• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Çocukların velayeti anneye mi babaya mı verilir? | Boşanmada çocuğun velayeti kime verilmeli?

Yeniakit Publisher
2020-07-04 19:27:00 -
Çocukların velayeti anneye mi babaya mı verilir? | Boşanmada çocuğun velayeti kime verilmeli?

Boşanan çiftlerin çocukları kimde kalır? | Evlilik kadar boşanma da yaşamın içinde yer alır. Boşanmak Allah-u Teala'nın sevmediği ancak zaruri durumda helal gördüğü bir olaydır. Boşanmaya karar veren çiftlerin akıllarına takılan en önemli husus ise çocuklarının velayetlerinin kime verileceğidir. Peki, boşanmanın ardından çocukların velayeti kime verilir?

Evlilik, aile kurumu toplumumuz için son derece önemlidir. Çiftler bir ömür boyu mutlu olabilmek için evlilik adımını atarlar. Ancak bazı sebepler ayrılık fikrini gündeme getirebilir. Boşanma durumunda ise çocukların annede mi babada mı kalacağı ise her zaman merak konusu oluyor.

Çocukların velayeti anneye mi babaya mı verilir? | Boşanmada çocuğun velayeti kime verilmeli?

Boşanma sonrasında çocukların velayetlerinin kimde kalacağıyla ilgili Diyanet’in açıklaması şöyle:

Çocuğun doğumdan itibaren beslenmesini, bakım ve temizliğini belli bir süreye kadar en iyi bir biçimde annesi yerine getireceğinden velayet hakkı öncelikle anneye tanınmıştır. Annenin şefkat, merhamet ve bu işlere dönük fıtrî becerisinin bulunması da bunu gerektirmektedir (İbn Hazm, el-Muhallâ, X, 323; Mergınânî, el-Hidâye, III, 366; İbn Kudâme, el-Muğnî, XI, 412-413; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, III, 592).

Bir kadın Hz. Peygambere (s.a.s.) gelerek, “Ey Allah’ın Elçisi! Şu benim oğlumdur. Karnım ona yuva, göğsüm pınar, kucağım da sıcak bir kundak oldu. Şimdi ise babası beni boşadı ve çocuğu benden çekip almak istiyor.” biçiminde şikâyette bulununca Resul-i Ekrem; “Başkası ile evlenmediğin sürece onun üzerinde önce sen hak sahibisin.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 182; Ebu Dâvûd, Talâk, 35) buyurmuştur.

Hz. Ebu Bekr de (r.a.) bir babaya; “Annesinin okşaması, kucağına alması ve kokusu, çocuk açısından senin yanında kalmasından daha hayırlıdır. Sonra çocuk büyüyünce seçimini yapar.” (Abdurrazzâk, el-Mûsânnef, VII, 154) demiştir.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Çocuğun bakım ve terbiyesi sorumluluğu kendisine verilen kişinin akıllı, ergin, bu işi yapabilecek güçte ve çocuğu hayat, sağlık ve ahlakî bakımdan koruma konusunda güvenilir olması gerekir.

Hem kadın hem erkekte aranan bu ortak nitelikler yanında sadece kadında ve sadece erkekte aranan başka şartlar da vardır. Erkeğin müslüman olması, bakacağı çocuk kız ise ona mahrem olması; kadının çocuğa yabancı yani mahrem olmayan biriyle evli olmaması bu tür özel şartlardandır (Sahnûn, el-Müdevvene, II, 258 vd.; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, III, 593-594; Şevkânî, Neylü’l-evtâr, VII, 397 vd.; Bilmen, Kâmus, II, 432).

Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesinin (hadane) süresi çocuğun buna olan ihtiyacı ile orantılıdır. Hukukçular bunu, çocuğun kendi başına yemek yiyip giyinebileceği yaşa ulaşmasını ölçü alarak belirlemişlerdir. Buna göre erkek çocukta yedi-dokuz; kız çocukta dokuz-on bir yaşlarında hadane süresi sona erer.

Mâlikîlere göre bu müddet, erkek çocukta ergenlik çağına, kız çocukta ise evlenmesine kadar uzamaktadır (Sahnûn, el-Müdevvene, II, 258-259).

Süre sona erince çocuğun sorumluluğu, hukukçuların çoğunluğuna göre babaya intikal ederken; Şâfiî ve Hanbelîler kararın çocuk tarafından verileceğini, anne-babasından hangisini seçerse onun yanında kalacağını söylemişlerdir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XI, 414-415; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, III, 598). Hz. Peygamberin (s.a.s.), anne-babası boşanmış bir erkek çocuğu, onlardan hangisini seçeceği konusunda muhayyer bırakması (Ebu Dâvûd, Talâk 35; Tirmizî, Ahkâm 21; Nesâî, Talâk 52) ve Hz. Ebu Bekr’in yukarıdaki sözü, naklettiğimiz sözü, bu son görüşü teyit etmektedir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23