• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Faizle topyekûn mücadelede birlik olalım! Yeni sistem girişimciliği teşvik edecek

Yeniakit Publisher
2019-09-15 11:38:00 - 2019-09-15 11:39:11
Faizle topyekûn mücadelede birlik olalım! Yeni sistem girişimciliği teşvik edecek

Yatırımlara balta vuran faize karşı mücadelenin kararlılıkla yürütülmesi gerektiğini belirten ekonomistler; alternatif finansman imkânlarının öne çıkarılması ve girişimciliğin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Durham Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Asutay, hükümetin faizsiz kalkınma ve yatırım fonlarını ön planda tutması gerektiği çağrısında bulundu.

 Buğra Kardan 

Reel ekonomiye darbe vuran, üretimi ve ticareti baltalayan, tüketicileri sıkıntıya sokan faize karşı topyekûn bir savaş veriliyor. Savaşın başarılı olması, rantiyecilere okkalı bir tokat atılması için gerekli tedbirler alınıyor.

Mudarebe ve muşaraka çağrısı

Faiz lobisinin belini kırmak için önemli çalışmalarda bulunan hükümet, alternatif finansman yöntemlerine rağbeti arttırmak için de elinden geleni yapıyor. Faiz hassasiyeti olan ekonomistler ise yatırımcıları her platformda murabaha, mudarebe, muşaraka ve sukuk gibi kâr ile zarar ortaklığına endeksli finansman metotlarını kullanmaya çağırıyor. Aynı ekonomistler, her proje ile yatırımın İslami ve ahlaki esaslara dayanması gerektiğine işaret ediyor.

Yeni bir sisteme geçmeliyiz

İngiltere’nin Durham Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Asutay da Yeni Akit’e yaptığı açıklamada faizin ekonomik ve sosyal sıkıntılara neden olduğuna dikkat çekti. Asutay, “Türkiye’de faize dayalı bir sistem var. Ne yazık ki faiz zarar verdi, veriyor. Ama makro ekonomik sıkıntılardan ötürü bu zarar 2018 ve 2019’da daha net bir şekilde görüldü. Onun için bizim araştırmalara yoğunlaşmamız ve faizin yerini alacak yeni bir sistemi hayata geçirmeye odaklanmamız gerekiyor” dedi.


ÖNE ÇIKAN VİDEO

Alternatif finansman metotlarının önemini vurgulayan Asutay, şunları kaydetti:

Güçlü siyasi irade gerek

Türkiye’de 1980’lerde ekonomide yeni bir döneme geçildi, ciddi bir finansallaşma prosesine girildi. Ve buna bağlı olarak borçlanma oranı arttı. Şu anda hemen herkes borçlu. Dünyanın en yüksek kredi kartı borcu olan ülke Türkiye. Nüfusun yüzde 54’ünün kredi kartı borcu var. Bu durumu yönetebilmek, idare ettirebilmek çok güç.

Tabii faizi tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil. Ancak birileri çıkıp yeni bir sistem inşa edebilir. Bu da güçlü bir siyasi arka planla olur. Örneğin Rusya yeni bir sistemi devreye alabilirdi. Ne var ki ülkenin karşı karşıya kaldığı jeopolitik sorunlar buna engel oldu.

Kurumsal mantık sorunlu

Biz de faizle kararlı bir şekilde mücadele edebiliriz. En azından mikro alanlarda faizsiz iş modelleri geliştirip yaygınlaştırabiliriz. Böylece faizin etkisini minimize edebiliriz. Ancak bizde İslami bankalar, kapitale dayalı bankaların kurumsal mantığını taşıdıklarından faizsiz iş modellerini uygulayamayacaklarını beyan ediyorlar. Haklılar. Çünkü kurumsal mantıkta bir sorun var. Onun için otantik kurumsal yapılarımızı ortaya çıkarmalıyız.

Yeşil sukuk uygulansın

Prof. Dr. Mehmet Asutay, doğa dostu yatırımların İslami ve ahlaki ilkelere uygun olması için önemli girişimlerde bulunulduğunu söyledi. Asutay, bu girişimlerden biri olan yeşil sukuk projesinin uygulamaya konulması gerektiğinin altını çizdi.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Recontstruction and Development-EBRD) Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç ise yeşil projeleri teşvik ettikleri bilgisini verdi. Kılıç, bu anlamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’yla yakın irtibat halinde olduklarını sözlerine ekledi.

Faizden kaçınılmalı

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Şuayb Gündoğdu’dan faizli bono ve tahvil yatırımlarından kaçınılması uyarısı geldi.

Gündoğdu, “İnşallah murabaha ve mudarebe gibi alternatif finansman yöntemlerine yönelim artar” şeklinde konuştu.

Kâr ve zarar paylaşımına odaklanılmalı

KTO Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Çizakça, kâr ve zarar paylaşımını esas alan finansman yöntemlerinin merkeze alınması gerektiğini belirtti. Çizakça, ayrıca mudarebe sisteminin girişimciliği teşvik edeceğini aktardı.

Bankalara tutsak kalmamalıyız

Asutay, hükümetin faizsiz yatırım ve kalkınma fonlarıyla önemli projeleri; iddialı girişimcileri teşvik edebileceğini dile getirdi. Murabaha, mudarebe, muşaraka ve venture capital (girişim sermayesi fonları) gibi finansman imkânlarının eksene alınması gerektiğini savunan Asutay, “Bankalara sıkışıp, tutsak kalmamalıyız. Bankaların bize dayatılan bir realite olduğunu unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Güven problemi var

Kâr ve risk paylaşımını merkeze alan yatırımlar yapılmasını öneren Asutay, şöyle devam etti: “Bizi ana amacımız borçluluğa dayanmayan bir sistem olmalı. Papa Francis, pek çok yerde ‘Faiz insan onurunu ayaklar altına alan, zedeleyen bir faktördür’ görüşünü seslendirebiliyor. Biz de bu görüşü rahatlıkla dillendirebilmeliyiz. Şu muhakkak ki Türkiye’de faize karşı duyarlılık dilenilen seviyelerde değil. Neden değil? Çünkü bizim dinsel sosyolojimizde muamelat önemli görülmüyor. Maalesef muamelat kısmı okullarda, ailelerde ve sosyal hayatta ihmal ediliyor. Bundan ötürü insanlar faizli-faizsiz yatırım ayrımını çok iyi anlamıyorlar. Allah’ın faize savaş açtığının farkında değiller.

Öbür taraftan halkta güven problemi söz konusu. FETÖ olayında Bank Asya kanalıyla yapılan yanlış eylemler yatırımcıların faizsiz finans kurumlarına şüpheyle bakmalarına yol açtı.

Konvansiyonel bankalara zorlanılmamalı

Şu da bilinmeli ki İslami bankaların her sektöre hitap edememeleri büyük bir sorun. Siz Konya’da tarım yapıyorsunuz. Likiditeye gereksinim duyuyorsunuz. Traktör alacaksanız likidite temin edebiliyorsunuz. Ama ileriye dönük tarım için faaliyetleri için para pul bulamıyorsunuz. Haliyle konvansiyonel bankaların yolunu tutmak durumunda kalıyorsunuz. Maalesef İslami bankalar tarıma uygun finansman imkânı sunmuyorlar. Ancak tarım üreticileri yine de dini duygularla parasını İslami bankalara yatırıyorlar. Peki, o bankalar ne yapıyorlar? Parayı İstanbul’a getirip büyük sermayedarlara veriyorlar. Yani İslami bankalar hitap ettikleri toplum kesimlerini fonlamaktan kaçınıyorlar.

Yeni Akit Gazetesi

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İşsiz

Yanlış anlamayın murabaha "yüksek kâr hakkı tanıma” anlamındadır, kesinlikle RİBA değil! Mudarebe "kâr amacıyla gezip dolaşma işletmeci" anlamındadır, zinhar TEFECİ değil!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23