Hudut bilmezler
Gazetemiz okurlarından Ahmet Feyzioğlu, "Hudut bilmezler" başlıklı şiirini bizimle paylaştı.

Ahmet Feyzioğlu
Aklı –başında- olan, belâ üstüne koşmaz;
Son bir “Türk” yaşadıkça, bu bayrak yere düşmez!
Adalet kantarında İslâm hukuku şaşmaz.
Gemsiz-yularsız atı sürme hudutlarıma!
*
Baş koyacak omzumuz, saracak kucağımız
Mazlûma sığınaktır; evimiz ocağımız.
Yersiz yurtsuz kalana “açık” dört bucağımız;
Zînhâr kötü niyetle girme hudutlarıma!
*
Putu, danası gibi el hanında beslenip
Frenk yosması gibi boyalanıp süslenip
Balon uçuruldukça, çocuk gibi hislenip
Dangalakça hayâller kurma hudutlarıma!
*
Harâbâttan tutulan bir ışık huzmesiyle
Bilumum mankurtuyla, it-ullah süzmesiyle
Haçlı silahlarıyla, Siyonist çizmesiyle
Satılmış ayakları vurma hudutlarıma!
*
Efsûnlu ananaslar “Portakallar” ve muzlar…
Yer; kudurur, dahilî ve haricî domuzlar.
Dört kıtanın yükünü “Türk Milleti” omuzlar;
Topla mür itlerini, varma hudutlarıma!
*
Aslan gibi kükrerim, koç misali süserim,
Şimşeklerle çakarım, samyeliyle eserim.
Balta ile doğrarım, zülfekarla keserim;
Ayrıkotu olup da sarma hudutlarıma!
*
Frengistan’a kaçıp “bırakanlar eşini”
Bırakın ey hâinler, bu milletin peşini!
Domuzla sentezleşmiş mahlûkların leşini
Orduma hedef edip serme hudutlarıma!
DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!
Yorumlarınız incelendikten sonra yorum kurallarına uyması halinde yayına alıncaktır.