Siyaset
Gizli koalisyon olmaz
6. Büyükelçiler Konferansında konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 17 Aralık operasyonu sonrasında yaşananlara dikkat çekerek, görünmez koalisyonlar ya da şu veya bu şekilde sürecek vesayet anlayışının yürütmenin etkinliğini yok edeceğini söyledi. Davutoğlu, “Eğer bir güç, milletten kaynaklanmışsa meşrudur. Bunun dışındaki hiçbir güç kullanımı meşru kılınamaz” dedi. Borç alanın emir de alacağını belirten Davutoğlu, IMF’ye borçların sıfırlandığına işaret etti.
Güncelleme Tarihi:
YENER DÖNMEZ/ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 6. Büyükelçiler Konferansı’nda çırpıcı açıklamalar yaptı. Bakan Davutoğlu, 17 Aralık operasyonu sonrasında yaşananlara dikkat çekerek, görünmez koalisyonlar ya da şu veya bu şekilde sürecek vesayet anlayışının yürütmenin etkinliğini yok edeceğine vurgu yaptı. Bugün eğer vesayetin sonuna gelinebilmişse, bunun güçlü demokrasinin eseri olduğunu belirten Davutoğlu, yeni anayasa ile bu konudaki tüm tartışmaların son bulacağını kaydetti.
BU ÜLKEYE ZARAR VERİR
Dünyanın dört bir yanından gelen büyükelçilere seslenen Davutoğlu, demokratik ülkelerde politikayı siyasetin belirlediğine vurgu yaparak, siyasilerle bürokrasiyi karşı karşıya getirmenin ülkelere büyük zararlar vereceğini ifade etti. 10 yıl içinde hiçbir zaman hesap vermekten kaçınmadıklarını hatırlatan Davutoğlu, “En yakınlarımız da dahil hesap verme irademiz sürecektir. Siyasetin esası adalettir. Yargı yürütmeyle arasına mesafe koyarak kendi özgür tutumunu sergileyecektir” dedi.
Güçler ayrılığı prensibinin doğru tanımlanması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Yasama yürütme yargı arasındaki ilişkiler doğru tanımlanmak zorundadır. Dinamik ekonomi ancak yürütmede etkin olunduğunda var olur. Ekonomi büyüdüyse yürütme etkinliğinin payı büyük. Bugün eğer vesayetin sonuna gelinebilmişse bu güçlü demokrasinin eseridir. Yürütmenin her an hesap verilebilir olması lazım, hesap vermekten kaçınmaması lazım. Kaçınırsa demokrasiye aykırı bir tutum içindedir. 10 yıldır hesap vermekten hiç kaçınmadık. Görünmez koalisyonlar ya da şu veya bu şekilde sürecek vesayet anlayışı, yürütme etkinliğini yok eder” dedi.
YASAKLARA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Demokrasinin, yönlendirmeyle, bireyleri belli kalıplar içinde düşünmeye zorlamayla oluşmayacağını dile getiren Davutoğlu, “Felsefi temeli harekete geçirmek için yasakların kalkması gerekir. 10 yıl içinde yasaklara karşı mücadele verdik, demokratikleşme paketleri çıkardık. Türkiye bundan sonra da her türlü yasağa karşı mücadele eden devlet konumunu koruyacaktır” dedi.
MİLLETTEN KAYNAKLANAN GÜÇ MEŞRUDUR
Gücün aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunu hatırlatan Davutoğlu, gücün aynı zamanda hesap verilebilir olması gerektiğini kaydetti. Davutoğlu, ancak ve ancak milletten kaynaklanan gücün meşru sayılabileceğini ifade etti. Türkiye’nin etkin dış politikasını dünyaya yayabilmesinde güçlü yürütmenin etkisinin büyük olduğunu hatırlatan Davutoğlu, bugün vesayet yapısının sonuna gelinmesinde olgunlaşan demokrasinin önemli etkisi olduğunu kaydetti. Yeni anayasa ihtiyacının en önemli ihtiyaç olarak ortaya çıktığını hatırlatan Davutoğlu, “Ülkede demokrasi varsa insan hakları üst düzeye çıkmışsa yurtdışında elçiler daha rahat görev yapmaktadır. Türkiye’de demokratik süreç işledikçe yurtdışındaki büyükelçilerimizin başı daha dik olacaktır” diye konuştu.
BORÇ ALAN EMİR DE ALIR
“Bağımsız Türkiye” sloganı atmanın kolay olduğunu belirten Davutoğlu, “Borç alıyorsanız emir de alırsınız. Başka ülkelerden almış olduğunuz borç sıfırlanmışsa ekonomik bağımsızlığınız o gün başlar. Türkiye için kritik tarih 14 Mayıs 2013. Türkiye ilk kez IMF ile borcunu bitirdi. Siyasi bağımsızlığın teminat altına alınabilmesi için ekonomik bağımsızlığın sağlanması lazımdır. IMF’nin sıradan memuru Türkiye’de en önemli bakanlardan çok daha fazla anılırdı. Vereceğimiz paranın nasıl kullanılacağına ilişkin bugün onlardan yetkili gelmesi yerine biz IMF’ye memur gönderiyoruz” dedi.
ULUSLARARASI SİSTEM SURİYE’DE İFLAS ETTİ
Uluslararası sistemin Bosna, Ruanda ve Suriye’de tamamen iflas ettiğine dikkat çeken Davutoğlu, insan onuruna sahip çıkmayan hiçbir çözüm, hiçbir politikanın geleceği belirleyemeyeceğini kaydetti. “Her yerde insan onuruna müdahale noktasında mutlaka tavrınızı ortaya koyunuz” diye talimat verdiğini belirten Davutoğlu, insan onurunun hep yanında olacaklarını kaydetti.
VATANDAŞLARIMIZ AVRUPA’DA SERBEST DOLAŞIM HAKKI KAZANACAK
Avrupa Birliği ile ilişkilerin önümüzdeki süreçte çok daha etkin olarak devam edeceğini hatırlatan Davutoğlu, 3.5 yıl sonra 75 milyon vatandaşın Avrupa Birliği içinde serbest dolaşım hakkı kazanacağını söyledi. Geçmişle gurur duyduklarını, duymaya da devam edeceklerini belirten Davutoğlu, “Ama gelecek var olan gerçekler etrafında şekillenir. Biz Asya’nın da Avrupa’nın da bir parçasıyız. Ortadoğu ve Orta Asya’ya da karşı taraf diye bakmayız. Çünkü onların da bir parçasıyız. Biz Avrupa tarihinin bir parçasıyız ama aynı zamanda Afrika’nın da temel faktörüyüz” dedi.
SURİYELİLERE SAHİP ÇIKIYORUZ
Suriye konusunda Cenevre 2 görüşmelerinin başarılı olması için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, “Türkiye, Suriyelileri misafir edenlerin fedakarlıklarıyla bir destan yazıyor. Suriyelileri misafir edenlerin hepsinin elinden, alınlarından öpüyorum. Bu millet, geçmişte insanları nasıl karşıladığını bilir. Türkiye tüm olumsuzluklara rağmen Suriyeliler için bir destan yazmaktadır. Bugün Suriye’den her kim gelirse başımızın üstünde yeri var” dedi.
“Dostlarımızı kimseye muhtaç etmeyiz”, diyen Davutoğlu, 700 bin Suriyeliyi ağırladığımızı söyledi.
AFRİKALILARLA KADER BİRLİĞİ YAPIYORUZ
Afrika’nın 21. yüzyılın ikinci yarısının en önemli aktörü olacağını dile getiren Davutoğlu, “Türkiye sadece ekonomik için değil kader birliği için Afrika’nın her noktasına ulaşacaktır” dedi. Türkiye’nin şu anda dünyada en çok temsil edilen 7. büyük ülke olduğunu aktaran Davutoğlu, dünyada en fazla temsil edilen ilk 5 ülke içine girmek için çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. İstanbul’un bir Birleşmiş Milletler şehri haline geleceğini belirten Davutoğlu, İstanbul’un bugün New York’tan sonra dünyada en fazla temsili olan ikinci şehir olduğunu kaydetti.
BU ÜLKEYE ZARAR VERİR
Dünyanın dört bir yanından gelen büyükelçilere seslenen Davutoğlu, demokratik ülkelerde politikayı siyasetin belirlediğine vurgu yaparak, siyasilerle bürokrasiyi karşı karşıya getirmenin ülkelere büyük zararlar vereceğini ifade etti. 10 yıl içinde hiçbir zaman hesap vermekten kaçınmadıklarını hatırlatan Davutoğlu, “En yakınlarımız da dahil hesap verme irademiz sürecektir. Siyasetin esası adalettir. Yargı yürütmeyle arasına mesafe koyarak kendi özgür tutumunu sergileyecektir” dedi.
Güçler ayrılığı prensibinin doğru tanımlanması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Yasama yürütme yargı arasındaki ilişkiler doğru tanımlanmak zorundadır. Dinamik ekonomi ancak yürütmede etkin olunduğunda var olur. Ekonomi büyüdüyse yürütme etkinliğinin payı büyük. Bugün eğer vesayetin sonuna gelinebilmişse bu güçlü demokrasinin eseridir. Yürütmenin her an hesap verilebilir olması lazım, hesap vermekten kaçınmaması lazım. Kaçınırsa demokrasiye aykırı bir tutum içindedir. 10 yıldır hesap vermekten hiç kaçınmadık. Görünmez koalisyonlar ya da şu veya bu şekilde sürecek vesayet anlayışı, yürütme etkinliğini yok eder” dedi.
YASAKLARA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Demokrasinin, yönlendirmeyle, bireyleri belli kalıplar içinde düşünmeye zorlamayla oluşmayacağını dile getiren Davutoğlu, “Felsefi temeli harekete geçirmek için yasakların kalkması gerekir. 10 yıl içinde yasaklara karşı mücadele verdik, demokratikleşme paketleri çıkardık. Türkiye bundan sonra da her türlü yasağa karşı mücadele eden devlet konumunu koruyacaktır” dedi.
MİLLETTEN KAYNAKLANAN GÜÇ MEŞRUDUR
Gücün aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunu hatırlatan Davutoğlu, gücün aynı zamanda hesap verilebilir olması gerektiğini kaydetti. Davutoğlu, ancak ve ancak milletten kaynaklanan gücün meşru sayılabileceğini ifade etti. Türkiye’nin etkin dış politikasını dünyaya yayabilmesinde güçlü yürütmenin etkisinin büyük olduğunu hatırlatan Davutoğlu, bugün vesayet yapısının sonuna gelinmesinde olgunlaşan demokrasinin önemli etkisi olduğunu kaydetti. Yeni anayasa ihtiyacının en önemli ihtiyaç olarak ortaya çıktığını hatırlatan Davutoğlu, “Ülkede demokrasi varsa insan hakları üst düzeye çıkmışsa yurtdışında elçiler daha rahat görev yapmaktadır. Türkiye’de demokratik süreç işledikçe yurtdışındaki büyükelçilerimizin başı daha dik olacaktır” diye konuştu.
BORÇ ALAN EMİR DE ALIR
“Bağımsız Türkiye” sloganı atmanın kolay olduğunu belirten Davutoğlu, “Borç alıyorsanız emir de alırsınız. Başka ülkelerden almış olduğunuz borç sıfırlanmışsa ekonomik bağımsızlığınız o gün başlar. Türkiye için kritik tarih 14 Mayıs 2013. Türkiye ilk kez IMF ile borcunu bitirdi. Siyasi bağımsızlığın teminat altına alınabilmesi için ekonomik bağımsızlığın sağlanması lazımdır. IMF’nin sıradan memuru Türkiye’de en önemli bakanlardan çok daha fazla anılırdı. Vereceğimiz paranın nasıl kullanılacağına ilişkin bugün onlardan yetkili gelmesi yerine biz IMF’ye memur gönderiyoruz” dedi.
ULUSLARARASI SİSTEM SURİYE’DE İFLAS ETTİ
Uluslararası sistemin Bosna, Ruanda ve Suriye’de tamamen iflas ettiğine dikkat çeken Davutoğlu, insan onuruna sahip çıkmayan hiçbir çözüm, hiçbir politikanın geleceği belirleyemeyeceğini kaydetti. “Her yerde insan onuruna müdahale noktasında mutlaka tavrınızı ortaya koyunuz” diye talimat verdiğini belirten Davutoğlu, insan onurunun hep yanında olacaklarını kaydetti.
VATANDAŞLARIMIZ AVRUPA’DA SERBEST DOLAŞIM HAKKI KAZANACAK
Avrupa Birliği ile ilişkilerin önümüzdeki süreçte çok daha etkin olarak devam edeceğini hatırlatan Davutoğlu, 3.5 yıl sonra 75 milyon vatandaşın Avrupa Birliği içinde serbest dolaşım hakkı kazanacağını söyledi. Geçmişle gurur duyduklarını, duymaya da devam edeceklerini belirten Davutoğlu, “Ama gelecek var olan gerçekler etrafında şekillenir. Biz Asya’nın da Avrupa’nın da bir parçasıyız. Ortadoğu ve Orta Asya’ya da karşı taraf diye bakmayız. Çünkü onların da bir parçasıyız. Biz Avrupa tarihinin bir parçasıyız ama aynı zamanda Afrika’nın da temel faktörüyüz” dedi.
SURİYELİLERE SAHİP ÇIKIYORUZ
Suriye konusunda Cenevre 2 görüşmelerinin başarılı olması için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, “Türkiye, Suriyelileri misafir edenlerin fedakarlıklarıyla bir destan yazıyor. Suriyelileri misafir edenlerin hepsinin elinden, alınlarından öpüyorum. Bu millet, geçmişte insanları nasıl karşıladığını bilir. Türkiye tüm olumsuzluklara rağmen Suriyeliler için bir destan yazmaktadır. Bugün Suriye’den her kim gelirse başımızın üstünde yeri var” dedi.
“Dostlarımızı kimseye muhtaç etmeyiz”, diyen Davutoğlu, 700 bin Suriyeliyi ağırladığımızı söyledi.
AFRİKALILARLA KADER BİRLİĞİ YAPIYORUZ
Afrika’nın 21. yüzyılın ikinci yarısının en önemli aktörü olacağını dile getiren Davutoğlu, “Türkiye sadece ekonomik için değil kader birliği için Afrika’nın her noktasına ulaşacaktır” dedi. Türkiye’nin şu anda dünyada en çok temsil edilen 7. büyük ülke olduğunu aktaran Davutoğlu, dünyada en fazla temsil edilen ilk 5 ülke içine girmek için çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. İstanbul’un bir Birleşmiş Milletler şehri haline geleceğini belirten Davutoğlu, İstanbul’un bugün New York’tan sonra dünyada en fazla temsili olan ikinci şehir olduğunu kaydetti.