Aktüel
7 işadamına ‘delilsiz’ olarak tedbir konulmuş
Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddeyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği; illegal soruşturma kapsamında Türkiye’nin en önemli 7 işadamı ve 2 şirketine ihtiyati tedbir kararını kaldırdı. İşadamları Üsame Kutup, Cengiz Aktürk ve Cengiz Aktürk’ün şirketi Bosphorus 360’ın avukatı Mustafa Doğan İnal; müvekkillerine yönelik dosya kapsamında hiçbir somut delil bulunmadığını söyledi.
Güncelleme Tarihi:
YAĞIZ KILIÇ / İSTANBUL - Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddeyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği; Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nde (UYAP) kaydı dahi bulunmayan illegal soruşturma kapsamında Türkiye’nin en önemli 7 işadamı ve 2 şirketine ihtiyati tedbir kararını kaldırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu kararı işadamları ve şirketlere tebliğ etti.
Söz konusu kararla, Mustafa Latif Topbaş, Üsame Kutub, Cemal Kalyoncu, Ömer Faruk Kalyoncu, Mehmet Cengiz, Abdullah Tivnikli ve Cengiz Aktürk ile iki şirketin tüm malvarlığına getirilen tedbir kaldırıldı.
TMK 10. maddeyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği; Savcı Muammer Akkaş ve İstanbul 2 Nolu hakimi Süleyman Karaçöl’ün, 7 işadamı ve 2 şirketi hakkında aldığı kararı eleştirdi.
Kararda; işadamlarının mal varlığı hareketlerinin izlenmediği, mal varlıklarına dair araştırılma yapılmadığı, MASAK’tan şirketlerin hesap hareketlerine ilişkin rapor istenmediği ve hiçbir soyut somut delil dahi olmadığı, soruşturmanın polisle sınırlı kaldığına dikkat çekildi.
İNAL: TEDBİR UYGULAMASI İLE İLGİLİ TEREDDÜTLERİMİZ VAR
İşadamları Üsame Kutup, Cengiz Aktürk ve Cengiz Aktürk’ün şirketi Bosphorus 360’ın avukatı Mustafa Doğan İnal, müvekkillere yönelik isnat edilen suçlamalarla ilgili delillerin mahkemece incelenmeden tedbri kararı verildiğini söyledi. İnal, “Karardaki en önemli bölüm şudur: ‘Mali Şubeye yazı yazdık. Arşivlerinde bulunan belgeleri istedik. Ama Mali Şube cevabında belgelerin olmadığını söyledi. Biz bu aşamada soruşturmada şüpheye düştük’ deniliyor. Çok garip. Polis bu soruşturmayı adli kolluk vasfıyla 2 yıl boyunca sürdürüyor. Peki nerede yaptı bu soruşturmayı? Niye belge yok, niye kayıt yok? Bunun üzerine savcılık Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)’e yazı yazdığını söylüyor. TİB’e yazı yazılması soruşturma kapsamında şüpheleri olduğunu gösteriyor” dedi.
İnal, tedbir kararı aldırılırken dosyanın açılmadığına işaret ederek, “Savcı ve hakim, yarım saat geçmeden, 32 klasörün yüzü dahi açılmadan karar vermiş. Bu kadar geniş kapsamlı bir dosyada bir hakim yarım saat içinde neyin kararını verdi? Talepte bulunan Cumhuriyet savcısına çok güvendiği için mi hiç dosyaları okumadan bu kararı verdi? Talepte bulunan Cumhuriyet savcısı neden dosya incelemesinde ve suç tasnifinde bulunmuyor? İnsanların on yıllarca biriktirdikleri mal varlıklarına siz nasıl incelemeden tedbir koyabiliyorsunuz? Bunları hangi amaçla veriyorsunuz? Biz bunu ne hukuka ne de başka bir şeye sığdırabiliyoruz” diye konuştu.
Yönlendirilen suçlara dair somut hiçbir delil olmadığını söyleyen İnal, “Bu dosyada 2 No’lu hakimin verdiği tedbir kararına baktığımızda hiçbir şey yok. Niçin el konulduğu, gerekçe belli değil” dedi.
TMK 10’NUN VERDİĞİ KARAR HUKUKUN MANİFESTOSU OLDU
Mustafa Doğan İnal, Ceza mahkemelerinde tedbir kararının çok farklı uygulandığını hatırlatarak, “Türkiye’de son zamanlarda enteresan bir hukuk uygulaması var. Siz hukukçu olarak bütün yanlışları dile getirseniz bile sesiniz duyulmuyor. Mahkemeler rutine bağlamışlar. Cumhuriyet savcılıklarının bazıları rutine bağlamışlar. Ama TMK 10 ile görevli Cumhuriyet Savcılığının almış olduğu ihtiyati tedbiri kaldırma kararı gerçek bir hukuk manifestosu olmuştur son günler için. Kararda çok detaylı, somut, bağlar kurularak anlatılmıştır. Bu tedbir kararıyla insanların mal varlığına el koyanlar inşallah bunu kasıtlı olarak yapmamıştır. İnşallah hukuk bilgisinin yetersizliğinden yapmıştır. Her şeye rağmen iyi niyetimizi korumak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Söz konusu kararla, Mustafa Latif Topbaş, Üsame Kutub, Cemal Kalyoncu, Ömer Faruk Kalyoncu, Mehmet Cengiz, Abdullah Tivnikli ve Cengiz Aktürk ile iki şirketin tüm malvarlığına getirilen tedbir kaldırıldı.
TMK 10. maddeyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği; Savcı Muammer Akkaş ve İstanbul 2 Nolu hakimi Süleyman Karaçöl’ün, 7 işadamı ve 2 şirketi hakkında aldığı kararı eleştirdi.
Kararda; işadamlarının mal varlığı hareketlerinin izlenmediği, mal varlıklarına dair araştırılma yapılmadığı, MASAK’tan şirketlerin hesap hareketlerine ilişkin rapor istenmediği ve hiçbir soyut somut delil dahi olmadığı, soruşturmanın polisle sınırlı kaldığına dikkat çekildi.
İNAL: TEDBİR UYGULAMASI İLE İLGİLİ TEREDDÜTLERİMİZ VAR
İşadamları Üsame Kutup, Cengiz Aktürk ve Cengiz Aktürk’ün şirketi Bosphorus 360’ın avukatı Mustafa Doğan İnal, müvekkillere yönelik isnat edilen suçlamalarla ilgili delillerin mahkemece incelenmeden tedbri kararı verildiğini söyledi. İnal, “Karardaki en önemli bölüm şudur: ‘Mali Şubeye yazı yazdık. Arşivlerinde bulunan belgeleri istedik. Ama Mali Şube cevabında belgelerin olmadığını söyledi. Biz bu aşamada soruşturmada şüpheye düştük’ deniliyor. Çok garip. Polis bu soruşturmayı adli kolluk vasfıyla 2 yıl boyunca sürdürüyor. Peki nerede yaptı bu soruşturmayı? Niye belge yok, niye kayıt yok? Bunun üzerine savcılık Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)’e yazı yazdığını söylüyor. TİB’e yazı yazılması soruşturma kapsamında şüpheleri olduğunu gösteriyor” dedi.
İnal, tedbir kararı aldırılırken dosyanın açılmadığına işaret ederek, “Savcı ve hakim, yarım saat geçmeden, 32 klasörün yüzü dahi açılmadan karar vermiş. Bu kadar geniş kapsamlı bir dosyada bir hakim yarım saat içinde neyin kararını verdi? Talepte bulunan Cumhuriyet savcısına çok güvendiği için mi hiç dosyaları okumadan bu kararı verdi? Talepte bulunan Cumhuriyet savcısı neden dosya incelemesinde ve suç tasnifinde bulunmuyor? İnsanların on yıllarca biriktirdikleri mal varlıklarına siz nasıl incelemeden tedbir koyabiliyorsunuz? Bunları hangi amaçla veriyorsunuz? Biz bunu ne hukuka ne de başka bir şeye sığdırabiliyoruz” diye konuştu.
Yönlendirilen suçlara dair somut hiçbir delil olmadığını söyleyen İnal, “Bu dosyada 2 No’lu hakimin verdiği tedbir kararına baktığımızda hiçbir şey yok. Niçin el konulduğu, gerekçe belli değil” dedi.
TMK 10’NUN VERDİĞİ KARAR HUKUKUN MANİFESTOSU OLDU
Mustafa Doğan İnal, Ceza mahkemelerinde tedbir kararının çok farklı uygulandığını hatırlatarak, “Türkiye’de son zamanlarda enteresan bir hukuk uygulaması var. Siz hukukçu olarak bütün yanlışları dile getirseniz bile sesiniz duyulmuyor. Mahkemeler rutine bağlamışlar. Cumhuriyet savcılıklarının bazıları rutine bağlamışlar. Ama TMK 10 ile görevli Cumhuriyet Savcılığının almış olduğu ihtiyati tedbiri kaldırma kararı gerçek bir hukuk manifestosu olmuştur son günler için. Kararda çok detaylı, somut, bağlar kurularak anlatılmıştır. Bu tedbir kararıyla insanların mal varlığına el koyanlar inşallah bunu kasıtlı olarak yapmamıştır. İnşallah hukuk bilgisinin yetersizliğinden yapmıştır. Her şeye rağmen iyi niyetimizi korumak istiyoruz” şeklinde konuştu.