AKİT MENÜ

Gündem

Oktay Vural'dan Meclise çağrı: Hazır mıyız?

Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, uzmanların son dönemde İstanbul için uyarı üstüne uyarı yaptığı deprem konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

2019-08-21 16:31:14

Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, depremin Türkiye'nin ilk gündem maddesi olması gerektiğini belirterek TBMM'ye çağrıda bulundu.

Depremin yöneten tarafında olunması gerektiğini belirten Oktay Vural, "17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin üzerinden 20 yıl geçti… Yıldönümü münasebetiyle mesajlar yayınlandı, deprem konusu gündeme geldi. Öncelikle depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi korusun. Evet, depremin yıldönümünde acılarımızı paylaştık, Allah bir daha böylesini göstermesin diye dua ettik. Ve sonrada büyük depremin zamanını tartışıyoruz. Elbette insanlığımızın, iman ve inancımızın gereği acıları paylaşacağız, duamızı edeceğiz. Ancak sadece bu mu? Şurası bir gerçek ki Türkiye, dünyanın en aktif deprem bölgelerinden birisidir.Türkiye’de deprem doğuran yaklaşık 15.000 km uzunluğunda 485 canlı fay vardır.Zamanını tartışan, depremleri seyreden değil; hatalarımızı yok ederek deprem risklerini yöneten durumunda olmak zorundayız" dedi.

"Aslında öldüren deprem değil"

Depremlerde öldürenin tedbir almayan zihniyet olduğunu söyleyen Vural şöyle devam etti:

Depremleri önleyemeyebiliriz, ama depremin doğurduğu can ve mal kayıplarını neden azaltıp, önlemeyelim? Aslında öldüren deprem değil, tedbir almayan zihniyet değil midir? Akif’in ifadesiyle Azimden sonra tevekkül gerekmez mi? Akılla, bilgiyle tedbir alıp uygulamak gerekir. Bu konuda elbette çeşitli adımlar atıldı. 1999'da Arazi Bilgi Sistemi ve Kadastro Yenilemesi Merlis Projesi hayata sokuldu. 2001 yılında 4708 sayılı yapı denetim kanunu çıkarıldı. 27 Eylül 2000 tarihli 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile zorunlu deprem sigortası getirildi. 21 Mart 2000 tarih, 2000/9 sayılı Genelge ile depreme karşı alınacak önlemleri bilimsel olarak tespit etmek, bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Ulusal Deprem Konseyi kuruldu. Ancak bu konsey 6 Ocak 2007 tarih, 2007/1 sayılı Genelge ile lağvedildi. 2012 yılında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu çıkarıldı. Afet Sigortaları Kanunu çıkarıldı. 2007 yılında Ulusal Deprem Konseyi lağvedildikten sonra. 29/5/2009 tarih 5902 sayılı kanunla Deprem Danışma Kurulu kuruldu. Evet bunlar yapılan mevzuat değişiklikleri. Bunları tam uyguladık mı? Şüphesiz Deprem ve Afet konusunda alınacak tedbirler yapısal, uzun vadeli ve stratejiktir. Uzun vadeli stratejiler geliştirmek, alınacak tedbirleri takvimlendirmek, uygulamak ve izlemek son derece önemlidir.

Deprem riski 9,3

Türkiye olarak afetlere müdahale, yardım konusunda oldukça etkin olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu konuda yetkin kamusal ve özel kurumlarımız var. Ancak afet risklerini azaltma, zarar ve kayıpları önlemek veya azaltmak konusunda maalesef etkin değiliz. Afet Risklerinin Azaltılması 5.Küresel Platformu 22-26 Mayıs 2017 Meksika toplantısı Görev Sonuç Raporu:Türkiye olarak mekânsal planlama ve arazi kullanımın risk odaklı çalışılması konusunda eksiğiz.Riski öğrenme-bilme-belirleme konusunu henüz tam anlamıyla çözebilmiş değiliz. INFORM afetlere hazırlık endeksine göre deprem riskimiz 9,3, tabii afet riskimiz 5,9. Kurumsal kapasite endeksimiz 3,2.

"Tüm Türkiye'yi etkileyecektir"

Depreme hazırlık yapısal, stratejik, uzun vadeli olmalı. Evet,deprem ve afetler konusunda planlar var,mevzuat çıkarılıyor.Ama maalesef kararlı uygulama ve takip yok. Plan var,pilav yok... Strateji var,takip yok...Mevzuat var, uygulama zayıf... Kurum var,kapasite düşük... Kanun, yönetmelik, tüzük, strateji, plan, programlar ama bunlara uymuyoruz. Aksine bunları kendimize uyduruyoruz. Bu bakımdan asıl sorun uygulamada. Tedbirler sadece zarar dan sonra gündeme gelip unutulmamalı. Yeterince ibret alınmadı mı? Deprem, özellikle Marmara Bölgesinde meydana gelebilecek depremin, bölgenin nüfus, konut ve ekonomik büyüklüğü dikkate alındığında tüm Türkiye'yi etkileyecektir. Bu bakımdan özellikle Marmara Bölgesi Depremi askeri ve siyasi olmayan milli güvenlik riski olarak ele alınmalıdır. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı Marmara Bölgesi odaklanılarak güncellenmeli. Tedbirler,sorumluluklar, uygulama kararlılıkla takip edilmeli.Sonuçlar yayınlanmalı.Yıllık raporlar TBMM'ye gönderilmeli.
Depremin zamanı değil, tedbir gündem olmalı. Soru şu: Depreme hazır mıyız?

Yorumlara Git

‘Futbola rahatlık getirir’ diyerek duyurdular! Devrim olacak futbolda devrim… Dünya bu olayı konuşuyor!

Türkiye ile yapılan anlaşma Yunanistan'a bayram ettirdi! 'Ülkeye huzur getirdi' diyerek duyurdular

CHP ve yavrularının tek amacı! Darbe anayasasına dokundurtmayız!

Acun Ilıcalı’yı çileden çıkarttı! Bakalım cevabı ne olacak? Derbi öncesi kılıçlar çekildi…

Barbar İsrail’i her alanda boykot edelim