anda gerçekleştirebilecekler. Hem eşcinsel nüfus ile gelecek nesilleri doğmadan yok edecekler, hem de ahlaksız bir toplum oluşturarak goyimlerine sahip olacaklar.

Siyonizm bugün medyayı, bilim kürsülerini, gıda ve tohum sektörünü, sinema sektörünü ve daha birçok alanı elinde tutuyor. Küresel sermaye onların kontrolünde, devletler üstü kurumlarla, yasalara hakimler. Siyonizm, eşcinselliği en güçlü şirketleri ile fonluyor, medya imparatorluğu ile reklamını yapıyor, sinema ile normalleştiriyor, bilim ile meşrulaştırıyor, devletler üstü kurumlarıyla dokunulmaz kılıyor. Çok iyi planlanmış birbiri ile bağlantılı meseleler yumağı var önümüzde. Müslümanlar olarak asıl meseleyi görmemiz gerekiyor. Zifiri karanlıkta ak sütün içerisindeki ak kılı göremezsek hüsrana uğrarız. Zira onlar tuzaklarını ustaca ve sinsice kuruyorlar. Bu planları en masum beşer olan bebeklere ve çocuklara kadar iniyor.”

Yorumlara Git

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulunuyor

"Türk Escobar" lakaplı Urfi Çetinkaya cezaevinde öldü

Bi’ bitmediler! Başörtülü kadına çirkin muamele

Mutlu Akü 200 milyon dolara o ülkeye satıldı

Türkiye’yi sallayan iddia! “Torbacınızı belediyede işe aldığınız doğru mu Lal hanım?”