Gündem
Linç emri İsrail’den
TIR komplosu ve Kilis baskınları, İHH’yı uluslararası platformda ‘terör listesine’ sokmak isteyen İsrail’i akıllara getirdi. Kamuoyu, STK’lar ve pek çok siyasetçi, ‘İHH’yı linç’ girişiminin ‘paralel yapı’yı kullanan İsrail tarafından devreye sokulduğu görüşünde...
2014-01-16 09:32:14
SİNAN KAYA/TALHA ÇOLAK - ANKARA - Siyonizm destekli kumpasçıların hedefe oturttuğu İHH’ya TIR komplosu ile yapamadıklarını Kilis’teki operasyonla yapmaya çalıştığı kaydediliyor. Konu hakkında Akit’te açıklamalarda bulunan İHH Ankara sorumlusu Hanefi Sinan, “İHH’yı dünya kamuoyunda karalamaya çalışan başta İsrail ve onun Türkiye uzantılı bazı çıkar grupları Suriye ve Filistin’deki mazlumlara yardım edilmesini istemiyorlar. İsrail ve onun maşaları İHH’nın Suriye ve Filistin’den çekilmesini istiyorlar. Ama Siyonist grupların bu çabası boşa çıkacak. Çünkü İHH bu bölgelerden hiçbir zaman çekilmeyecek” dedi.
“SURİYE VE FİLİSTİN YARDIMLARIMIZ ASLA DURMAYACAK”
Hanefi Sinan, İHH’nın 21 yıllık çalışmasının küresel anlamda sömürü mekanizmaları tarafından engellenmek istendiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Suriye ve Filistin’e yardım etmemizi istemeyen bazı güçler var. Bu güçler, İHH’nın, hem insan hakları, hem de insani yardım anlamda 21 yıllık çalışması küresel sömürü mekanizmalarını ve onların yerel işbirlikçi taşeronlarını ciddi manada rahatsız etti. Bu Siyonist gruplar, Suriye ve Filistin’deki yetimlere, mağdurlara, mazlum ve ihtiyaç sahiplerine yardım yapmamızı istenmiyorlar. Bu durum açıkça ortadadır. Ama her ne yapılırsa yapılsın bu tür komplolara asla boyun eğmeyeceğiz. İHH bu bölgelerden asla çekilmeyecek. Suriye ve Filistin’e yapacağımız yardımları da asla durdurmayacağız.”
“KİLİS BASKINI İSRAİL DESTEKLİ BİR BASKINDIR”
İHH’ya karşı kurulan komploların İsrail destekli operasyonlar olduğunu vurgulayan Hanefi Sinan, “Kilis büromuza yapılan baskın sonrasında bir arkadaşımız gözaltına alındı. Oysa bu arkadaşımızın ev adresi belli, onu evinden de alabilirlerdi. Ama ısrarla Kilis’teki ofiste müdahale etmeleri, orada çeşitli aramalar yapmaları ve bazı bilgisayar ve evrakları almaları ise çok manidardır. Bunun İsrail paralelli bir baskın olduğu belli. Çünkü olayın hemen akabinde İsrail gazeteleri de olayı ‘Terörist İHH’ başlıklarla haber yaptılar ve medya üzerinde de bizi karalamaya çalıştılar. Onlarca mazlumun ahını ve bedduasının alıyorlar. Allah’ın gazabı yakındır. Ama bunlar bunun farkında değiller” dedi.
“POLİS ALDIĞI HİÇBİR BELGENİN TUTANAĞINI TUTMADI”
Öte yandan Kilis İHH bürosuna yapılan baskın sonrasında polis tarafından el konulan bilgisayar ve dosyaların hiçbir tutanağının tutulmadığını da belirten Sinan “Yarın öbür gün bizim büromuzda almadıkları bir belgeyle, İHH’ya iftira atabilirler. İftiralarının önüne geçmek için bu konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda da bulunduk: Savcılığa, olumsuz ne çıkarsa bunun bizimle alakalı olmadığını, bu durumda bize hukuksuz müdahale edenlerin sorumlu olacağını da belirttik. Çünkü bizde aldıkları hiçbir bilgenin ve dosyanın tutanağı tutulmadı” ifadelerini kullandı.
SİYONİST MEDYADAN KİRLİ KAMPANYA
Gülen Cemaati’nin AK Parti hükümetini yıpratmaya yönelik çabaları, İHH’ya uzanırken, İsrail’in de bu durumu fırsata çevirmeye çalıştığı gözleniyor. Cemaat ve İsrail bu bağlamda, İHH’yı terör örgütü ilan etmek için ortaklaşa mücadele ediyor. Mavi Marmara Olayı’nda, İHH’ya sırt çevirip katil İsrail devletinden yana tavır koyan Cemaat, Siyonist devlete benzer bir politika izliyor. Cemaat’in tıpkı İsrail gibi İHH’yı El-Kaide’ci göstermeye çalıştığı ileri sürülürken, İsrail gazeteleri de İHH’yı dünyaya El-Kaide bağlantılı örgüt şeklinde servis ediyor.
İsrail’in en büyük gazetelerinden biri olan Haaretz, operasyonu “Gazze Filosu’nun arkasındaki vakfa El Kaide ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle operasyon yapıldı” başlığıyla verdi.
“SURİYE VE FİLİSTİN YARDIMLARIMIZ ASLA DURMAYACAK”
Hanefi Sinan, İHH’nın 21 yıllık çalışmasının küresel anlamda sömürü mekanizmaları tarafından engellenmek istendiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Suriye ve Filistin’e yardım etmemizi istemeyen bazı güçler var. Bu güçler, İHH’nın, hem insan hakları, hem de insani yardım anlamda 21 yıllık çalışması küresel sömürü mekanizmalarını ve onların yerel işbirlikçi taşeronlarını ciddi manada rahatsız etti. Bu Siyonist gruplar, Suriye ve Filistin’deki yetimlere, mağdurlara, mazlum ve ihtiyaç sahiplerine yardım yapmamızı istenmiyorlar. Bu durum açıkça ortadadır. Ama her ne yapılırsa yapılsın bu tür komplolara asla boyun eğmeyeceğiz. İHH bu bölgelerden asla çekilmeyecek. Suriye ve Filistin’e yapacağımız yardımları da asla durdurmayacağız.”
“KİLİS BASKINI İSRAİL DESTEKLİ BİR BASKINDIR”
İHH’ya karşı kurulan komploların İsrail destekli operasyonlar olduğunu vurgulayan Hanefi Sinan, “Kilis büromuza yapılan baskın sonrasında bir arkadaşımız gözaltına alındı. Oysa bu arkadaşımızın ev adresi belli, onu evinden de alabilirlerdi. Ama ısrarla Kilis’teki ofiste müdahale etmeleri, orada çeşitli aramalar yapmaları ve bazı bilgisayar ve evrakları almaları ise çok manidardır. Bunun İsrail paralelli bir baskın olduğu belli. Çünkü olayın hemen akabinde İsrail gazeteleri de olayı ‘Terörist İHH’ başlıklarla haber yaptılar ve medya üzerinde de bizi karalamaya çalıştılar. Onlarca mazlumun ahını ve bedduasının alıyorlar. Allah’ın gazabı yakındır. Ama bunlar bunun farkında değiller” dedi.
“POLİS ALDIĞI HİÇBİR BELGENİN TUTANAĞINI TUTMADI”
Öte yandan Kilis İHH bürosuna yapılan baskın sonrasında polis tarafından el konulan bilgisayar ve dosyaların hiçbir tutanağının tutulmadığını da belirten Sinan “Yarın öbür gün bizim büromuzda almadıkları bir belgeyle, İHH’ya iftira atabilirler. İftiralarının önüne geçmek için bu konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda da bulunduk: Savcılığa, olumsuz ne çıkarsa bunun bizimle alakalı olmadığını, bu durumda bize hukuksuz müdahale edenlerin sorumlu olacağını da belirttik. Çünkü bizde aldıkları hiçbir bilgenin ve dosyanın tutanağı tutulmadı” ifadelerini kullandı.
SİYONİST MEDYADAN KİRLİ KAMPANYA
Gülen Cemaati’nin AK Parti hükümetini yıpratmaya yönelik çabaları, İHH’ya uzanırken, İsrail’in de bu durumu fırsata çevirmeye çalıştığı gözleniyor. Cemaat ve İsrail bu bağlamda, İHH’yı terör örgütü ilan etmek için ortaklaşa mücadele ediyor. Mavi Marmara Olayı’nda, İHH’ya sırt çevirip katil İsrail devletinden yana tavır koyan Cemaat, Siyonist devlete benzer bir politika izliyor. Cemaat’in tıpkı İsrail gibi İHH’yı El-Kaide’ci göstermeye çalıştığı ileri sürülürken, İsrail gazeteleri de İHH’yı dünyaya El-Kaide bağlantılı örgüt şeklinde servis ediyor.
İsrail’in en büyük gazetelerinden biri olan Haaretz, operasyonu “Gazze Filosu’nun arkasındaki vakfa El Kaide ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle operasyon yapıldı” başlığıyla verdi.