Aktüel
“Hakkaniyetli çözümün İslam’da olduğuna yürekten inanıyorum”
İlk demecini Akit’e veren HAK-PAR’ın başörtülü Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sevgi Çelik Moray, 1997’de başörtülü olduğu için üniversite sınavından zorla çıkarıldığını ve halen Diyarbakır’da MEB’e bağlı bir okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak görev yaptığını aktardı.
Güncelleme Tarihi:
EROL METİN/ANKARA- Kürt halkının lideri şehid Şeyh Said’in torunu merhum Abdülmelik Fırat’ın kurduğu ve Kemal Burkay’ın genel başkanlığını yaptığı Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR), büyükşehir belediye başkanlığı için başörtülü aday gösteren tek parti oldu. HAK-PAR’ın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ilk demecini Akit’e veren Sevgi Çelik Moray, seçilmesi halinde bunun Türkiye için başarılı bir deneyim olacağını kaydederek, “Çünkü bugüne kadar muhafazakar bir kadın yönetici hatırlamıyorum” dedi.
“KOLUMDAN TUTUP DIŞARI ATTILAR”
28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle mağdur edildiğini hatırlatan Moray, “1997’de daha 17 yaşındayken ilk üniversite sınavıma girdiğimde kolumdan tutulup dışarı çıkartıldım. Uzun bir süre sınavlara giremedim. Böyle kötü deneyim yaşamak insanı yıpratıyor” ifadelerini kullandı. İmam hatip lisesi mezunu olan Moray, sınavsız geçişlerden yararlanıp, kayıt yaptırdığı Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdiğini ve halen Diyarbakır’da Milli Eğitim’e bağlı bir okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak görev yaptığını aktardı. Projelerini anlatan Sevgi Çelik Moray, belediyelerin kadınlara yönelik yaklaşımlarını beğenmediğini belirterek, şöyle konuştu: “Mesela BDP’li belediye, kadına çok önem veriyor. Ancak kültürel, manevi değerlerimizden soyutlayarak öne çıkartıyor kadını. Bunu çok doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Siz birden bire insanları geleneklerinden, dini anlayışından kopartamazsınız. Burada bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Bunun önünün alınması gerektiğine inanıyorum. Kadınların sorunlarında çözüme elbette ihtiyaç var ama ahlaki değerleri de vurgulamak lazım.” Ayrıca çocuklara yönelik ‘ücretsiz bakım evleri’ projesinin bulunduğunu dile getiren Moray, “Anne olduğum için kendimden de biliyorum. Siyasetle ilgileniyorum ve çocuklarımla ilgili dönem dönem çok zor durumlarda kaldım. Çocuklar için ücretsiz bakım evleri projesini düşünüyoruz. Ama bu ücretsiz bakım evleri yine bizim sosyal ve dini inançlarımızla birlikte olacak. Yani çocuklarımızı nereye emanet ettiğimiz de çok önemlidir” dedi. Kardeşlik ortamını tesis etmeyi de amaçlayan çözüm sürecine de değinen Moray, şunları kaydetti: “Gelinen noktayı Türkiye için önemli buluyorum. Bundan sonra kardeş kanının dökülmemesi için birlikte mücadele vermeliyiz. İslamiyet’e inanan biriyim ve hakkaniyetli çözümün İslam’da olduğunu biliyorum. Dindar insanların geçmişte yaşananları görebilmeleri, bu sorunun daha adilane çözüleceğine işaret ediyor. İdeolojilere dayalı çözüm önerilerinde herkes kendi çıkarlarını gözetir. Yani hakka uygunluktan ziyade kendi menfaatlerini arayacakları için adil olmayabilir. Bir kesime dair belki avantajları olur ama diğer kesimler görmezden gelinir. Bu sebeple hakkaniyetli çözümün İslam’da olduğuna yürekten inanıyorum.”
“KOLUMDAN TUTUP DIŞARI ATTILAR”
28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle mağdur edildiğini hatırlatan Moray, “1997’de daha 17 yaşındayken ilk üniversite sınavıma girdiğimde kolumdan tutulup dışarı çıkartıldım. Uzun bir süre sınavlara giremedim. Böyle kötü deneyim yaşamak insanı yıpratıyor” ifadelerini kullandı. İmam hatip lisesi mezunu olan Moray, sınavsız geçişlerden yararlanıp, kayıt yaptırdığı Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdiğini ve halen Diyarbakır’da Milli Eğitim’e bağlı bir okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak görev yaptığını aktardı. Projelerini anlatan Sevgi Çelik Moray, belediyelerin kadınlara yönelik yaklaşımlarını beğenmediğini belirterek, şöyle konuştu: “Mesela BDP’li belediye, kadına çok önem veriyor. Ancak kültürel, manevi değerlerimizden soyutlayarak öne çıkartıyor kadını. Bunu çok doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Siz birden bire insanları geleneklerinden, dini anlayışından kopartamazsınız. Burada bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Bunun önünün alınması gerektiğine inanıyorum. Kadınların sorunlarında çözüme elbette ihtiyaç var ama ahlaki değerleri de vurgulamak lazım.” Ayrıca çocuklara yönelik ‘ücretsiz bakım evleri’ projesinin bulunduğunu dile getiren Moray, “Anne olduğum için kendimden de biliyorum. Siyasetle ilgileniyorum ve çocuklarımla ilgili dönem dönem çok zor durumlarda kaldım. Çocuklar için ücretsiz bakım evleri projesini düşünüyoruz. Ama bu ücretsiz bakım evleri yine bizim sosyal ve dini inançlarımızla birlikte olacak. Yani çocuklarımızı nereye emanet ettiğimiz de çok önemlidir” dedi. Kardeşlik ortamını tesis etmeyi de amaçlayan çözüm sürecine de değinen Moray, şunları kaydetti: “Gelinen noktayı Türkiye için önemli buluyorum. Bundan sonra kardeş kanının dökülmemesi için birlikte mücadele vermeliyiz. İslamiyet’e inanan biriyim ve hakkaniyetli çözümün İslam’da olduğunu biliyorum. Dindar insanların geçmişte yaşananları görebilmeleri, bu sorunun daha adilane çözüleceğine işaret ediyor. İdeolojilere dayalı çözüm önerilerinde herkes kendi çıkarlarını gözetir. Yani hakka uygunluktan ziyade kendi menfaatlerini arayacakları için adil olmayabilir. Bir kesime dair belki avantajları olur ama diğer kesimler görmezden gelinir. Bu sebeple hakkaniyetli çözümün İslam’da olduğuna yürekten inanıyorum.”