Hasan Türkmen  Ankara 

Mor Çatı, sözde kadın hakları savunucusu dernekler ve feminizm destekçisi siyasetçilerin savunduğu 6284, aileleri yıkmaya, aile içi şiddeti körüklemeye devam ederken, aile düşmanı uygulamalar bu sefer de can aldı. Eşiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunan Haydar Ali Durkun, bir süredir barındığı otomobilinde piknik tüpüyle ısınmaya çalışırken hayatını kaybetti.

6284, daha kaç aileyi dağıtacak?

Yuvaları dağıtan 6284’ün evden uzaklaştırdığı erkeklerin sefil bir hayat yaşadığını ifade eden Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Kurucusu İlhan Ergincan, “6284 ile uzaklaştırma alan erkeklerin çoğu gidecek evi, kalacak yeri olmadığından sefil bir hayat sürmektedir. Evden uzaklaştırdığınız insanların evliliklerini de bitirmiş oluyorsunuz. Son 2 yılda 746 bin erkek evden uzaklaştırılmış. Bunun sonucunda 746 bin yuva dağılmıştır. Kadını koruyoruz diye evlilikleri bitiren bu düzen daha kaç can almalıdır ki yanlıştan dönesiniz. Kadının sözlü beyanı varken kaç gencimiz yuva kurar. 6284 kadının sözlü beyanı ile iftiralar ve bu iftiralar ile birlikte boşanma davalarına haklı gerekçe oluşturmak istenmekte. Bu kanun kötüye kullanılarak bazı kadınlar tarafından suiistimal edilmektedir. 6284’ten uzaklaştırma tek taraflı olmamalı. Madem ki derdiniz kadını korumak, şikâyetçi olan kadın evden uzaklaştırılarak sığınma evine yerleştirilmelidir. Gerçek mağdurlar bu şekilde ortaya çıkar ve kanun suiistimal edilmemiş olur” dedi.

‘Eşi ile farklı şehirde olan bile uzaklaştırma alıyor’

Kadının keyfi şikayeti üzerine bile erkeğin evden uzaklaştırıldığını söyleyen mağdur Harun Cebi, “6284 beyan yasası kullanılarak delil dahi olmaksızın insanlar evlerinden sırf bir kadının keyfi şikayet etme isteği ile evlerden uzaklaştırılmaktadır. Öyle iftiralar duyuyoruz ki farklı şehirlerde olan insanlar bu beyan yasası yüzünden uzaklaştırma almaktadırlar. Sokağa erkekler atılıyor ama sığınma evleri kadınlar için yapılıyor. Adalet mi bu?” ifadelerini kullandı.

‘Ölümlere tahrik unsuru’

Mağdur Gürkan Altın da, “Ölen kişinin kalacak yerinin olmayabileceği bile düşünülmeden devlet tarafından sokağa terk edilmiş. Mutlaka bir şekilde delil aranmalıdır. Kaldı ki eşine hiçbir şiddet uygulamamış erkekler bile uzaklaştırmaya maruz kalıyor. Mağdur olmayanların yalan beyanlarının artması da ölümlerde tahrik unsuru oluyor. Devlet gerçek mağdurları ayırabilmeli” dedi.