• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Suçlamalar Rusya’ya mı Trump’a mı?

14 Ocak 2017
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

ABD’nin mevcut yönetimi Rusya’yı başkanlık seçimlerine müdahale etmekle suçladı. O yüzden 35 Rus diplomatı sınır dışı etti. Konuyla ilgili ABD raporlarında değişik iddialar gündeme getirildi. Bunların ayrıntısına girmeye gerek görmüyoruz. Çünkü Türkiye medyası tarafından da gündeme getirildi. Fakat burada vurgulanması gereken önemli husus bütün bu suçlamaların görünüşte Rusya’ya yöneltilmesine rağmen gerçekte ABD’nin 20 Ocak’ta görevi devralacak olan yeni başkanı Donald Trump’a yöneltildiğidir. Bu yolla onun seçilmesi şüpheli hale getirilmiş oldu. Bunda ABD’nin mevcut derin devletinin parmağı var. Bu da mevcut derin devletin Trump’la uyum içinde çalışmasının zor olacağını gördüğü için onun hareket alanını daraltmak amacıyla atak yaptığını gösteriyor. 

Rusya’nın seçimlere müdahalesiyle ilgili iddiaların sıcaklığında ABD istihbaratı CIA, Rusya’nın elinde Trump’ın kişisel ve mali hayatıyla ilgili sakıncalı yani ona karşı şantaj amacıyla kullanabileceği bilgiler ve görsel malzemeler olduğu iddiasında bulundu. Bu iddiaya göre de Rusya, Trump’ın seçilmesi için ona destek vermiş, yardımcı olmuş ama seçilmesinden sonra da kaçmasını yani kendisinin göstereceği çizgiden çıkmasını engellemek için ayaklarına önceden pranga vurmuştu. 

Konuyla ilgili haberleri detaylı bir şekilde piyasaya süren de ünlü ABD kanalı CNN oldu. Bu kanal, ABD istihbaratının, Rus istihbaratının elinde bulunan malzemeler ve bilgiler hakkında Trump’a 6 Ocak Cuma günü  bilgilendirme yaptığını haber verdi. Konuyla ilgili haberlerde Rusya’nın seçim sürecinde Trump ile yakın irtibat içinde olduğunun vurgulanması da dikkat çekiciydi. 

İngiliz kanalı BBC’nin de konuyla ilgili haberlerin üzerine gitmesi ve iddiaları araştırdığını ileri sürerek söylenenleri doğrulayıcı tarzda haberler yayınlaması tabii şüphelerin artmasına neden oldu. BBC’nin haberlerinde aynı zamanda Cristopher Steele adında ve eski MI6 (İngiliz istihbaratı) ajanı bir kişiden söz ediliyor ve Trump hakkındaki şantaj bilgilerini bu kişinin ortaya çıkardığı vurgulanıyordu. 

Şantaj malzemeleri arasında dikkat çeken biri Trump’ın 2013’te Moskova’da düzenlenen güzellik yarışmasını izlemek üzere bu şehre gittiği sırada kaldığı Ritz-Carlton Oteli’nin kral dairesinde fahişelerle çekilmiş videosuydu. 

BBC iddiaların birden çok kaynağı olduğuna dikkat çekti. 

Trump iddiaları önce tamamen yalanladı ve kendisine karşı kurulmuş bir komplo olarak niteledi. Konuyla ilgili bir tweetinde de “Nazi Almanyası’nda mı yaşıyoruz?” diyerek kendisinin kıskaca alınmasına tepki gösterdi. Sonrasında yaptığı açıklamalarında istihbarat raporunu, bir pisliği bir araya getiren hastalıklı insanların ürünü olarak niteledi. Fakat iddiaların tamamen mesnetsiz olmadığı, Trump hakkında onun aleyhine kullanılabilecek birtakım malzemelerin istihbarat teşkilatlarının elinde mevcut olduğu anlaşılıyordu. 

İşin gerçeğinde ABD istihbaratı, şantaj malzemelerinin Rus istihbaratının elinde mevcut olduğunu ve Trump’ı sıkıştırmak için kullanabileceğini söylerken gerçekte ona “bak elimizde bunlar var, piyasaya süreriz ve hiç bir şey yapamazsın” mesajı göndermiş oluyordu. 

Bu iddiaların gündeme getirilmesiyle gerçekte ABD derin devleti, Trump’ın Rusya’yla ilişkilerini kontrol altına almak için çok önemli bir engel oluşturmuş oldu. Zira onun Rusya’yla ilişkileri geliştirme ve onun politikalarının yararına kararlar alma konusunda atacağı adımların şantaj nedeniyle olabileceği konusunda kafalara gerekli soru işaretleri sokulmuş oldu. 

Bu olayın en önemli yanı ise yeni dönemde ABD’nin derin güçlerinin başkana öyle keyfine göre siyaset geliştirme fırsatı verme niyetinde olmadıklarını, bunun önüne geçmek için ellerinde yeterince şantaj malzemelerinin bulunduğunu ortaya koymasıdır. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23