• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Demek ki can kıymetliymiş

09 Ocak 2015
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Fransa’daki mizah dergisine yapılan ve ikisi polis on iki kişinin öldürülmesine neden olan saldırının arkasında kimler olduğu henüz tam aydınlığa kavuşturulmuş değil. Bazı şüpheliler yakalansa da kafalardaki tereddütlerin silinmesi pek mümkün görünmüyor. Çünkü özellikle Müslümanları hedef alan ırkçı saldırıların yeniden alevlendiği dönemde böyle bir olayın meydana gelmesi komplo teorilerine de uygun zemin oluşturuyor. 

Ben olayın bu boyutu üzerinde durmaya gerek görmüyorum. Yayınlanan haftalık yayın organının kendisi zaten bir komplo ve provokasyon. Yayın organını sürekli polis koruması ve gözetim altında tutma ihtiyacı duymaları da böyle bir komplo ve provokasyonun içinde olduklarının farkında ve bilincinde olduklarını, ama buna rağmen tahrik işlemlerini ısrarla sürdürdüklerini gösteriyor. Sonuçta kontrolden çıkmış ve böyle bir olayın Avrupa’daki Müslümanlara yansımasını hesap etme ayarlarını yapma ihtiyacı duymayan birilerinin provokasyona gelmesinden sudur etmiş hadise de olabilir. 

Ben burada olayın iki farklı boyutu üzerinde durmak istiyorum: 

Saldırıya hedef olan mizah dergisinin adı Charlie Hebdo. İkinci isim sokak dilinde haftalık anlamına geliyor. Birinci kelime ise Fransa’nın eski cumhurbaşkanı meşhur General Charles de Gaulle’ün adından alınma. Çünkü daha önce söz konusu mizah yayıncılığını yapanlar Hebdo Hara-Kiri adında bir haftalık mizah yayın organı çıkarıyorlarmış. 1970’te General de Gaulle hakkında “parodi” yani mizah yollu bir ölüm ilanı yayınlıyorlar. Kapaktan da “Bal tragique à colombey - 1 Mort” yani “Güvercine üzücü bir taş -1 ölüm” başlığıyla veriyorlar. Bu yüzden yayın organları kapatılıyor ve bir hafta sonra De Gaulle’ün ismine atıfla “Charlie Hebdo” adını verdikleri yeni bir yayın çıkarıyorlar. 

Şimdi soralım: Senin cumhurbaşkanına ufacıktan bir ölüm ilanı numarası yaptığı zaman hemen tepetaklak gönderiyorsun çöplüğe. Ama bir buçuk milyar insanın yani dünyada yaşayan tüm insanlığın dörtte birinin en saygın bildiği kişiye karşı her türlü edepsizliği yaptığı zaman kötü bir şey yapmış olmuyor, sadece Fransa’nın eski bir geleneğini sürdürmüş ve basın özgürlüğünden yararlanmış oluyor öyle mi? Bu sorumuz saldırıyı onaylama değil De Gaulle’ün ve adamlarının sabretmediği arsızlığın başkalarının saygın ve üstün bildiği varlıklara, değerlere ve kişilere karşı yapılması durumunda da sabretmeyenlerin çıkabileceğini düşünmek gerektiğini vurgulama anlamındadır. O yüzden hukuk dışı formüllere giden yolların kapanması için hukukun görevini yapması gerekir. İnsanların kutsal değerlerine karşı aşırılıkların önlenmesi de hukukun bir görevidir. 

Vurgulamak istediğimiz ikinci husus ise şu: Fransa’nın 1830’da işgal ettiği Cezayir’de 1954’te bağımsızlık savaşı başladı ve sekiz yıl süren bu savaşta Fransız işgalciler bir buçuk milyon Müslümanı vahşice katlettiler. Ruanda’da 1994’te patlak veren ve bir milyona yakın insanın hayatını kaybettiği iç savaşın alevlenmesinde de Fransa’nın büyük payı olduğu biliniyor. Bunun gibi daha birçok katliam veya katliama yol açan politik oyunlar sıralayabiliriz. Bütün bu katliamlarda öldürülenler çöplüklere sinmiş sinekler değildi. Hepsi birer insan ve hayatlarının değerli bilinmesi gereken varlıklardı. 

Paris’teki son saldırıdan sonra mesajı bayağı yankılanan İspanyol aktörün sözleri bu yönden düşündürücü. Aktör Willy Toledo; “Siz hiç gürültü çıkarmadan günde milyonlarca kişiyi öldürüyorsunuz, onların bu olaylar karşısında sessiz mi kalacağını düşündünüz?” demiş. Bunca insanı öldürürken hiç aklınıza gelmeyen bir gerçeği hedefe sizden birileri yerleştirildiğinde hatırlayabiliyorsunuz. Demek ki can kıymetliymiş. Ama bu gerçeği Paris’teki saldırıda öldürülenlerin birkaç katı kadar insan Suriye’de gündelik olarak öldürülürken de düşünmek ve insana değer vermek gerekir. 

Saldırıya uğrayan derginin geçmişi hakkında bilgi toplarken Fransızca bir kaynak sitede kullanılan başlık dikkatimi çekti. Burada aktarmakta yarar görüyorum. www.ladepeche.fr adlı sitede kullanılan başlık şöyle: “De Hara-Kiri à Charlie: plus de 40 ans de provocations: Hara-Kiri’den Charli’ye provokasyonda 40 yıldan fazla!” Yani dediğimiz gibi derginin kendisi zaten kırk yıldan fazla zamandır bizzat provokasyon.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23