• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Hacc zirvesinin olmadığı Kurban bayramı

31 Temmuz 2020
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Yüce Allah’ın izniyle yeni bir Kurban bayramını idrak ediyoruz. Tüm okuyucularımızın ve bütün İslam âleminin Kurban bayramını tebrik ediyor, Yüce Allah’ın bu bayramı huzur ve mutluluk vesilesi kılmasını, tüm İslam ümmetinin izzetine ve tam huzura kavuşacağı gerçek bayramları da nasip etmesini diliyorum. 

Hatırlanacağı üzere Türkiye’de koronavirüs hastalığı ilk yayılmaya başladığı zaman bazı kesimler bunu, inançlarının gereğini yerine getirme hassasiyeti içinde olanlara saldırmak için fırsata dönüştürmek amacıyla koronavirüsün Türkiye’ye taşınmasına umreden dönenlerin sebep olduğunu ileri sürmüşlerdi. Oysa yapılan araştırmalar Türkiye’ye ilk dönemlerde virüsün Avrupa’dan taşındığını ortaya koyuyordu. 

Virüsün kaynağının Çin olmasına rağmen bazı ülkelerde de İslam karşıtı gruplar bundan dolayı Müslümanları hedef alan çirkin propaganda faaliyetleri yaptılar ve Müslümanların bu virüsü yaydığı iddialarında bulundular. Böyle bir olaydan dolayı bile Müslümanların hedefe yerleştirilmesi ve onların karalanması için böyle tamamen alakasız gerekçenin kullanılması gerçekte şeytanın askerlerinin İslam’a ve Müslümana karşı savaşta ne kadar çirkin oyunlara başvurduklarını göstermesi açısından dikkat çekicidir. 

Aslında tüm dünyada koronavirüsten kaynaklanan krizin atlatılması konusunda çok yanlış politikalar izlendiği artık bir realitedir. Bu yanlış politikalar yüzünden bu kriz, ekonomide, toplum psikolojisinde ve daha birçok konuda koronavirüsten çok daha büyük krizlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 

Koronavirüs krizi sebebiyle bu yılın Kurban bayramında ne yazık ki harem beldelerde bir ümmet zirvesi yapılamıyor. Çünkü Suudi Arabistan yönetimi bu yıl ülke dışından hacc ziyaretine kimseyi kabul etmeme kararı aldı. Aslında bu konuda kararı verecek olan tek mercinin Suudi Arabistan yönetimi olmaması, haccla ilgili uygulamaları takip konusunda tüm ümmeti temsil eden bir koordinasyonun olması gerekirdi. 

Hacc hem bir mahşer provası, hem de bir ümmet zirvesidir. Ümmetin farklı etnik kimliklerdeki mensupları orada eşit düzeyde ve ortak zeminde toplanarak, kendilerini birleştiren ortak değerler üzere görevlerini yerine getiriyorlar. Bir mü’min ihrama girerken dünyevi makamların, mevkilerin ve konumların kazandırdığı vasıfları geride bırakıp sadece “Müslüman” vasfıyla kardeşleriyle bir araya geliyor. Dünyanın farklı bölgelerinden gelen insanlar bir araya geliyor, buluşuyor, bazen birbirlerinin dillerini anlamasalar da kendilerini birleştiren değerler çerçevesinde kaynaşıp aynı ümmetin mensupları olduklarını hatırlıyor ve bu mensubiyetin verdiği bilince bağlı olarak kaynaşıyorlar. 

Tarihte farklı zamanlarda hacda ümmet zirvesinin gerçekleştirilmesine engel teşkil eden  birtakım olaylar olmuş. Bu olayların çoğunluğu siyasi kargaşalar ve hakimiyet kavgalarıyla ilgili çatışmalardan kaynaklanmış. Bu yıl ise sebep sağlıkla ilgili ve bütün dünyayı saran bir salgın hastalıktan dolayı bu zirve tam olarak gerçekleştirilemiyor. Sadece Suudi Arabistan sınırları içinde kalanların harem beldeleri ziyaret etmelerine ve hac görevlerini ifa etmelerine müsaade ediliyor ki bu da ümmet zirvesi niteliği taşımaz. Sadece belli bir ülkenin vatandaşları veya o ülkede ikamet hakkına sahip olanlar bu buluşmaya katılma fırsatı bulabiliyorlar. 

Ama ümmet bilincine ve iman kardeşliği esasına dayalı dayanışma ve yardımlaşmanın son yıllarda daha da arttığını ve güçlendiğini söyleyebiliriz. Bu nedenledir ki birçokları kurbanlarını zorluk ve sıkıntının daha fazla olduğu bölgelerde kestirmeyi tercih ediyor. Yahut aynı aileden birden fazla kişi kurban kestirecek olduğunda en azından birinin kurbanını ihtiyaçlıların daha çok olduğu bölgelerde, kriz bölgelerinde, savaş bölgelerinde, yoksulluğun yaygın olduğu yerlerde kestirmeyi tercih ediyorlar. Yani küresel emperyalizmin Müslümanları etnik kimliklerine göre bölmeyi, parçalamayı ve onları birbirlerinden koparmayı hedefleyerek çizdiği sınırlar, oluşturduğu duvarlar artık daha fazla aşılabiliyor. Bu bilincin gittikçe güçleneceği ve yaygınlaşacağı beklentisi içinde olabiliriz. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hayrettin Hatunoğlu

Hac da Umre de turistik seyahate dönmüştü. Bizim kalbimizde olanları bizden iyi bilen Yüce Allah bu belayı başımıza musallat ederek bizi dergahından kovdu. Hala anlayamadınız mı? İbadet Allah rızası için yapılır. Gösteriş için değil.

Hayrettin Hatunoğlu

O Hacc zirvesinde şimdiye kadar islamın hangi meseleleri konuşuldu ve çözüldü? Hacc gerçek anlamdaki manasını kaybetmişti zaten.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23