AKİT MENÜ

Spor

Yılmaz Vural'dan olay yorum: Hıyar bile...

Türk futbolunun sevilen isimlerinden biri olan tecrübeli teknik adam Yılmaz Vural, futbolun 9 bilinmeyenli bir denklem olmadığını söyleyerek ’Hıyar bile kendi kendine yetişmez futbolcu nasıl yetişsin’ dedi.

Güncelleme Tarihi:

Yılmaz Vural'ın Fitbol Dergisi'nin Ekim ayı sayısında yer alan yazısı şöyle:

Türkiye’de yapılan en büyük yanlışlardan biri de herkesin pozisyonunun oyuncusu gibi oynamaması… Bizdeki savunma oyuncularına bakın. Hepsi gol atmaya gidiyor. Sana ne kardeşim!  Önde oyna bu kadar meraklıysan!

MAÇLAR OYUNCA DEĞİL, OYUNCUYLA KAZANILIYOR

Futbol 9 bilinmeyenli denklem değildir. Saha içerisinde sayısal sistemlerin üzerine kurulur… Günümüz Türkiye futbolunda uygulanan en yaygın sistem 4-2-3-1’dir. Zaman zaman 4-3-3 sistemi üzerinde oynamaya çalışan takımlar var. Rakip eğer sizin oynadığınız sistemi biliyorsa ona karşı bir önlem alması çok kolaylaşır.  İşin kötüsü Türkiye’de bir de şu alışkanlık var: Deplasmana giden takım savunma ağırlıklı oynuyor, kendi sahasına çekiliyor. Rakip ise kendi evinde kazanmak zorunda olduğu için onun yapacağı ataklara karşı kapalı bir savuma anlayışıyla sahaya çıkıyor. Taktikte en önemlisi rakibin senin ne yapacağını bilmemesidir. Eğer biliyorsa zaten onu bütün hafta yaptığı taktik analizle çalışmış olarak sahaya çıkar. Dolayısıyla rakibin karşısına çıktığınızda önemli olan beklenilenden farklı bir anlayışı sahaya yansıtıp onları zora sokup, yanlışa sürüklemektir. İstatistikler bize futbolda topun oyunda olma süresinin 50-55 dakika olduğunu söylüyor. Yani zaman çok kısıtlı. 55 dakikada 1 gol yediyseniz 2, 2 gol yediyseniz 3, 3 gol yediyseniz daha fazlasını atmalısınız… Oyun içerisinde maçı başka açılardan okuyabileceğiniz farklı planlarınız yoksa sıkıntıya düşer, kazanma ihtimalinizi tesadüflere bırakırsınız. Türk futbolunda ‘oynayarak kazanan’ takım çok az gördüm. Türkiye’de maçlar oyunla değil, oyuncuyla kazanılıyor. Eğer iyi oyuncunuz varsa o iyi oyuncular size maç kazandırıyor. O zaman antrenörünüzün kalitesi nerede? Siz antrenör olarak ‘oyunla kazanma’ alışkanlığını verir, yetenekli oyuncularınıza da oynanan oyunla kazanma alışkanlığını kazandırırsanız “Türkiye’de top oynanmıyor,  biz güzel maç izleyemiyoruz. Tribünler bu yüzden boş” şikayetleri de rafa kalkar. Artık herkes iyi maçlar izlemek istiyor. O yüzden ülkemizdeki antrenörler “Biz seyirciyiz stada nasıl getiririz?”, “Biz sahada ne uygularsak seyirci sayısını artırırız?” özellikle buna kafa yormalı. Dönem dönem bunu ben de yapmaya çalıştım. Kulüplerle anlaşırken “Kaç bin seyirciye oynuyorsunuz?”, “3 bin 5 bin…” “Ben size 10 bin 15 bin seyirci getireceğim. Bundan da payımı alırım…” diyordum.  Bunu nasıl başaracaksın? Seyirciyi mutlu ederek. Nasıl mutlu edeceksin seyirciyi? İyi oynayarak.Yani seyirciyle doğru ilişkiyi kurarsanız ciddi bir gelir kaynağını kulübe kazandırmış olursunuz.

ENDİ KEDNİNE YETİŞMİYOE BU HIYARLAR

Türkiye’de ‘eğitici antrenör tipi’ neredeyse yok. Çünkü Futbol Federasyonu Eğitim Dairesi maalesef profesyonel donanıma sahip antrenör yetiştirecek eğiticilere sahip değil. Ve 2.5 yıldır da Fatih Hoca milli takımların başında olmasına rağmen ciddi bir atılım yapılmadı. Baktığınız zaman ülke futbolunun en büyük problemi donanımlı eğiticilerin bulunmaması. Bugün tarlaya hıyar bile ekseniz, bunu yetiştirmek zorundasınız. Kendi kendine yetişmiyor bu hıyarlar! Oyuncu da kendi kendine yetişmez ki… Başında ciddi donanımlara sahip eğiticiler bulunmak zorunda. Özellikle altyapı noktasında eksikliklerimizi ‘dışarıdan’ tamamlamaya çalışıyoruz. Dışarıdan hoca gelsin, dışarıdan futbolcu gelsin… Hep bir hazıra konma mantığı! 76 milyonluk ülkenin hemen hemen 18 milyon vatandaşı 7-18 yaş arasındaki genç çocuklarımız. Üniversitelerle birlikte 25 milyona yakın bir genç potansiyel var elimizde. Biz bunu nasıl kullanıyoruz? Kullanamıyoruz. Niye kullanamıyoruz? Çünkü eğitim bilimi ile sporu entegre edemiyoruz.

Yorumlara Git

Karadağ Türkiye konusunda geri adım attı

İslam karşıtı Almanlar şokta! Alman gençler kiliseden çok İslam’a güveniyor!

Açık genç kadının laiklik ve şeriat sözleri, azgınlarla kemalistleri kudurttu! Hakarete koştular

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geleceği bilimle inşa ediyoruz! 153 milyar TL kaynak tahsis ettik

CHP’nin faşist doktoruna İP’liler sahip çıktı: ‘Alt insan türü’ karikatürü yeniden gündemde