Süreç boyunca toplumda söz sahibi tüm güç odakları kendi baktıkları noktayı esas alarak koalisyon ile ilgili bir duruş sergiledi. AK Parti ve CHP gibi çok farklı dünya görüşüne sahip iki ana akım partinin bir araya gelmesi için AK Parti düşmanı kitlelerden bile müthiş destekler geldi. Koalisyon görüşmeleri sürecine kırmızı çizgileriyle başlayan CHP ise, iç ve dış odakların baskısıyla tüm değerlerinden taviz vermeye hazır olmasını ‘tuzak’ olarak algılayan toplum kesimlerini ise tedirgin diyor.

Doğan Medyası, FETÖ medyası sakinleri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ ve temsil ettiği inanç ve değerlere küfretmek için yayınlanan Sözcü, AK Parti iktidarıyla hükümet kurma entrikalarında rol alma yetisini kaybetmiş olan TÜSİAD, yine bu kesimlerin sözde sivil toplum kuruluşları, yazarlar, çizer ve bilumum AK Parti düşmanları bu koalisyonun kurulması için inanılmaz enerji sarf ediyor.

KÜRESEL MEDYANIN KOALİSYON AŞKI

Öte yandan uluslar arası medya aracılığı ile küresel güçler de bu koalisyonun Türkiye için ne büyük bir avantaj olduğunu vurgulayan yayınlarla iç odaklara destek oluyor. Küresel sermayenin en önemli adamlarından Kemal Derviş, sözcülüğünü yaptığı güçlerin zaten koalisyon istediğinş seçimden önce açık biçimde belirtmişti. Yine Neo-con düşünce kuruluşlarından üretilen raporlara göre dışişleri bakanlığının CHP’ye geçmesinin Suriye politikalarında Ankara’nın ABD ile aynı çizgiye gelmesinde ne büyük bir önem taşıdığı açıkça belirtilmişti.

HALKI AŞAĞILAYANKAR AYNI SAFTA

AK Parti’yi CHP ile koalisyonda görmek isteyenler kervanını yan yana sıralamak bile Türkiye’nin ne büyük bir kumpas ile karşı karşıya kaldığının en büyük delili. Alman ortaklığı olan Doğan Medyası’nın göz yaşartıcı çabalar ile desteklediği, Sözcü’nün omuz attığı, FETÖ’çülerin ellerini ovuşturarak bekledikleri, TÜSİAD’ın hükümet kurmaya özlem duyduğu Türkiye’nin karanlık günlerine yeniden dönüş yapmak için sıraya geçerek iteklediği bir koalisyon formülünden Türkiye’ye ‘hayır’ gelir mi? İşte bu Türkiye’nin cevaplanması gereken kocaman bir soru!

AK PARTİ TABANI KOALİSYON İSTEMİYOR

AK Parti tabanının istemediği, CHP tabanının içine sindiremediği (ki onlar diğer partilerle blok bir koalisyonu tercih ediyorlardı), iktidarı destekleyen medyanın açıkça karşı çıktığı, dindar STK’ların asla arzu etmediği, Melih Gökçek’in net bir duruşla CHP’nin Ak Parti için tuzak hazırladığını söyleyerek karşı durduğu bu koalisyon gerçekleşmeyecek gibi görünüyor.

Koalisyon yapan partiler baraja takıldı

Türkiye’nin kısa demokrasi tarihinde koalisyonların partilere hiç ama hiç yaramadığı açık bir bilgi olarak ortada duruyor. Sandıkta bir türlü alt edilemeyen AK Parti’nin, CHP ile birlikte koalisyona sokularak bitirilmesi planı adım adım yürürlüğe konulmak isteniyor.

Davutoğlu çok diplomatik davranıyor

Başbakan’a yakın kaynaklar, ‘Davutoğlu koalisyon istiyor, Erdoğan engel oluyor’ haberlerinin gerçeği yansıtmadığını dile getirip, ‘Aksine Davutoğlu’nun da koalisyon istemediğini ancak diplomatik nezakete uygun davrandığını söylüyorlar. AK Parti ve Başbakan Ahmet Davutoğlu oyunbozan kişi olmamak için koalisyon sürecinde son derece yapıcı, rakip partileri rencide etmekten uzak duran bir tutum sergileyerek partisinin kaybını durdurdu ve hatta yeni oylar kazandırmayı başardı.

Bu şartlar altında AK Parti tabanı yöneticilerinden koalisyon sürecini bitirerek bir an önce erken seçim tarihinin açıklanması bekliyorlar.

 Melih Gökçek’ten ‘CHP tuzağı’ uyarısı

Melih Gökçek çıktığı televizyon programlarında koalisyon hükümetlerinin performanslarını, koalisyona katılan partilerin nasıl eridiklerini ısrarla anlatmaya devam ediyor. Koalisyonların yıpratıcı etkisinin yanı sıra CHP’nin bu kadar istekli olmasını kurulan büyük tuzağın hayata geçirilmeye çalışıldığını belirtiyor.

Gökçek’in dillendirdiği tuzak şöyle işleyecek: CHP kırmızıçizgilerinden vazgeçme pahasına koalisyonda yer alacak. Bakanlık sayılarında ve hangi bakanlık olduğu konularında zorluk çıkarmayacak. Elde ettiği bakanlıklarda AK Parti dönemine ait büyük bir soruşturma furyası başlatacak. Açılacak yüzlerce dosyanın sonuçlanmasına bakılmaksızın son on üç yılda güya büyük bir ‘yolsuzluk yapıldığı algısı’ oluşturulacak. Böyle bir ortamda koalisyon bozularak Ak Parti’nin bir sonraki seçimlere “yolsuzluk yapmış parti etiketi” altında girmesini sağlayacaklar. Sandıkta yok edilemeyen partinin bu yolla tarihe havale edilmesi planlanıyor.

Kaynak: Yeni Söz Gazetesi