• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

‘Muhtar bile olamaz’ dediler… 20 yıl önce tahliye oldu… Pınarıhisar’dan başkanlığa

Yeniakit Publisher
2019-07-24 06:53:00 - 2019-07-24 06:58:19
‘Muhtar bile olamaz’ dediler… 20 yıl önce tahliye oldu… Pınarıhisar’dan başkanlığa

Siirt’te şiir okuduğu için yargılanarak Pınarhisar Cezaevi’ne konulan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tahliye oluşunun üzerinden 20 yıl geçti. 24 Temmuz’da 1999’da cezaevinden çıkan Erdoğan arkadaşlarıyla AK Parti’yi kurdu. AK Parti 2002’de ilk seçiminde yüzde 34,6’yla tek başına iktidar oldu. Erdoğan ilerleyen yıllarda Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Türkiye’nin ilk Başkanı oldu.

Siirt'te okuduğu şiir bahane edilerek cezaevine koyulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yıl önce bugün Pınarhisar Cezaevi'nden tahliye oldu. Siyasetten tasfiye edilmeye çalışılan Erdoğan, vesayet odaklarının tüm engellerini milletle birlikte aştı. Erdoğan'ın 4 ay süren Pınarhisar günleri, cumhurbaşkanlığına uzanan demokrasi mücadelesinin yol haritasını oluşturdu.

Vesayet odaklarının siyasetten tasfiye etmeye çalıştığı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Siirt'te okuduğu şiir bahane edilerek Pınarhisar Cezaevi'ne konuldu. Erdoğan 20 yıl önce bugün cezaevinden çıktı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı düşürülen, hakkında “Muhtar bile olamaz” manşetleri atılan Erdoğan’ın 4 ay kaldığı Pınarhisar Cezaevi, bugün cumhurbaşkanlığına uzanan demokrasi mücadelesinin de temellerinin atıldığı yer.

Erdoğan, cezaevi günlerinde vesayet odakları ile mücadelenin yol haritasını oluşturdu. Erdoğan’ın anti demokratik uygulamalara karşı modern dünyanın benimsediği özgürlükleri perspektif olarak Türk halkına öngördüğü mücadelesinden ana başlıklar şöyle:

Engellenmeye çalıştılar

Cezaevinden çıktıktan sonra Erdoğan arkadaşları ile bir araya gelerek bir partinin kurulmasını kararlaştırdı. Yapılan hazırlıklar sonrasında 14 Ağustos 2001 günü AK Parti kuruldu. AK Parti 3 Kasım 2002 yılında girdiği seçimde yüzde 34,6 oy alarak tek başına iktidar oldu.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

AK Parti sandıktan tek başına iktidar olarak çıkmasına rağmen, vesayet odakları Erdoğan’ın milletvekili olmasının önüne geçerek başbakan olmasını engelledi. Erdoğan için o tarihte “muhtar bile olamaz” başlıkları atıldı. Türk siyaset hayatına kara bir leke olarak yazılan bu adımdan 116 gün sonra vazgeçildi.

Bu süreçte Erdoğan’ın siyasi yasağı kaldırıldı, YSK tarafından Siirt’te seçiminin yenilenmesine karar verildi. Siirt’ten milletvekili adayı olan Erdoğan 9 Mart 2003’teki seçimde oyların yüzde 84,8’i alarak seçildi ve 59. hükümetin başbakanı oldu.

Milletin sevgi gösterileriyle uğurladığı Erdoğan, 4 ay kaldı- ğı Pınarhisar Cezaevi’nden 20 yıl önce bugün tahliye oldu.

367 garabeti devreye sokuldu

2007'de vesayet odakları yeniden ortaya çıktı. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin dolması ile birlikte ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi yaşandı. Bir taraftan Cumhuriyet mitingleri organize edildi, diğer taraftan ise 367 garabeti devreye sokuldu.

O günlerde TSK’nın resmi internet sitesi üzerinden yayınlanan 27 Nisan e-muhtırası ile milletin seçtiği hükümete göz dağı verilmek istendi. Bu adımlar karşısında millete dönen AK Parti ve Erdoğan 22 Temmuz 2007 yılında yapılan seçimlerden rekor bir oy oranı olan yüzde 46,58'le çıktı.

Vesayete karşı önemli adım

Pes etmeyen vesayet unsurları bu kez 2008’de AK Parti’ye yönelik açılan kapatma davası ile sahne aldı. Hukuk AK Parti kapatma davasında 6'ya karşı 5 oyla yüz akı bir sınav verdi.

Her fırsatta sistemi kilitlemeye çalışan vesayet odaklarına karşı en büyük adımlardan biri cumhurbaşkanlığı konusunda atıldı. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin uyum yasası da 2010’da hayata geçirildi. 2014 Ağustos ayında ise Erdoğan, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.

Sistemli bir şekilde saldırıya geçtiler

Vesayet odakları bu kez yeni ittifaklar kurarak saldırıya geçti. Milletin seçtiği Erdoğan hükümetini devirmek için devlet içine yapılan Paralel Devlet Yapılanması/FETÖ eliyle bu kez kirli planlar devreye sokuldu. Bunun üzerine Erdoğan’ı siyaset dışında bırakabilmek için sistemli bir saldırıya girişildi.

İlk saldırı MİT Müsteşarı Hakan Fidan üzerinden gerçekleştirildi. Dönemin savcısı Sadettin Sarıkaya, 7 Şubat 2012 günü MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile bazı MİT görevlilerini ifade vermeye çağırdı. Ancak, asıl hedef Erdoğan’dı. Kumpasın püskürtülmesi için yasal düzenleme yapılması kararı alındı. Meclis’te kabul edilen MİT yasası, 18 Şubat 2012 tarihinde yürürlüğe girerek tehlike savuşturuldu.

Millet yalana prim vermedi

Başarılı olamayan vesayet odakları bu kez 2013’te çevre hassasiyeti kaşıyarak Gezi olaylarını başlattı. Gerçekleşen tertiplerde yine hedef Erdoğan’dı. 2013 yılının Haziran ayındaki kalkışmayı, 17-25 Aralık tarihlerinde gerçekleşen yargı darbesi takip etti. Gezi provokasyonu ve 17-25 Aralık yargı darbelerinin gölgesinde 2014 yılında Türkiye’de ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleştirildi.

Erdoğan ilk turda 51,8’lik oy oranı ile milletten bir kez daha destek gördü. Vesayet odakları, milletin desteğiyle Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ı siyaset sahnesinin dışına atmak için bu kez ordu içerisindeki ihanet çetesini harekete geçirdi. 15 Temmuz 2016 gecesi, üniforma giymiş hainler sivil halka silah doğrulttu. Daha önceki ihanet girişimleri karşısından Erdoğan’ın yanında yer alan millet, yine Erdoğan’ın çağrısı ile birlikte meydanlara indi. Halk vesayetçilerin kullandığı tankının topunu uçağın önünde durdu ve darbeyi engelledi.

Yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı

Vesayet odaklarının ülkeden tamamen temizlenmesi ve ülkenin bir daha bu ihanet odaklarının hedefi olmaması için son adım 16 Nisan günü atıldı. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin desteği ile Yenikapı ruhu ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile cevap verildi. 16 Nisan 2017 yılındaki referandum ve 24 Haziran seçimi sonucu devlet demokratikleşme konusunda dev adımlar attı. 24 Haziran seçimleriyle birlikte ise eski vesayetçi sistem tarihe karışmış oldu. Milletin oyları ile bir kez daha Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk başkanı unvanını kazandı. Yeni sistemin kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde Erdoğan, vesayet odaklarının son kalıntılarını temizlemek için çalışmalara başladı. Erdoğan, yeni sistemin daha verimli çalışması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Yenişafak

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Serdar

ÇOK ŞÜKÜR BOP EŞBAŞKANI OLUP MÜSLÜMAN LARIN KATLEDİLMESİNE ORTAK OLDUĞU GİBİ MEDENİYETLER İTTİFAKI EŞBAŞKANI OLUP MÜSLÜMAN LIĞIN KATLEDİLMESİNE DE ORTAK OLDU

Abdullah Murat

O çok değişti. İnsan imanını kabedebilir İman zayıflayan kuvvetlenen tamamen yok olan birşeydir. hakimiyet Allahındır diyen laiklik ile müslüman bir araya gelemz diyen şimdi Başka ülkeler laikliği öneren hakimiyet milletindir diye haykıran bir hale döndü Büyük günahlar vardı dinden çıkarır Cinayet işleyen kafir olmuştur Müslümanım desede Allahın kurandaki hükmü ebedi cehennem azabıdır Din hayat oyuncak değildir Özellikle adaleti sağlamak düzeni sağlamak ve yönetmek hususunda Allahın hükümleri vardır Maide44 göre Allahın hükümleriyle hükmetmeyenler kafirlerdir hükmüdür Allahın hükümleri varken yüzçevirmek ve şeytanın yolundan giden beşer kanunlarını almak uygulamak küfürdür Kafir olan ebedi cehennemlik olduğu için artık şerefi izzeti namusu kalmamıştır. En büyük suçu işlemiştir Buna bulaşmamak için can feda edilir. Demokrasi altında Allahın hükümlerine yüzçeviriliş ile yani küfrü ile yönetime tüm halk oy kullanma ve o kişileri vekil tayin etme suretiyle alet edilmektedir. Burada büyük bir iş dönmektedir Bu şeytani bir sistem bu pisliktir Allahın hükümlerini istemeyen o hükümlere teslim olmuş manasındaki müslümna bile değildir İslamın şartı vardır Kuranda Allahın hükümlerine boyun eğmek namaz kılmak ve zekat vermektir. Müslüman imanlı kafir olmadan yönetici olmanın şartı vardır Hükmettiği zaman(yasa çıkarma veya karar verme) Allahın hükümlerine göre hükmetmek, Allahtan sakınmak, iyliği emretmek kötülüğü yasaklamaktır, İyilik Allahıjn emrettikleri şeylerdir, Kötülük ise şeytanın çağırdığı Allaha isyan ahlaksızlık fuhşiyat günah olan herşey olabilir Kuranda bu şekil olduğu Din adamları fetva veremez Allahın kesin hükümlerinin olduğu konularda fetva veren kafir olur. Din adamları yanlızca Allahtan sakınmaya çağırabilir ve Peygamberin örnekliğini hatırlatır. Küfre bulaşmanın asla cevazı yoktur Domuz yemek kfür değildir Oda açlıktan ölmemek için yenebilir Ama Adaleti Allahın hükümleriyle sağlamamak küfürdür Buna bulaşmamak için ölünür Çünkü bu gerçek şeref ve namustur (birilerilerini onun yerine vatan ve bayrağı koyduğu yada demokrasiyi)
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23