Gazetemiz okurlarından Arif Ersoy, "Ey seçim sen nelere kadirsinnn!" başlıklı yazısını bizimle paylaştı.
Arif Ersoy
- Bunun yapılmasına ne lüzum var.
- Onu yapacağınıza şunu yapın, şunu yapacağınıza bunu yapın, bunu yapacağınıza onu yapın.
- Tabii canım, yandaşlar para kazansın.
- Yanlış yere yapıyorlar. AKP’lilerin yeri kıymetlensin diye efendim. (Daha önce AP’lilerin, DP’lilerin, ANAP’lıların yeri diye söylenirdi).
ÖNE ÇIKAN VİDEO
- Göz boyamak için hep bunlar, sırf gösteriş için hepsi.
- Sırf oy avcılığı için, bidon kafalıların oyunu almak için. Onlar da bunlara koyun gibi gidip oy veriyorlar. (Kendiniz neden 90 yıldır afyonlanmış gibi o partinin peşinden ayrılmıyorsunuz, üç nesildir, dört nesildir diye sormak lazım).
- Hep hırsızlık için yapıyorlar, başka bir şey için değil.
- İyi halt ettiniz, yaptınız da.
- Hep rant için, hep rant için.
- Gelelim bir, onların başlarına yıkacağız o yaptıkları betonları.
- Çevreyi mahvettiler, yeşili bitirdiler.
- Kuşların göç yolu üzeri orası kardeşim. Yaban domuzları yolunu değiştirdi bunların yüzünden.
- Mimarlar Odası, çevre örgütleri, yargı önlemese bunlar daha neler yapacaklar.
- Yıktırmayız, orası bizimdir.
- Yaptırmayız, izin vermeyeceğiz.
- İstemiyoruzzz.
- O nasıl bir ucube kardeşim.
- Bir defa o halatlar o köprüyü taşımaz.
- Zaten zemin çürük bir de altımızı oyuyorlar.
- Yargı durdurdu. Hadi bakalım şimdi beton kazıklar olarak kalsın orada.
- Yaparken kime sordunuz?
- Daha güzel olabilirdi. Daha büyük yapılabilirdi. Daha küçük olabilirdi. Ne lüzum var o kadar büyüğüne. Neden o kadar geniş tuttunuz.
- Metrobüs yaptılar, itiş kakış, ne kadar kalabalık.
- Çocuklar bugün sis nedeniyle vapurlar çalışmıyor. Ben prensip olarak Marmaray’a karşıyım o yüzden bugünkü dersimizi iptal ediyorum.
- O Menderes de Vatan Caddesini, Ordu Caddesi’ni, Millet Caddesi’ni, Sahil Yolu’nu, Londra Asfaltı’nı, Ankara Asfaltı’nı, Barbaros Bulvarı’nı yaptı, İstanbul’u mahvetti.
- Demirel birinci köprüyü yaptı, şehrin yoğunluğunu artırdı.
- O Özal var ya o Özal, o kadar mücadelemize rağmen o ikinci köprü heyulasını dikti oraya boğazın görünümünü mahvetti.
- Çamlıca TV Kulesi için binlerce çamı kestiler (Binlerce hem de binlerce, nerede imiş bu binlerce çam?)
- Anıtlar Kurulu’ndaki arkadaşlar yıllardır bu TV kulesinin görüntü kirliliğini önlemek için çaba sarfettiler, mücadele verdiler (Radyasyonu alt tabakalardan yayan ve tarla kazıkları görünümlü düzinelerce antenin şimdiki görünümü daha estetik çünkü!)
- Tamam kardeşim, bugüne kadar niye yapmadınız. Aklınız nerede idi.
- Elinizden tutan mı vardı?
- Gecikme maliyeti bu kadar artırdı.
- Zaten yapmanız gerekir bunları. Ne olmuş yani.
- Adı Zeki Müren olsun, Müzeyyen Senar olsun, Münir Nurettin Selçuk olsun.
- Bir de hak etmişlercesine övünüyorlar.
- Babalarının cebinden mi yapıyorlar. Yapsınlar da görelim.
- Bizim vergilerimizle yapıyorlar, para yine vatandaşın cebinden çıkıyor. (Vatandaş sadece biziz! Vergiyi de sadece biz veriyoruz!)
- Utanmadan reklamını yapıyorlar.
- Ey seçim sen nelere kaadirsinnn.
- On yedi senede ne yaptılar kardeşim, ne yaptılar?