• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Gönül, dava, millet adamı

24 Temmuz 2019
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

Hayatta doğru zamanda doğru tercihlere, can dostlara, insanın hasına ihtiyaç vardır. Yaz ayları da dostlarla buluşma mevsimidir. Yaz aylarında çoğalan düğünler, sünnetler yıllık izinlere şekil verirken, yaz rehavetinde nadasa yatan duyguların da kabarmasına vesile oluyor. 

Eskimeyen yüzlerin, sonsuza dek sürecek olan kardeşliklerin, unutulmayan arkadaşların ziyaretlerinde zamanla yarışın telaşesini yaşatıyor yaz ayları insana.

İnsanın hem kendine dönüşü, hem içinde yaşattıklarıyla vuslatı, hem de ruhdaşlarıyla buluşma mevsimidir yaz.  

Karşılaşmaların değil, sıcak çayların, derin sohbetlerin, buluşmaların mevsimidir yaz.

Sıcak yüreklere doğru neşeyle yönelmenin, böylece hep beraber ılımanın mevsimidir yaz.

Bu yaz bahtımın açıklığından birkaç düğüne birden eşlik ettim. Son uğrağım da başkent Ankara’da ihtiyaç duyduğumda, sevincimi, üzüntümü sınırsız paylaştığım, kapısını çalarken sevgi ile kucaklanacağımdan emin olduğum bir dostun,  ailesinin ziyaretiydi.

Zamanı verimli kullanmak adına işyerine baskın yapmak için SGK’nın Batı kentteki binasına vardığımda dışarıda bir telaşenin olduğunu görüyordum. Güvenlik görevlisine durumu sunduğumda yeni atanan Hizmet Sunumu Genel Müdürünün geleceğini söyledi.

Daha laf ağzımızdayken makam arabası yanımıza ulaşmıştı. Arabadan inenler arasında bazı hasletlerini dinlediğim, şahit olmak için tanıştığım ve hakkında habersiz yazı yazdığım için sitemle beraber kardeşliğine mazhar olduğum, yüreğinde iyilik, hakkaniyet ve diğerkâmlık tohumu var olan SGK Kurum Başkan Yardımcısı Lütfi Aydın bey de vardı.

Bir an göz göze geldiğimizde yüzünde oluşan tebessüm ince mesajlar yüklüydü. Kısa hal hatırdan sonra kendi emrine yeni atanan bir genel müdürü görev yerine getirdiğini söylediğinde şaşırmıştım. 

Gölgesi cüssesinden haşmetli görünenlerle dolu bir dünyada kimseye tepeden bakmayan, alkışla değil başardıklarıyla gururlanan, olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan bir “dava adamı”nı yeniden görmek doğrusu beni heyecanlandırmıştı.

Yeni binayı gezdirirken icraatlarını anlatıyor, yaşadığı acıları ve sancıları, sevinçleri ve sürurları yeniden yaşıyor, tasarılarını, hedeflerini anlatırken aynı heyecanı taşıdığını hissettirerek anlatıyordu:

SGK’ya bağlı merkez ve taşra ünitelerine, sağlık hizmet sunucularına, işverenlere, sigortalılara, emeklilere ve sosyal güvenlik kapsamında bulunan tüm vatandaş ve paydaşlara yönelik donanımsal/yazılımsal 400’e yakın kurumsal bilişim uygulaması burada hayata geçirilerek hizmete sunuluyor, 5400’ün üzerinde iç ve dış uygulama 7/24 kesintisiz bir şekilde buradan kontrol ediliyor.

Çağın ihtiyaçlarına uygun, en son teknoloji ürünleri kullanılarak Avrupa’nın en büyük kurumsal veri merkezinde üç farklı noktada tutulan bilgiler, yüksek teknolojiye sahip tek bir merkezde toplanmış bulunmaktadır.

Bilgi güvenliğini sağlayan çağdaş bir Bilgi İşlem Felaket Kurtarma Veri Merkezi’ne sahip olunması, sanallaştırma ve bulut bilişim altyapısı bu yeni veri merkezinde ayarlanmakta,  bilgi işlem personelinin tek merkezden çalışmasını sağlayarak iletişim ve yönetimle ilgili sorunların çözümü, çalışma koşullarını iyileştirmesi, verimliliğin arttırılması, enerji ve hat kirası tasarrufu sağlamaktadır.

Kurumda yazılım projeleri iş süreçleri IBM RTC ile takip edilmekte, söz konusu program ile mevzuat birimlerinin talepleri iş kuralları ve projeye ait dokümanlar elektronik ortamda alınmakta, yazılım proje sorumluları tarafından görev oluşturularak ilgili yazılımcı personele aktarılmaktadır.

İlgili yazılımcı personel tarafından kodlama işlemi tamamlandıkça test süreçleri, test sonuçları ve gerçek ortama açılması takip edilebilmekte. Böylelikle tüm iş süreçleri, ilgili taraflarca elektronik ortamda takip edilebilmektedir.”

Dijital dönüşüm projelerinin üst düzey yöneticiliği, yapılandırılması, süreçlerin optimizasyonu ve dijitalleştirilmesi, bilişim altyapılarının modernizasyonu ve organizasyonel düzenleme ve iyileştirilmeleri yaparak liderliğini sergilemişti Sayın Aydın.

Bütün bu başarıların altında gönül adamı, dava adamı ve millet adamı olma şartı yatmaktadır.

Sevgi dokuyan sağlam bir karakter, otoriter değil, karizmatik ve rehber, buyuran değil, karşısındakini dinleyen ve anlayan, sofrası, kapısı ve alnı açık bir “gönül adamı”ydı Sayın Aydın.

Kulluğun tadını zirvede yaşayan, fedakârlığın, fikir öfkesinin, samimiyetin, karşılıksız vermenin, paylaşmanın erdem olduğu bir insan modeliydi, yani “dava adamı”ydı Sayın Aydın.

Dünya ile bütünleşen, misyonu ve vizyonu yüksek, kendinden, gelecekten ve projelerinden bahsederken gündem oluşturan dava ehli “millet adamı”ydı Sayın Aydın.

Halkın ihtiyaçlarını, beklentilerini her zaman doğru okuyan, basiret, feraset, adalet, akıl, muhakeme ve dirayet sahibi “umut” kapısıydı Sayın Aydın. 

Yerel seçimlerdeki hüsranın bir ayağı vatandaş odaklı çalışmayan, hatta koltuğum önceliğim anlayışındaki bürokratlar değil miydi?

Durum böyleyken devleti için üreten, hükümetin hedefleriyle vatandaşa dokunduğu için Lütfi Aydın gibi bürokratlara ihtiyaç olduğu çok aşikârdır. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23