• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Akif Bedir
Akif Bedir
Akif Bedir
TÜM YAZILARI

Mıntıka temizliği

16 Ekim 2019
A


Akif Bedir İletişim: [email protected]

Sınır güvenliğimiz ve bölgesel barış açısından son derece kritik bir öneme sahip olan Fırat’ın doğusuna Barış Pınarı Harekâtı başladı. 

Batılı birçok ülkenin silah sevkiyatıyla cephaneye döndürülen, küresel terör örgütlerinin at koşturduğu, iç savaşla adeta bataklığa dönüştürülen  topraklarda askerlerimiz. 

Türkiye, güneyinde inşa edilmeye çalışılan terör koridorunda mıntıka temizliği yapıyor.

Barışı sadece kendi çıkarlarını korumak için kullanan yenidünya düzeni kurma iddiasındaki küresel çetenin, Haçlı zihniyetinin iki asırlık saldırılarına, sinsi işgal planlarına tarihi bir cevap veriyor, kirli hesaplarına meydan okuyor Türkiye. 

Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde sadece PKK/YPG’ye karşı değil, ABD ve AB’nin başını çektiği kirli küresel sisteme karşı da mücadele ediyor.

Türkiye, hem kendi geleceğini güvence altına alacak, hem de bu coğrafyaya yönelik kirli planları boşa çıkaracak çok ciddi bir adım attı. Yerli ve milli silahlarla gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekâtıyla yüz yıllık oyunu bozdu. 

Türkiye, tarih yazan, mazluma el uzatan bir milletin torunları olduğunu tüm dünyaya yeniden haykırdı. Türkiye artık bölgesel bir güç, akıl, bilinç ve kimlik olduğunu kanıtladı.

Küresel finans oligarklarının tezgâhına çomak sokan Tayyip Erdoğan’ın komutuyla tarih yazan Mehmetçik yeni yüzyıl dizayn planlarını paçavraya çevirdi. 

Yenidünya dengesi Türkiye’nin dik duruşuyla, verdiği kararla değişiyor ve Türkiye yeni uluslararası sistemde ben de varım diyor.

Barış Pınarı Harekâtı içeride de, dışarıda da kangrene dönüşmüş siyasi algıları, ikiyüzlülükleri, kirli ilişkileri deşifre etti.

Bir anda Hristiyan Batı ile Siyonist Yahudi dünyası ve medyaları PKK’yı, YPG’yi kutsamaya, Türkiye’ye ateş kusmaya başladı.

Takkeler düştü, keller göründü. Dost bildiklerimiz, stratejik ortak sandıklarımız, müttefik olarak gördüklerimiz Türkiye’nin değil düşmanlarının yanında saf tuttu. Bütün Batılı ülkeler Türkiye’ye karşı aynı safta birleşti. 

Toprakları işgal edilirken, insanları aşağılanıp servetleri yağmalanırken, kutsallarına namahrem eli değerken sesleri çıkmayan Arap ülkeleri de Türkiye’ye karşı Batılıların yanında kuyruğa girdi.  

Fakat unuttukları bir gerçek var ki, tezviratlar, yalana dayalı algı çabaları, kirli propagandalar, Batı medyasının çifte standartlı, ikiyüzlü yaklaşımı bizi yolumuzdan döndüremez. 

30 km ile başlayan bu hikâye Türkiye’nin yeni uluslararası sistemde ben de varım haykırışıdır.

Fırat’ın doğusundan sonra Fırat’ın batısında yazılan destan bu coğrafyada Türkiye’siz denklem kurulamayacağının ispatıdır, kanıtıdır.

Siyasi tarihinin en büyük jeopolitik müdahalesini başlatan Türkiye’nin, bundan sonra bu coğrafyada bensiz yeni haritalar çizilemez, bensiz güç ihdas edilemez duruşudur. 

Vekâlet yöntemiyle terörü kullanıp Türkiye ile savaşan, her türkü kirli yöntemi kullanıp ayağına çelme takan, yeniden dirilişin önlenmesi için her yolu ve yöntemi deneyen çok uluslu cepheye, batılı koalisyona, küresel güç ve akla Türkiye’nin meydan okumasıdır. 

Batılı siyasi aklın bu topraklarda bitirilmesidir. 

Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak barış kuşağı Nil nehri ile Dicle nehri arasını kendilerine vaad edilmiş toprak olarak kabul eden Yahudilerin yüz yıllık rüyasının sona erdirilmesidir. 

Maliyet üstlenmeksizin çıkar elde etme güdüsüyle hareket eden vahşi Batı’nın Suriye’de bıraktığı enkazın temizlenmesi karşısında savurduğu tehditler dünya kamuoyuna karşı zevahiri kurtarma çırpınışıdır. 

Ambargoları, savaşa hayır çırpınışları iddia ettikleri gibi insan haklarını, insani değerleri savundukları için değil güç ve çıkarları ellerinden uçtuğu içindir.

ABD’nin ve AB’nin yanlı tavırları, açıklamaları PKK ve uzantılarını yok olmaktan kurtaramayacaktır. 

Biz bu topraklarda Kürtlerle, Kürt kardeşlerimizle değil emperyalistlerle ve uydularıyla kavgalıyız.

Türkiye, Kürtlerle savaşmıyor. Türkiye, küresel finans çetesine uşaklık etme konusunda hiç tereddüt etmeyen bir katil sürüsüyle savaşıyor. 

Türkiye, zihinleri işgal edilmiş, beyinleri uyuşturulmuş, bedenleri satın alınmış tasmalı tiplerle savaşıyor.

Türk askerinin cephede kazandığı zafer, içerideki bazı kanı bozukların, yediği ekmeğe tüküren şeref yoksunu yaratıkların zoruna gidiyor. Cephede PKK, PYD, DAEŞ’lilerin leşi serilince PKK ve PYD’nin siyasi ayağı HDP’lilerin canı çekiliyor. 

Aklını, ruhunu, vicdanını Hristiyan Batı’ya teslim etmiş sadık köle FETÖ, DHKP-C’lilerin, DİSK, TMMOB, KESK VE TTB’nin boğazı düğümleniyor, keyfi kaçıyor. Kaz dağlarının ünlülerini istemedikleri halde sevgi gösterisi sunmaya zorlayıp, alkış tutturuyor.

Mehmet’im bu zaferleri milletiyle, milletin dualarıyla kazanıyor, keyfini milletiyle birlikte yaşıyor. Zilletin evlatları yaşadıkları zilletle debelenip duruyor. 

Türk’ün hakkın kılıcı, zalimlerin düşmanı, mazlumların hamisi olduğunu unutuyorlar. Türk’ün beklenen, özlenen, gözlenen olduğunu bilmezlikten geliyorlar.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

sadi

Al sana diplomatik vizyon! Dedi ki;- Dünya 5'ten büyüktür..**Dedi ki; - Birleşmiş Milletler, Dünya'ya değil, o 5 ülkeye hizmet ediyor.. Dünyanın geri kalanına yapılan zulmü de meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramıyor..**Dedi ki;- Birleşmiş Milletler dünyanın diktatörüdür..**Dedi ki; - Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, aslında bir terör örgütüdür..**Dedi ki;- Nükleer silah hikayelerine alet oluyorlar.. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu kapatılmalı..**Dünyanın gözünün içine baka baka, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi için, hepsini bir arada topladı ve dedi ki;- Bütün dünya sadece 5 ülke tarafından yönetiliyorken, biz nasıl küresel barış ve güvenlik konusunda mutlu olabiliriz. Biz 192 millet ve ülkeyiz…Biz sadece konuşuyoruz ve kimse bizim kararlarımızı uygulamıyor. Hiçbir önemimiz yok, sadece dekoruz. Konuşur ve kayboluruz. Siz busunuz işte..**Peki sonra ne oldu?20 Ekim 2011'de, sokaklarda linç edildi.. Aslında ettirildi..Kim tarafından ve nasıl?Sözünü ettiği o beşli tarafından, aylar süren psikolojik ve askeri harekatın ardından..**Peki Ak Parti iktidarı ne yaptı o günlerde?Tayyip Erdoğan çıktı dedi ki;- Libya'da söz tükendi. Kaddafi derhal iktidarı bırakmalı, ülkenin geleceği, toprak bütünlüğü için bu tarihi adımı atmalı..**Kim istiyordu Kaddafi'nin gitmesini?Kaddafi'nin "Dünya sizden büyük" dediği o beşli..Erdoğan ne yaptı?O beşliden yana tavır aldı.. Kaddafi muhaliflerine konteyner dolusu para gönderdi, silah gönderdi..**Bugün de çıkmış diyor ki;- Dünya 5'ten büyüktür..**İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ne dedi dün grup toplantısında;- Libya'da, Türkiye'yle uzun yıllar dostane ilişkiler yürüten Kaddafi'nin devrilmesine, ortak olundu. Bunlar, ideolojik saplantılarla alınmış kararlardı ve sonuçları düşünülmedi.Gelinen noktada, Türkiye'nin mevcut Suriye politikasını, bir cümle ile anlatmak mümkün."Suriye'nin toprak bütünlüğü için, Suriye Devletine karşı, Suriye'yi parçalayanlarla birlikte mücadele ediyoruz."**Ak Parti'nin dış politikadaki dehası (!) budur işte..Dünya'ya "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek kafa tutan Kaddafi'nin 'Kafasını" alan operasyonda taşeronluk yapar, sonra da çıkıp, Kaddafi'nin sözüyle dünyaya kafa tutar.. Kaynak Yeniçağ: Al sana diplomatik vizyon! - Murat İDE

ORHAN İNAN

KÜFÜR TEK MİLLET..BU HAREKATA KARŞI ÇIKANLARA BAKIN,HEPSİ SOYSUZ İSLAM DÜŞMANLARI..TÜRKİYEYİ BU YÖNETİM ALTINDA ZERRE KADAR İSTEMİYORLAR..KENDİLERİNE UYGUN ŞUURSUZ VE BATICI KAFALAR İKTİDAR OLSA,TAMAMI ZİL ÇALIP OYNAYACAKLAR.ELLERİNİZE SAĞLIK..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23