Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Erdoğan’ın Singapur ziyaretinde, Myanmar’daki Müslüman ve Budistler arasındaki çatışmaları da gündeme getirdiğini belirterek, “Sayın Başbakanımız, nüfusunun büyük çoğunluğunun Budist olmasını dikkate alarak Singapur’un, Myanmar’daki Budist-Müslüman çatışmasına müdahil olmalarını, oralardaki çatışmaların durması için gayret sarf etmelerini rica etti” dedi.

Singapurlu yetkililerin bu teklife olumlu yaklaştıklarını dile getiren Arınç, “(Yani sizin pozisyonunuz çok daha güçlü olabilir noktasında.) Onlar da doğrudan müdahil olmasalar bile bu tarz çatışmaları arzu etmediklerini, Müslümanlar ve Budistler arasında kan dökülmemesi gerektiğini, bu konuda yapıcı çalışmalarda bulunacaklarını ifade ettiler” diye konuştu. Singapur ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok olumlu olduğunu ifade eden Arınç, “Bildiğiniz gibi bu ülke Türkiye’nin binde biri büyüklüğünde ve 3 milyon civarında nüfusları var ama sağladıkları gelir, gayri safi milli hasıla ve fert başına düşen milli gelir bakımından çok öndeler. Gelişmiş bir ülke, gelişmişliğinin en büyük göstergesi de ticaret alanında. Hükümetler arası bir sorunumuz yok. Parlamentolar arası bir sorunumuz yok. Dış politika konusunda benzer barışçıl amaçları yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

MERHUM ERBAKAN’DAN SONRA İLK ZİYARET

“Singapur ziyareti dolu dolu geçti” diyen Arınç, bu ziyaretin kendisi açısından da ayrı bir önem taşıdığını ifade ederek, “Rahmetli Başbakanımız Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından 1996’nın Ağustos ayında yapılan resmi ziyaretten sonra, başbakan düzeyinde yapılan ilk ziyaret. Ben şu açıdan seviniyorum; rahmetli Erbakan Hocamızın bu ziyaretine ben bir milletvekili olarak katılmıştım. Şimdi Başbakanımız ile bu ziyarete ikinci kez katılıyorum. Türkiye Singapur arasındaki ilişkiler aslında o kadar güçlü olmalı ki, aradaki mesafe 18 yıl kadar açık kalmamalı” şeklinde konuştu.

15 MÜSLÜMAN VEKİL PARLAMENTODA

Bu ülkenin farklı yapısına dikkat çeken Arınç, şunları kaydetti: “Bugün parlamento ziyaretinde gördükki 4 tane resmi dil, parlamentoda konuşma dili olarak konuşulabiliyor. Parlamento Başkanı, başörtülü bir hanım parlamenter. Kendisi aynı zamanda Müslüman. 15 Müslüman milletvekilinin parlamentoda olduğunu söyledi. Farklı inançlara, etnik gruplara mensup olan kişiler dostluk barış içerisinde uzun yıllardır ülkelerini yönetebiliyor ve ülkelerini dünya liginde en üste çıkarabiliyorlar.”