Siyaset
Gül’den demokrasi dersi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kara Harp Okulu’nu ziyaret etti. Harp okulu öğrencilerine çeşitli tavsiyelerde bulunan Gül, ‘Milli irade ve demokrasi’ vurgusu yaptı. Gül, öğrenci ve komutanlarla da sohbet etti
Güncelleme Tarihi:
ANKARA - Kara Harp Okulu’nu ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar ile Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Yılmaz Uyar tarafından karşılandı. Anıtyol’da Onur Kıtası’nı “Merhaba Harbiyeli” diyerek selamlayan Gül, Harbiyelilerle anı fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Şeref Defteri’ni imzalayan Gül, Kara Harp Okulu Müzesi’nde incelemelerde bulundu. Gül, daha sonra Tümgeneral Uyar’dan okul hakkında brifing aldı.
Anafartalar Taburu dersliklerine geçen ‘Makro Ekonomi’ dersine katılarak bir süre burada Harbiyelilerle sohbet eden Gül, Kara Harp Okulu Dekanlığı’ndaki Savunma Bilimleri Enstitüsü’nü ve yabancı dil sınıflarını gezdi. Gül, Arapça dil sınıfında öğrencilere, “Doğrusu Hariciye’de bile bu kadar çok Arapça bilen yoktu. Bölgeye hakimiyet ve anlama açısından çok önemli. Diplomalarını verirken mezunların bildikleri dilleri yazarken arada Arapça, Farsça, Rusça, Yunanca, Rumca’yı görünce insan takdir ediyor” dedi.
Atatürk Amfisi’nde Harbiyelilere hitap eden Cumhurbaşkanı Gül, 180 yıllık köklü mazisiyle engin bir tarihi birikim ve tecrübeyi birleştiren Harbiye’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Gül konuşmasında, “Demokratik hukuk devleti’ dediğimizde; çok partili sistem, adil, serbest, düzgün seçimler ve kuvvetler ayrılığı prensibi çerçevesinde herkesin yetki ve sorumluluklarının belli olması ve bu düzen içerisinde ‘check-balans’ dediğimiz denge sistemlerinin olup, bunların bir ahenk içerisinde yönetilmesidir. Dış politika ve milli güvenlik politikaları başta olmak üzere, her türlü siyaset; öncelikle stratejik gerçekler dikkate alınarak yürütülür. Stratejik gerçekler yerine temennileri esas alan, konjonktürü vizyonun önüne koyan bir siyaset daima başarısızlığa mahkûmdur. Dünyadaki ekonomik güç merkezi ise Trans-Atlantik dünyadan Asya’ya doğru kaymaktadır. Küresel ekonomi zaman zaman ciddi krizlerle boğuşmak zorunda kalsa da yine kendisini toparlamasını bilmektedir. Mevcut sorunların halline yönelik olarak uygun diplomatik ve stratejik yanıtlar geliştirmek ve coğrafyamızın sunduğu potansiyeli kuvveden fiile geçirerek herkesin refah ve huzurunu gözeten şartları oluşturmak için çalışmak hepimizin boynunun borcudur” dedi.
Milli irade ve demokrasi konularına da değinen Cumhurbşakanı Gül, şunları söyledi; “Gerçek anlamda bölgesel ve küresel barış, her bir ülkede meşruiyet temelli düzenlerin teşkilinden geçmektedir. ‘Meşruiyet temeli nedir?’ diye sorduğunuzda, yani ‘Bir ülkenin meşru bir şekilde yönetimi nasıl olur?’ dediğinizde bugünkü çağda ona vereceğimiz cevap demokrasidir.
Meşruiyetin temeli bugün demokrasiden geçmektedir. Demokrasi dediğimiz de aslında milli iradedir. Bunu biraz daha genişletecek olursak, demokratik hukuk devletlerinin kurulmasıdır. Düzenlerin böyle olmasıdır. Demokratik hukuk devleti dediğimizde; çok partili sistem, adil, serbest, düzgün seçimler ve kuvvetler ayrılığı prensibi çerçevesinde herkesin yetki ve sorumluluklarının belli olması ve bu düzen içerisinde ‘check-balans’ dediğimiz denge sistemlerinin olup, bunların bir ahenk içerisinde yönetilmesidir” diye konuştu.
BAYKAL’I KABUL ETTİ
Cumhurbaşkanı Gül ayrıca CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ı Köşk’te kabul ederek bir süre görüştü.
Türkiye NATO’nun 2. büyük askerî gücü
Türkiye’nin, NATO’nun ikinci büyük askeri gücü olduğunu belirten Gül, “Yeni stratejik iklim ve bölgemizde farklılaşan tehdit algılamaları ışığında, önce içeride istikrarın ve güçlü bir ekonominin sağlanması, sonra aktif bir diplomasi, realist bir savunma stratejisi ve bunun temelini oluşturacak caydırıcı askeri güç, Türkiye için bir tercih değil, zorunluluktur. Türkiye’nin bir sorumluluğu vardır. Aynı zamanda küresel düzende etkin bir aktör durumuna yükselmemiz gerekir. Etkin olabilmek için de önce kendi özgüveniniz olacak. Kendi özgüveninizin olması için de demokratik hukuk standartlarınız, ekonominiz ve güçlü bir ordunuz olacak” dedi.
Anafartalar Taburu dersliklerine geçen ‘Makro Ekonomi’ dersine katılarak bir süre burada Harbiyelilerle sohbet eden Gül, Kara Harp Okulu Dekanlığı’ndaki Savunma Bilimleri Enstitüsü’nü ve yabancı dil sınıflarını gezdi. Gül, Arapça dil sınıfında öğrencilere, “Doğrusu Hariciye’de bile bu kadar çok Arapça bilen yoktu. Bölgeye hakimiyet ve anlama açısından çok önemli. Diplomalarını verirken mezunların bildikleri dilleri yazarken arada Arapça, Farsça, Rusça, Yunanca, Rumca’yı görünce insan takdir ediyor” dedi.
Atatürk Amfisi’nde Harbiyelilere hitap eden Cumhurbaşkanı Gül, 180 yıllık köklü mazisiyle engin bir tarihi birikim ve tecrübeyi birleştiren Harbiye’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Gül konuşmasında, “Demokratik hukuk devleti’ dediğimizde; çok partili sistem, adil, serbest, düzgün seçimler ve kuvvetler ayrılığı prensibi çerçevesinde herkesin yetki ve sorumluluklarının belli olması ve bu düzen içerisinde ‘check-balans’ dediğimiz denge sistemlerinin olup, bunların bir ahenk içerisinde yönetilmesidir. Dış politika ve milli güvenlik politikaları başta olmak üzere, her türlü siyaset; öncelikle stratejik gerçekler dikkate alınarak yürütülür. Stratejik gerçekler yerine temennileri esas alan, konjonktürü vizyonun önüne koyan bir siyaset daima başarısızlığa mahkûmdur. Dünyadaki ekonomik güç merkezi ise Trans-Atlantik dünyadan Asya’ya doğru kaymaktadır. Küresel ekonomi zaman zaman ciddi krizlerle boğuşmak zorunda kalsa da yine kendisini toparlamasını bilmektedir. Mevcut sorunların halline yönelik olarak uygun diplomatik ve stratejik yanıtlar geliştirmek ve coğrafyamızın sunduğu potansiyeli kuvveden fiile geçirerek herkesin refah ve huzurunu gözeten şartları oluşturmak için çalışmak hepimizin boynunun borcudur” dedi.
Milli irade ve demokrasi konularına da değinen Cumhurbşakanı Gül, şunları söyledi; “Gerçek anlamda bölgesel ve küresel barış, her bir ülkede meşruiyet temelli düzenlerin teşkilinden geçmektedir. ‘Meşruiyet temeli nedir?’ diye sorduğunuzda, yani ‘Bir ülkenin meşru bir şekilde yönetimi nasıl olur?’ dediğinizde bugünkü çağda ona vereceğimiz cevap demokrasidir.
Meşruiyetin temeli bugün demokrasiden geçmektedir. Demokrasi dediğimiz de aslında milli iradedir. Bunu biraz daha genişletecek olursak, demokratik hukuk devletlerinin kurulmasıdır. Düzenlerin böyle olmasıdır. Demokratik hukuk devleti dediğimizde; çok partili sistem, adil, serbest, düzgün seçimler ve kuvvetler ayrılığı prensibi çerçevesinde herkesin yetki ve sorumluluklarının belli olması ve bu düzen içerisinde ‘check-balans’ dediğimiz denge sistemlerinin olup, bunların bir ahenk içerisinde yönetilmesidir” diye konuştu.
BAYKAL’I KABUL ETTİ
Cumhurbaşkanı Gül ayrıca CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ı Köşk’te kabul ederek bir süre görüştü.
Türkiye NATO’nun 2. büyük askerî gücü
Türkiye’nin, NATO’nun ikinci büyük askeri gücü olduğunu belirten Gül, “Yeni stratejik iklim ve bölgemizde farklılaşan tehdit algılamaları ışığında, önce içeride istikrarın ve güçlü bir ekonominin sağlanması, sonra aktif bir diplomasi, realist bir savunma stratejisi ve bunun temelini oluşturacak caydırıcı askeri güç, Türkiye için bir tercih değil, zorunluluktur. Türkiye’nin bir sorumluluğu vardır. Aynı zamanda küresel düzende etkin bir aktör durumuna yükselmemiz gerekir. Etkin olabilmek için de önce kendi özgüveniniz olacak. Kendi özgüveninizin olması için de demokratik hukuk standartlarınız, ekonominiz ve güçlü bir ordunuz olacak” dedi.