Bilim ve araştırmalar her geçen gün belirli mesafeler katediyor ve bu çalışmalar tıp gibi insan hayatını yakından ilgilendiren bilim dalları sayesinde insanların yaşamını direkt olarak etkiliyor. Her insanın yaşadığı ve yaşayabileceği hastalıklar ve sorunların tedavisi, insanın genlerinde saklı.

Yapılan bütün çalışmalar, alınan küçük örnekler veya önceden bilinen doğrular üzerine yapılıyor. İlaçlar, aşılar ve bunun gibi diğer şeyler, insan için üretilsede ilk olarak insan üzerinde denenmiyor, DNA olarak oldukça benzer olduğumuz hayvanlar bu deneylerde kullanılıyor.

Hinxton Grubu olarak anılan uzmanların hazırladığı raporda, embriyoların gelişimlerini erken dönemlerinde yapılacak olan bir genetik kod düzenlemesinin araştırmalara çok fazla katkıda bulunacağı vurgulandı. Yani bu bilim adamları, oluşmaya başlayan bir insanın DNA'sını araştırma amaçlı değiştirmek ve araştırmaları bu bireyin sahip olacağı özelliklere göre yönlendirmek istiyorlar.

ABD, Kanada ve İsviçre gibi ülkeler, bu tarz araştırmalara etik olmadığı gerekçesiyle fon sağlamıyor ve araştırmaların yürütülmesine karşı çıkıyorlar. Hinxton'a dahil olan bilim adamları, hastalıkların belirleneceği DNA'ları bulup çocuk gelişiminin erken döneminde, bu genleri "moleküler makas" yardımı ile kesebileceklerini iddia ediyor. Böylece çocuk rahatsızlıktan arınmış bir şekilde büyüyebilecek.

Bu sene başlarında Çin'de yürütülen araştırmalarla ileride kan hastalığına yol açabilecek olan DNA'ların, embriyoda bulunabileceği ve düzeltilebileceği keşfedilmişti. Bu ve bunun gibi birçok örneğin bulunduğunu belirten Hinxton Grubu, bilim için deneylerin insanlarda da yapılmasıyla araştırmaların çok daha hızlı sonuçlanacağını belirtiyor.

Bu deneylerin etik olmadığını, fakat eğer bahsedilen kadar büyük bir potansiyeli varsa yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta doğada etik olan/olmayan yoktur ve birkaç kişi milyonları kurtarabilir.