Ekonomi
Fiyatta temel sorun et politikası
Et fiyatlarındaki tırmanışın, yalnızca mutfaklarda yangına ve enflasyonda tırmanışa neden olmadığına dikkat çeken Şahin Sucukları CEO’su Fazlıoğlu, Türkiye’deki temel sorunun et üretim ve ihracatının rafa kaldırılması olduğunu vurguladı.
H. İBRAHİM KARADAVUT / KAYSERİ - Merkez Bankası’nın raporlarına girerek, yalnızca mutfaklarda değil, makroekonomik dengelerde de gündemin üst sıralarına taşınan “et fiyatları sorunu” sektörde de tartışılıyor.
Şahin Sucukları CEO’su Salih Fazlıoğlu, “Bugün et ithalatını değil, et ihracatını konuşmamız gerekiyordu; oysa, et fiyatına odaklanan politikalarımız maalesef bizi ihracatı gündeme almamızı dahi engeller duruma getirdi. Et ithalatıyla, spekülatörlerin cezalandırıldığı söyleniyor ama sonuçta üretici çiftçimiz zarar görüyor. Bizim, orta ve uzun vadede üreticiyi ve sektörü ithalata değil, üretim ve ihracata yönlendirmemiz gerekiyor” dedi.
TEŞVİK OLMAZSA OLMAZ
Çiftçi için hazırlanacak üretim planlarının yıllık olarak belirlendikten sonra ayrıca teşviklere de ihtiyacı olacağına işaret eden Fazlıoğlu, “Tarımsal destekler yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada bir gerçektir; çünkü, bilim ve teknolojideki gelişmeler tarım sektöründe katma değer dengesizliğine yol açmış durumdadır. Tüm dünyada devletler, bu dengesizliği gidermek için teşvikler geliştirmekte bir biriyle yarışır duruma geldi. Artık tarımsal destek ve teşvikler Dünya Ticaret Örgütü’nün yaptırım mekanizmaları dışına çıkarıldı” diye konuştu. Fazlıoğlu, desteklerin temelini vergi konusunun oluşturmasını, öncelikle, köyde yaşayan üreticinin, çiftçinin her türlü vergiden muaf duruma getirilmesinin gerektiğini, böyle bir teşvikin kesinlikle dengesizlik ve haksızlık oluşturmayacağını kaydetti.
ET KRİZİNE ÇÖZÜM FORMÜLÜ
Yapılacak et ithalatından doğrudan ya da dolaylı olarak üretici çiftçilerin ve genel olarak sektörün zarar gördüğünü belirten Şahin Sucukları CEO’su Salih Fazlıoğlu, ithalatın kontrollü şekilde yapılması durumunda buradan bile 3 milyar avroluk bir gelirin sağlanabileceğini ancak bu sektörün kurtulması için bir yol olmadığını söyledi. Fazlıoğlu, “İşte, ithalattan elde edilecek bu kaynağın üzerine 1.5-2 milyar avro da devlet eklese; toplam 5 milyar euro kaynak sağlanır. Damızlık hayvanların da dünya standartlarındaki piyasa adet başına 2 bin 300-2 bin 500 avro gibi hesaplarsak, 2 milyon civarında hayvan alınabilir bu parayla. 2 milyon hayvan da, köyde yaşayan çiftçi vatandaşlarımıza bedelsiz, sadece bu hayvanın ürediği ve çoğaldığını kanıtlaması şartıyla 2 tane yavru doğduğunda bu hayvanların bedelsiz olarak köylünün olacağına inandırılırsa hem süt, hem peynir, hem et üretiminde çok ciddi bir şekilde problem aşılmış olur” dedi. Bu yolla, 2 milyon aileye de fazladan kaynak ve gelir sağlanmış olacağının altını çizen Fazlıoğlu, “Bunda doğan hayvandan da kendileri yararlanmış olur. Kontroller Tarım Köy Müdürlükleri tarafından yapılabilir” diye konuştu.