• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Gazze’de insanlık ölüyor

08 Mayıs 2019
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

Seri katiller ordusu, katliam ve suikast organizatörü İsrail azgınlıkla yürüttüğü katliamlarına devam ediyor. Mescid-i Aksa’nın bulunduğu mukaddes beldelerde her gün gözyaşı var, oluk oluk akan kan var, şiddet var, zulüm var. 

Dünyayı ben ve düşmanlarım diye algılayan “lanetlenmiş topluluk”un amacı bütünüyle Gazze halkını yok etmektir. Bunun için iktidar ve muhalefetiyle topyekûn bir zihni blokaj içinde, sistemli bir soykırım yürütüyor.

Filistin adı acıya eş oldu. Bu savaş Filistinlilerin kanı üzerinde İsrailli politikacıların yaptığı siyasi bir düellodur. Bu savaş değil katliamdır, terördür, adı konmamış soykırımdır. 

Dünyanın en gelişmiş silahlarına karşı, taş ve sopalarla verilen intifada hareketi, Müslümanlarla Siyonistler arasında süre giden bir uygarlık ve varlık mücadelesidir. 

Siyonist abluka altında ölümü bekleyen Gazze’nin çilesi bizim kahrolası suskunluğumuzun şahididir. Dünyanın bakışları altında ölüm kampına terk edilen 1,5 milyon Gazzelinin feryadı merhamet duygularımızın köreldiğinin belgesidir. 

Müslüman devletlerin benlik bataklığına dönüştüğünün şahididir. Zayıflığımızın, çaresizliğimizin ve insanlara karşı olan ayıbımızın şahididir. Hançeremiz konuşsa da vicdanlarımızın öldüğünün şahididir.

Gerçek tedbir “düşman karşısında ondan daha güçlü olmak” şuuru içinde tembelliği, meskeneti, eğlence ve sefahati, israfı, gayr-ı müslimleri kendi sermayemizle besleme gafletini terk ederek kalkınmamıza hız kazandırmamızdır.

Bombaya daha güçlü bombalarla, tanka daha donanımlı ve modern tanklarla karşı koyacak seviyeye gelen İslam âlemi engeller bu vahşeti.  

Bu zulüm karşısında ne yapabilirim diye sızlayan her vicdan, düşünen her akıl, yaralanan her kalp ve yaşaran her göz engeller bu ahı. 

Yaşanan bunca vahşet karşısında ruhlarda oluşacak coşku engeller bu gözyaşını. 

Bu hem iman kardeşliğimizin hem de insanlığımızın bize yüklediği bir sorumluluktur.

İsrail zulmünün inanan insanların iç âlemlerine bütün ağırlığıyla yerleştirdiği dehşetli bir sorudur bu.

Bombalar altında bile tevekkül hissini kaybetmeyen ve yılgınlığa düşmediğini tüm dünyaya gösteren bir avuç Filistinlinin yaşadığı zulüm, dehşet verici görün­tüler­ine rağmen İslam âlemi hâlâ derin uyku­larından uyanmış değil.  

Ruhlarını yabancı kültür değerlerinin işgaline bırakmış ve kendi dini, milli değerlerine düşmanlığı meslek haline getirmiş biz Müslümanlar ise suskun, aciz, bön ve helak olmuş ölüler gibiyiz.

Başımıza gelen bu acı felaketler karşısında hâlâ kalplerimiz sızlamıyor. Ümmetin şerefi çiğneniyor, namusu lekeleniyor bizler hâlâ oyunda oynaştayız. 

Gazze Şeridini karanlığa gömen, 1,5 milyon kişiyi elektriksiz ve susuz bırakan, yaşlıları ve çocukları ölümle burun buruna bırakıp orantısız güç kullanımıyla bir insanlık dramına imza atan İsrail ürettiği korkularla dünyanın iradesini bloke ediyor.

Gazze’de yaşanan son vahşet görüntüleri mümkün olan her yolla İsrail’e karşı mücadeleyi sürdüren Filistinlilerin haklılığını bir kez daha ortaya koymaktadır. 

Müslümanların üzerine bir virüs gibi çörekle­nen İsrail denen Yahudi nüfuzun bu gidişatına dur diyecek ve tozlanmış sayfalarda kanla ya­zılmış tarihi aralayıp, başkaldıracak bir güç kar­şısına dikilinceye kadar da bu iş böyle de­vam edecektir.

Zulmederek… Kendilerinin dışındaki insan ırkını yok ederek… Kene gibi başkalarının sırtından beslenerek… Ağalık yapıp herkesi köle ederek… Kan üzerine bir medeniyet kurarak… Gözyaşıyla yıkanarak… Dünyaya şeytanın insani bir vekili olarak geldim diyen bir insan! olarak gelen Yahudilere birilerinin “dur” deme zamanı geldi, geçiyor.

Rablerinin nimetlerini daima inkâr ederek isyan etmiş, peygamberlere eziyet etmiş ve bununla da yetinmeyip onları katlederek, “peygamberlerini öldüren aşağılık, melun bir kavim” olarak tarihe geçmiş, nankörlükleri ile meşhur olan ve Allah’ın Kur’an’da tıpkı şeytanı lanetlediği gibi lanetlediği ve rahmetinden kovduğunu bildirdiği millet olan Yahudilere “dur” deme vaktidir. 

İsrail’in anladığı tek dil gücün dilidir. 

Zalim emperyalizmin şımarttığı Yahudiler, kanlı ellerini insanlığın üzerinden çekmeden dünyada barış ve huzurun payidar olması imkânsızdır. Müs­lümanlar­dan çıkan cılız sesler, zulmün akışına ve dozu­nu artırmasına köstek değil destek olmak­tadır.

Fakat şu fani dünyada hiçbir zulüm payidar olmamıştır, olmayacaktır da.

Vahşet altında inleyen, savunmasız masumların ahı yerde kalmayacaktır. Onların gözyaşları yerde kalmayacaktır.

Hayır... Müslüman bu kadar zillete duçar kalamaz ve de bu gidişatı kabullenemez... Bu kadar duyarsız, vurdumduymaz bir halde hare­ket edemez.

Bu şanlı mücadele, bu şanlı direniş azalmadan, gevşemeden aynen devam edecektir. Tâ ki, hak batıla, haklı zalime galip gelene kadar…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23