Aktüel
28 Şubatçılar BÇG’yi savundu
28 Şubat davasında 58. duruşma da dün tamamlandı. Masum insanların hayatını karartan BÇG’nin yasal bir kuruluş olduğunu öne süren sanık emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, “BÇG, irticayla mücadele amacıyla MGK’da alınan kararların takibine özgü bir çalışma yöntemidir. BÇG hukuki denetimden de geçmiştir” diyerek BÇGyi savundu
Güncelleme Tarihi:
EROL METİN/ANKARA - 28 Şubat Davası sanıklarından emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, “Hükümete bir darbe yapılmamıştır. Protokol gereği Sayın Erbakan görevden ayrılmıştır” dedi. Kılıçarslan, BÇG’nin hukuki denetimden geçmiş yasal bir kuruluş olduğunu savundu.
28 Şubat darbe davasının 58. duruşması dün görüldü. Kürsüye gelen sanık emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, savunmasına başlamadan önce müşteki avukatlarından birisinin yaptığı bir tanımlama konusunda teessüflerini bildirmek istediğini söyledi. Müşteki avukatının geçtiğimiz haftalarda ölen kilit sanıklardan emekli Orgeneral Teoman Koman’ı “gayrimüslim” olarak tanımladığını ileri süren Kılıçarslan, “İslam inancı gereğince Hakka kavuşan bir Müslüman’dan bahsederken ‘Allah’ın rahmetine kavuştu’ deriz. Diğer inançlardan olan birinden bahsederken de ‘müteveffa’ denir. Müşteki avukatı Emrullah Beytar, Erbakan ile Teoman Koman’dan aynı anda bahsederken, Erbakan için ‘rahmetli’, Koman için ise ‘müteveffa’ tabirini kullandı. Koman ile ilgili söylemlerinden dolayı bu avukatımızı kınıyorum. Koman’dan bundan böyle ‘rahmetli’ denilmesini sayın avukatlarımızdan rica ediyorum” dedi.
MÜŞTEKİ AVUKATI AKİT’E AÇIKLADI
Akit’in konuştuğu müşteki avukatı, Emrullah Beytar, Koman’a “müteveffa” demediğini, sadece ismini zikrettiğini söyledi. Bu bilgi ışığında, hiç gündemde yokken emekli Tuğg. Kılıçarslan’ın, yayınladığı genelgeyle “birliklerde cami ve mescitlerin kaynaklama suretiyle dikilen minarelerinin yıkılması, rütbeli personel ile sivil memurların namaz kılmasının yasaklanması, tespih, takke ve cübbelerin toplatılması, mescit duvarlarında bulunan Kur’an ayetlerinin kaldırılması” emrini veren Teoman Koman’ın, Müslüman olup olmadığını tartışmaya açmasına bir anlam verilemedi.
ATILI SUÇLA İLGİSİ YOKMUŞ
28 Şubat’ta Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görev yapan Kılıçarslan, evinde ele geçirilen ve “İrticai faaliyetler ile ilgili olarak bir çalış başlatılacak, bir faaliyet başlatacağız. İrtica örgütleniyor. Türbanlı öğretmenler Silahlı kuvvetler civarına yerleştiriliyor. Astsubaylar ve uzmanlar içerisinde bir çalışma başlatalım. İmam Hatip kökenli uzmanların durumu ilk etapta bakılacak. Zorunlu eğitim 8 yıla çıkartılacak” şeklinde notlar içeren ajandanın atılı suçla bir ilgisinin bulunmadığını, bu notların Mustafa Çelik yada Yavuz Gürcüoğlu tarafından kendisine aktarılan notlar olabileceğini savundu.
HAYIRLI EVLADA BAK: ANNEMİN BAŞÖRTÜSÜNÜ ÇIKARTTIRDIM
Duruşma Savcısı Kemal Çetin, Kılıçarslan’a evinde ele geçirilen belgelerde “simgesel başörtüsü” tabirinin kullanıldığını hatırlatarak, bunun ne anlama geldiğini sordu. Sanık Abbullah Kılıçarslan, Çetin’in bu sorusuna şöyle cevap verdi: “Samimi olarak söyleyeyim; Özel Kuvvetler Kurmay Başkanı olduğumda anne ve babamın eski sağlık karnesini değiştirmek zorunda kaldım. Annemin başörtülü resmini ve babamın sakallı resmini götürdüm ama kabul etmediler. ‘Bu şekilde olmaz komutanım’ dediler. Babamı çağırdım, sakal tıraşı yaptırdım. Annemin başörtüsünü açtırdım. Bu şekilde fotoğraf çektirdik. 80 yaşındaki adamı böyle yaptım. Kanunlarda bu var, ben ne yapayım?” Müşteki avukatlarının sorularına cevap verirken ses tonunu yükselten, el kol hareketleri yapan sanık Kılıçarslan, zaman zaman Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal tarafından “sakin olun” şeklinde uyarıldı.
ÇELİŞKİLİ SÖZLERİ İSYAN ETTİRDİ
Savcı Çetin ve müşteki avukatlarının sorular yönelttiği Kılıçarslan, çelişkili beyanlarıyla dikkatleri üzerine çekti. Müşteki avukatı Emrullah Beytar, “BÇG’de çalışmadım’ dediniz ama evinizde ele geçirilen ajandadaki şifreli, kesik kesik cümleler, sizin BÇG’yle çok yakın ilişki içerisinde olduğunuz intibaını uyandırıyor. Bu notları hangi amaçla aldınız?” sorusunu yöneltti. Tam olarak hatırlamadığını savunan Kılıçarslan, “Toplantıya katılan birisi gelip söylemiş, ben de not almışım” demekle yetindi. Kılıçarslan’ın çelişkili konuştuğuna vurgu yapan Beytar, “Bunu mahkemenin takdirine bırakıyorum” dedi. Kılıçarslan da “Mahkeme zaten takdir ediyor, sen hiç merak etme” karşılığını verdi. Duruşma 20 Ocak Pazartesi tarihine ertelendi.
Referansı Nuh Mete Yüksel
Sanık Kılıçarslan, “Ankara’da hakimler var’ sözünü bir kez daha bu milletin gönlüne kazıyarak, adaleti bulacağınıza inanıyorum” sözleriyle mahkeme heyetine övgüler yağdırdı. Masum insanların hayatını karartan BÇG’nin yasal bir kuruluş olduğunu öne süren Abdullah Kılıçarslan, “BÇG, irticayla mücadele amacıyla MGK’da alınan kararların takibine özgü bir çalışma yöntemidir. BÇG hukuki denetimden de geçmiştir. O dönem Hasan Celal Güzel’in şikayet ve ihbar dilekçesi, DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından incelenmiştir. Dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin tarafından da BÇG’nin yasal bir çalışma grubu olduğu bildirilmiştir” diye konuştu. Kılıçarslan ayrıca BÇG’de çalışmadığını iddia etti.
28 Şubat darbe davasının 58. duruşması dün görüldü. Kürsüye gelen sanık emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, savunmasına başlamadan önce müşteki avukatlarından birisinin yaptığı bir tanımlama konusunda teessüflerini bildirmek istediğini söyledi. Müşteki avukatının geçtiğimiz haftalarda ölen kilit sanıklardan emekli Orgeneral Teoman Koman’ı “gayrimüslim” olarak tanımladığını ileri süren Kılıçarslan, “İslam inancı gereğince Hakka kavuşan bir Müslüman’dan bahsederken ‘Allah’ın rahmetine kavuştu’ deriz. Diğer inançlardan olan birinden bahsederken de ‘müteveffa’ denir. Müşteki avukatı Emrullah Beytar, Erbakan ile Teoman Koman’dan aynı anda bahsederken, Erbakan için ‘rahmetli’, Koman için ise ‘müteveffa’ tabirini kullandı. Koman ile ilgili söylemlerinden dolayı bu avukatımızı kınıyorum. Koman’dan bundan böyle ‘rahmetli’ denilmesini sayın avukatlarımızdan rica ediyorum” dedi.
MÜŞTEKİ AVUKATI AKİT’E AÇIKLADI
Akit’in konuştuğu müşteki avukatı, Emrullah Beytar, Koman’a “müteveffa” demediğini, sadece ismini zikrettiğini söyledi. Bu bilgi ışığında, hiç gündemde yokken emekli Tuğg. Kılıçarslan’ın, yayınladığı genelgeyle “birliklerde cami ve mescitlerin kaynaklama suretiyle dikilen minarelerinin yıkılması, rütbeli personel ile sivil memurların namaz kılmasının yasaklanması, tespih, takke ve cübbelerin toplatılması, mescit duvarlarında bulunan Kur’an ayetlerinin kaldırılması” emrini veren Teoman Koman’ın, Müslüman olup olmadığını tartışmaya açmasına bir anlam verilemedi.
ATILI SUÇLA İLGİSİ YOKMUŞ
28 Şubat’ta Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görev yapan Kılıçarslan, evinde ele geçirilen ve “İrticai faaliyetler ile ilgili olarak bir çalış başlatılacak, bir faaliyet başlatacağız. İrtica örgütleniyor. Türbanlı öğretmenler Silahlı kuvvetler civarına yerleştiriliyor. Astsubaylar ve uzmanlar içerisinde bir çalışma başlatalım. İmam Hatip kökenli uzmanların durumu ilk etapta bakılacak. Zorunlu eğitim 8 yıla çıkartılacak” şeklinde notlar içeren ajandanın atılı suçla bir ilgisinin bulunmadığını, bu notların Mustafa Çelik yada Yavuz Gürcüoğlu tarafından kendisine aktarılan notlar olabileceğini savundu.
HAYIRLI EVLADA BAK: ANNEMİN BAŞÖRTÜSÜNÜ ÇIKARTTIRDIM
Duruşma Savcısı Kemal Çetin, Kılıçarslan’a evinde ele geçirilen belgelerde “simgesel başörtüsü” tabirinin kullanıldığını hatırlatarak, bunun ne anlama geldiğini sordu. Sanık Abbullah Kılıçarslan, Çetin’in bu sorusuna şöyle cevap verdi: “Samimi olarak söyleyeyim; Özel Kuvvetler Kurmay Başkanı olduğumda anne ve babamın eski sağlık karnesini değiştirmek zorunda kaldım. Annemin başörtülü resmini ve babamın sakallı resmini götürdüm ama kabul etmediler. ‘Bu şekilde olmaz komutanım’ dediler. Babamı çağırdım, sakal tıraşı yaptırdım. Annemin başörtüsünü açtırdım. Bu şekilde fotoğraf çektirdik. 80 yaşındaki adamı böyle yaptım. Kanunlarda bu var, ben ne yapayım?” Müşteki avukatlarının sorularına cevap verirken ses tonunu yükselten, el kol hareketleri yapan sanık Kılıçarslan, zaman zaman Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal tarafından “sakin olun” şeklinde uyarıldı.
ÇELİŞKİLİ SÖZLERİ İSYAN ETTİRDİ
Savcı Çetin ve müşteki avukatlarının sorular yönelttiği Kılıçarslan, çelişkili beyanlarıyla dikkatleri üzerine çekti. Müşteki avukatı Emrullah Beytar, “BÇG’de çalışmadım’ dediniz ama evinizde ele geçirilen ajandadaki şifreli, kesik kesik cümleler, sizin BÇG’yle çok yakın ilişki içerisinde olduğunuz intibaını uyandırıyor. Bu notları hangi amaçla aldınız?” sorusunu yöneltti. Tam olarak hatırlamadığını savunan Kılıçarslan, “Toplantıya katılan birisi gelip söylemiş, ben de not almışım” demekle yetindi. Kılıçarslan’ın çelişkili konuştuğuna vurgu yapan Beytar, “Bunu mahkemenin takdirine bırakıyorum” dedi. Kılıçarslan da “Mahkeme zaten takdir ediyor, sen hiç merak etme” karşılığını verdi. Duruşma 20 Ocak Pazartesi tarihine ertelendi.
Referansı Nuh Mete Yüksel
Sanık Kılıçarslan, “Ankara’da hakimler var’ sözünü bir kez daha bu milletin gönlüne kazıyarak, adaleti bulacağınıza inanıyorum” sözleriyle mahkeme heyetine övgüler yağdırdı. Masum insanların hayatını karartan BÇG’nin yasal bir kuruluş olduğunu öne süren Abdullah Kılıçarslan, “BÇG, irticayla mücadele amacıyla MGK’da alınan kararların takibine özgü bir çalışma yöntemidir. BÇG hukuki denetimden de geçmiştir. O dönem Hasan Celal Güzel’in şikayet ve ihbar dilekçesi, DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından incelenmiştir. Dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin tarafından da BÇG’nin yasal bir çalışma grubu olduğu bildirilmiştir” diye konuştu. Kılıçarslan ayrıca BÇG’de çalışmadığını iddia etti.