• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Siyaset ilmini bilmeyen, siyaset yapmamalıdır

Yeniakit Publisher
2019-06-03 14:04:00 -
Siyaset ilmini bilmeyen, siyaset yapmamalıdır

Gazetemiz okurlarından Alaettin Köksal, "Siyaset ilmini bilmeyen, siyaset yapmamalıdır" başlıklı yazısını bizimle paylaştı.

Alaettin Köksal

Siyaset ilmi, iç ve dış siyasi meseleleri ele alan önemli bir ilim dalıdır. Siyaset ilminin temelinde iman, inanç, tecrübe, feraset, cesaret azim ve kararlılık vardır. İç siyaset; sınırları belli olan ülkelerin devlet işlerini adaletle, yönetmek, düzenlemek, yürütmek, insanlarını maddi ve manevi isteklerini ahlaki ilkelerle göre sevk ve idare etmektir. Dış siyaset; aynı medeniyetin mensupları olan İslam ümmetinin dertleriyle ilgilenmek, tüm insanlığın barış içinde yaşamasını sağlamak, devletlerin zenginliklerini sömürmemek, inanç ve kültür değerlerine saygı duymak, canlı cansız tüm varlıkları adil bir şekilde korumak, yaşadığımız dünyayı maddi ve manevi olarak kirletmemektir.  

Siyaset ilminin bir de lisanı vardır. Bu lisanın ana ilkeleri ahlak, usul, üslup, nezaket ve bilgiye dayalı ikna kabiliyetidir. Özetleyerek anlatmaya çalıştığım siyaset ilminin ilkeleriyle hareket eden siyasetçiler, ülkesinin ve milletinin milli menfaatlerine hizmet ederken aynı zamanda İslam ümmetine ve tüm insanlığa hizmet etmiş olacaklardır. Ülkemiz ve İslam dünyasının siyasetçilerinde bulunması gereken temel özeliklerini sıralamadan önce, çok önemli iki hususu belirtmekte fayda vardır.  Birincisi, hiçbir müslüman zalimlerin ve hainlerin yönetimi altında yönetilmeyi kabul etmez. İkincisi, hiçbir müslüman siyasetle ilgilenmiyorum diyerek, zalimlerin ekmeğine yağ süremez. Siyaset görevini hakkıyla yerine getiren siyasetçilere destek vermeye mecbur oldukları bilinciyle hareket ederler.

Siyaset görevini hakkıyla yerine getirmeyen iktidarları ve siyasetçileri, ehil olan insanlarla değiştirme gibi bir sorumluluklarının olduğunu bilirler. Siyaset kurumunu kirletenlere kızarak, siyaset ibadetinin sorumluluğundan kurtulamazlar.  Dünya insanlığının huzuru için çalışan, ülkemizin ve İslam ümmetinin siyasetçileri, mensubu olduğumuz ve şeref duyduğunuz kadim medeniyetimizle, müslümanların manevi değerleriyle barışık olmalıdırlar. Kendi medeniyetine düşman olan,  milletin inanç değerlerini idrak edemeyen, siyaset ilmini bilmeyen, dar ufuklu insanlara milletimiz imkân vermemelidir. Siyaset yapmak isteyenler, öncelikle sarsılmaz bir imana ve güçlü bir sabra sahip olmalıdırlar. Makamın, paranın, şan, şöhretin ve diğer ahlaksız değerlerin değil, Yüce Allah’ın (CC) kulu olmalıdırlar.  Ülkesinin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel zenginliklerini ve coğrafi yapısını bilmelidirler. Aynı şekilde İslam ülkelerinin dünyadaki diğer devletlerin yer altı yer üstü zenginliklerini siyasi sosyal, ekonomik ve kültürel durumlarına vakıf olmalıdırlar.

Ülke içinde İslam dünyasında ve tüm dünyada meydana gelen olumlu olumsuz olayları sürekli bir şekilde takip ederek tedbir alma hususunda çok çalışmalıdırlar. Tarih bilincine, maddi ve manevi bilgilere, dava şuuruna sahip vefalı insanlar olarak hareket etmelidirler. Nankörlükten ve tekebbürden uzak, tevazu sahibi olmalıdırlar. Ben yaptım anlayışıyla değil, Yüce Allah’ın izniyle, biz yaptık şuuruyla hedefe kilitlenerek tefrikaya düşmemelidirler. Siyasetçilerimiz basit siyasi getiriler uğruna halkı yanlış istikametlere yönlendirmeden sakınmalıdırlar. Siyaset resminin görünen yüzüyle değil, arka yüzünü de düşünerek konuşmalıdırlar. Milletimizi aydınlatmaya çalışan siyasetçilerimiz, siyasetin görünen ön yüzünü şuurla, arka yüzünü ferasetiyle okuyarak milleti bilgilendirmelidirler.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Şuurlu siyasetçiler, parti ayırımı yapmadan iç siyasetimizi dış şer güçlerin ahlaksız siyasi değişkenliklerine alet etmemelidirler. Dış siyasetimize milli ve yerli bir duruşla sahip çıkarak, şer güçlere karşı tek yumruk olduğumuzu göstermenin gayreti içinde olmalıdırlar.

Ülkemizin ve İslam dünyasının siyasetçileri, 2003 yılında dönemin ABD dış işleri bakanı Condolezza Rice’nin dünya kamuoyu önünde bir harita göstererek, “Türkiye’nin de içinde olduğu, 22 İslam ülkesinin sınırları değişecektir.Siyonist İsrail’in güvenliği için alçakça, kahpece ve gafletle Ülkemizi ve İslam ülkelerini yeniden parçalamak isteyen zalimlerin bu hain planı unutmamalıdırlar.

Bu açıklamanın üzerine, rahmetli Erbakan hocamız, 2003 yılında Ankara’da yapılan Saadet Partisi il başkanları toplantısında basına açık şu açıklamayı yapmıştır. “Yahudi lobisi Arz-ı Mev’ud dedikleri Nil ve Fırat nehirleri arasındaki toprakları İsrail devletine katmak için öncelikle Suriye’nin işgal edilmesini istiyorlar. Suriye işgal edilirse biliniz ki asıl maksatları ve hedefleri Türkiye’dir.”

Bunları çok iyi bilen Sayın Erdoğan, Esat’la samimi ilişkiler kurarak ikna etmeye çalıştı, lakin Esat şer güçlerin tesirinde kalarak Türkiye’nin yanında yer alamadı. Sayın Erdoğan, ABD’nin tuzak olarak kurduğu Büyük Ortadoğu Projesinin içinde bilinçli bir şekilde girerek, ABD’nin hain tuzağını bozmuştur.

Sayın Erdoğan bu hain projeyi sulandırmak için, projenin içine İngiltere ve Mısır’ın yer almasını teklif etti. ABD bu teklife balıklama atlayınca,  Sayın Erdoğan Moskova”ya giderek, Sayın Putin’le siyasi ve ekonomik anlaşmalar yaparak, BOP’u boşa çıkardı.

 Elini sağlamlaştıran Türkiye, Zeytin dalı ve Fırat kalkanı operasyonlarını yaptı. Şimdi de Fırat’ın doğusuna hazırlanıyor. Ülkenin ve bölgenin menfaatine olan bu siyasi çıkışları görmeden konuşmak milli ve yerli düşünen hiçbir siyasetçiye yakışmaz.

Ülkemiz ve İslam dünyasının siyasetçileri gözlerini dört açmalıdırlar. Söz konusu ülkemiz ve İslam dünyası olduğuna göre, her bir İslam ülkesi önce kendi içinde milli ittifaklarını kurmalı, aynı anda İslam ümmetinin ittifakını süratli bir şekilde harekete geçirmelidirler. 

Vakit geçirmeden aydınlarımız, siyasetçilerimiz, din bilginlerimiz dünyayı ifsat etmeye çalışan Siyonistlerin, Hz. İsa (as) çarmıha gerdiklerini (Kur’an ifadesiyle geremedikleri) Hıristiyanlara ısrarla anlatarak, şer güçlerin İslam dünyasına karşı ittifaklarını bozmalıdırlar. Böyle bir çalışma, şeytanı güçleri derinden sarsacağından, hain planlarını değiştirmeye mecbur kalacaklardır.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23