• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Bosna Hersek’te katliam yapan bir caniyi övene Nobel ödülü

Yeniakit Publisher
2019-12-17 13:15:00 -
Bosna Hersek’te katliam yapan bir caniyi övene Nobel ödülü

Gazetemiz okurlarından Ali Lale, "Bosna Hersek’te katliam yapan bir caniyi övene Nobel ödülü" başlıklı yazısını bizimle paylaştı.

Ali Lale

Ecnebiler her konuda olduğu gibi burada da Müslüman âleme karşı kinlerini kusmuşlardır.

Bosna Hersek’te katliam yapan bir caniyi öven ve “Bu katliam değildir”, diyen birisine Nobel ödülü verilmesi, bence ecnebiler; bu davranışlarıyla, Müslümanların başına vurulan bir balyoz kadar etkisini göstermesi ve bununla akıllarının başlarına gelmesi gerekir, dileğim de bu yöndedir. Batının bugüne kadar Müslüman Ülkelere karşı söylediği sözler ve davranışlar hiçbir zaman masumane olmamıştır. Altında bir fitnenin yattığını gördük ve görmekteyiz.

Laikliğin beşiği olan Fransa da neden Müslümanlara karşı ayrımcılık uygulamaktadırlar? Başörtülerini indirmeye çalışmakta ve camilere karşı negatif ayrımcılık uygulamakta ve ‘bütün terör kaynağının Müslüman ve İslam dininden geldiğini’ utanmadan söylemektedirler. Ecnebiler; her eylemlerinden Müslümanlara darbe vurma fırsatını gözetmektedirler ve böyle bir hainlik içerisindedirler. Laiklik üzerinde de Müslümanlara darbeyi en acımasızca vurdular ve hiç kimseyi bundan kuşkulandırmadan yaptılar. Bu konuda da Müslüman Ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de Müslüman halka çok acı çektirmişlerdir. Yanı laiklik İslam Dinine karşı kullanılan bir argüman haline getirildi. Laiklik her dine karşı eşit mesafede olma anlamına gelmektedir. Teoride anlamı buysa uygulamada ve laikliğin çıkış amacı ise tamamıyla şeytani bir amaç güderek kendilerine bağlı yönetimlerdeki uygulaması, Müslümanları baskı altına almak, İslam’dan uzaklaştırmaktır. Bu asırlarca böyle devam etti.

Burada şunu bilmeliyiz ki biz batının hiçbir şeyine muhtaç değildir. Ancak bize güç verecek, bin yıllık bir İslam kültürü ve medeniyetini yaşatmış ecdatların torunlarıyız. Dünyaya adaleti, insanlığı ve medeniyeti tanıtan ve götüren bir neslin torunlarıyız.  Bizim ihtiyaç duyduğumuz bir şey varsa o da çalışmaktır. Yaşantımıza; kültürümüzü katarsak onun engin tecrübelerinden faydalanırsak, çağa ve zamana meydan okuyacağız. Yeter ki davamızda samimi ve yerli olalım, ahlaklı ve donanımlı bireylerle yapılamayacak, başarılamayacak hiçbir şey olamaz.  
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Bugün Müslüman Ülkelere yapılan her cani hareket Avrupa’dan destek görmektedir. Bugün Afganistan, Mısır, Suriye, Irak bu ülkelerin hepsini harabe haline getiren bu zihniyettir. Buradaki bulunan yer altı zenginliklerini sahiplenmek için Müslümanların zayıf bir durumda olması gerekir. Bu nedenle;  Müslüman ülkeler arasında birlik ve beraberliği önlemek için ve düşmanlığı körüklemek için her şeytani planı devreye koyuyorlar. Bunlardan Müslümanlara hiçbir zaman fayda gelmez, bunu adımız gibi inanmalıyız. Müslümanlar ne yapıyorlar. Saf, saf batılı olmaya can atıyorlar. Onlardan gelen zehiri, şerbet diye içmektedirler. Bu kadar kolaycı, bu kadar kopyacı olmayı bizleri nereye kadar götürebilir. Hiç düşündünüz mü? Bugün Avrupa (Hristiyan) Ülkeleri aralarında tüm engelleri kaldırırken ve tek millet haline gelmeye çalışırken, bizleri de kabinelere ayırma gayret ve çabası içindedirler. Bizlerde bunların söylemlerine uyuyoruz ve dikkate alıyoruz. Bugün Müslüman Ülkelerin hali niye böyledir? Düşünen var mı? Elbette ki olacak ama genel itibariyle akıl edemiyoruz. Batının söylemlerini din kabul ettik, bin yıllık İslam Dini ve kazanılmış kültürü bıraktık, onların bize sunduğu bağlılık ve kölelik kültürünü tercih ettik. Bizler Allah’ı unuttuk, O’nu unutmakla O’na bir zarar veremeyiz, ama kendimize zarar verdik. O da bizleri unuttu. Nerede kavga, gözyaşı, yoksulluk, kan hepsi de Müslüman Ülkelerinde mevcuttur.

Toplum olarak kendi değer yargılarımıza ve onların uygulandığı tarihlerimizdeki dönemlere bakarsak bence biraz olsun ders alabileceğiz. Japonya’da olduğu gibi bizler de kendi kültürümüz üzerinde yükselebiliriz, bizim hiç bir batının çirkefliklerine ihtiyacımız yoktur. Çünkü batı hiçbir zaman bizim gelişmemizi istemez, onların amacı; bizi kendilerine bağlı kul köle yapmak, kene gibi bizim kanımızı emerek yaşamak isterler.

Bizler hâlâ bu hakikati öğrenemedik, ne zaman öğreneceğiz onu da bilemiyorum. İnşallah Rabbim bu millete hidayet verir de bu karanlıklardan kurtuluşa erdirir ve bu milleti ecnebilerin oyuncağı olmaktan kurtarır.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23