• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

“İrhal Ya Sisi, Mursi Huve Reisi”

05 Temmuz 2013
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Uluslararası emperyalizmin hizmetindeki medyanın ve yine onun hesabına sözde demokrasi savunuculuğu yapanların iki yüzlülüğünü ve sahtekârlığını Mısır’daki gelişmeler karşısında bir kez daha gördük. İslâmî hareketin yükselişinden rahatsız olan sermaye sınıfının beslediği baltacılarla, fulûl adı verilen Firavun rejimi kalıntılarının ittifakıyla Tahrir Meydanı’nda toplanan kalabalığı “Mısır halkı” diye lanse eden bu iki yüzlü kesim bugün darbeye ve cuntaya karşı ülkenin her tarafında meydanları dolduran büyük kalabalıkları yok sayıyor, görmezden geliyor.
Arap dünyasında ilk kez halk böyle büyük kalabalıklarla bir askerî darbeye karşı meydanları dolduruyor. Darbeyi ve cuntayı kesin dille reddeden bu kitleler “İrhal ya Sisi, Mursi huve reisi” yani “Defol ey Sisi! Başkanım Mursi’dir!” diye sloganlar atarak meydanları inletiyor. Sadece başkent Kahire’de değil ülkenin her tarafında meydanları dolduran bu büyük kalabalıklar halkın asıl nerede durduğunu bir kez daha gösterdi. Bu manzaralar, Tahrir Meydanı’nda toplanan iki yüz bin kişinin sayısını birkaç milyon olarak veren, tüm ülkede ise 33 milyon kişinin Mursi’ye karşı protesto gösterilerine çıktığını ileri süren CNN’in yalancılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Kazlıçeşme’de Erdoğan’ın düzenlediği mitingi ona karşı protesto gösterisi olarak veren CNN’in yalancılıkta ne derece arsız olduğunu Gezi Parkı olaylarında çok açık bir şekilde görmüştük.
Cuntayı ret için meydanları dolduran bu kalabalıklar, İslâmî hareketin her ne şekilde olursa olsun siyasi iktidarı almasını kabullenemeyen laik liberal unsurlarla, dikta kalıntısı kurumları ellerinde tutanların 30 Haziran gösterisi öncesinde yirmi milyon imza toplamalarının tamamen bir oyun olduğunu da açığa çıkardı. Eğer ki iddia ettikleri kadar imza toplamış olsalardı 30 Haziran’da bu sayının önemli bir kısmı kendilerine destek verirdi ve hayal ettiklerini, askerî darbeye ihtiyaç duymadan gerçekleştirebilirlerdi.
Aslında General Abdulfettah es-Sisi çok kötü bir oyuna âlet oldu. Baltacı-fulûl ittifakıyla Tahrir’de bir araya getirilen kesimin bir kısmının, Mursi’yi başarısız buldukları için ondan desteğini çekenlerden oluştuğu dolayısıyla onu görevden uzaklaştırması durumunda ciddi anlamda bir tepkiyle karşılaşmayacağı yalanına çabuk aldandı. Oysa medyanın zihinleri bulandırma amacıyla satın aldığı ve kameraların karşısına geçerek “Ben aslında oyumu Mursi’ye vermiştim ama artık desteğimi çektiğim için buradayım” diyenler kirli senaryonun paralı figüranlarından başka bir şey değildi.
Cuntanın, Mısır halkının iradesini ve tercihini ayaklar altına alarak onun seçtiği cumhurbaşkanını göz hapsine sokarak yerine iğrenç bir oyunla atadığı Adli Mansur’un hıristiyan olduğu söyleniyor. Bunun da Mısır tarihinde bir ilk olduğuna dikkat çekiliyor. Öncelikle şunu ifade edelim ki Firavun rejimi kalıntılarından olan bu adam zaten Muhammed Mursi’ye karşı en önemli ayak bağı olarak Anayasa Mahkemesi’nin başında tutuluyordu. Mevkisini Mursi’ye destek veren çoğunluğun parlamentoya girmesini sağlayan seçimleri iptal için kullandı. Mursi’ye destek veren parlamentonun çıkardığı tüm yasaları iptal etti. Yeni bir Anayasa çıkarılmasına karşı gerek mevkisini gerekse lobisini kullanarak engel olmaya çalıştı. Şimdi de utanmadan, arlanmadan kalkmış cunta tarafından yapılan atamayı “halkım bana bu görevi verdi” diyerek meşrulaştırmaya çalışıyor.
Mısır’ın tanınmış yazarlarından Ahmed Mansur, bu adam hakkında ilginç şeyler söyledi. Ahmed Mansur, Adli Mansur’un aslen yahudi sabataist kesime mensup olduğunu, gerçek kimliğini gizlemek amacıyla hıristiyan göründüğünü ve kiliseye yaranmaya çalıştığını, fakat Kıpti Papa’nın onu vaftiz etmeyi kabul etmediğini söyledi. Cuntanın Mısır halkının, özgür iradesiyle seçtiği cumhurbaşkanını görevden alıp göz hapsine sokarak ne idüğü belirsiz ama İslâm düşmanı olduğu çok belirgin bir yüzsüzü cumhurbaşkanlığına ataması özellikle ülke nüfûsunun yüzde seksenini oluşturan Müslüman Mısır halkına en büyük hakaret ve haksızlıktır.
Biz inanıyoruz ki Mısır halkı bu haksızlığı kabul etmeyecek, cuntaya ve dayatmalarına razı olmayacak “İrhal ya Sisi, Mursi huve reisi!” diyerek meydanları inletmeye devam edecektir.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23