• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Fakirin azığı umut

15 Mayıs 2016
A


Ali Akben İletişim:

Gündemin sık değiştiği günlerden geçiyoruz. İçerde dışarda olmazlar oluyor. Nerede ise her şey tüm çıplaklığı ile gözlerimizin içine batacak şekilde ayan beyan ortada. Yakın gelecekte gözükenler ise iç açıcı değil. Kurt kuzuyu yemeye niyetli. Koyun postuna bürünmüş. Fırsat kolluyor.

Toplum olarak çok çalışıp az uyumamız gerekirken, genetik yapımızdan olsa gerek az çalışıp çok uyuyor ve konuşuyoruz. Çemberin giderek daraldığını, yaklaşan tehlikenin ayak seslerini ise birçoğumuz görmüyor işitmiyor.

İhanet, hıyanet, nemelazımcılık, bana bir şey olmaz kolaycılığı ve cep doldurma sevdası gibi sıfatlar birçok öznenin başına geçtiği halde hâlâ uyanmamak, zihinlere zerkedilen uyuşturucunun gücünden olsa gerek.

Güven duyarak yaslanılan çınarlar, kayalar, dağlar bile patır patır dökülüp un ufak olmuş. Din, iman, ahlak, örf, adet, kültür ve medeniyet gibi çimentolar da sanki işe yaramıyor.. 

Dedelerimiz gibi dirençli de değiliz. Varlığa alıştık. Açlığa, zora, zahmete tahammülü yok yeni neslin. Ver yiyeyim, ört yatayım der gibi. Umut az ama başka azık da gözükmüyor. 

Ülkemizin doğusunda ve güneyinde adı konulmasa da bir savaş hâlâ devam ediyor. Yerli yabancı ihanet unsurları hazırlıklarını tüm ayrıntıları ile hesaplayarak son darbe için plan program yaparken birçoğumuz hâlâ oyunda oynaştayız.

Bu aymazlık, bu akıl almaz duruş için neye güveniyoruz? Sakın Rabbim’in adını bu işe karıştırarak hamaset satmayalım. Rabbim akledenlerden olmamızı sık sık salık veriyor. Akledenlerden olsak bu kadar savrulur muyduk? Bu kadar dağılıp parçalanıp darmadağın olur muyduk? Soruların cevabını ayna karşısında verelim. 

AYNALAR YALAN SÖYLER Mİ?

Söylemez derler ama ona da şahit oluyoruz. Yaşa ki gör derler ya. Yaşadıkça görmem dediklerimi görmek, hele içinde olmazlarımıza ait olurlar da varsa, tam işte yıkıldığım anlar.

Bir dostum idari bir görevi sırasında kurumu ile ilgili yaşanılan bazı olumsuzluklardan sonra keşke bu görevi kabul etmesem de insana yakıştıramadığım yaşanılan kepazeliklere şahit olmasaydım demişti.

İnsan çiğ süt emmiş tabiri boşuna söylenmemiş. Zeki olmak akıllı olmak değildir. Şeytan ve nefsimizin gazına aklımız fren olmuyorsa zekamızın kepazeliklerinin sınırı ve ölçüsü olmaz. Kılavuz karga olursa bizi götürdüğü yer malum. Böyle durumlarda sanırım aynalar da yalan söylüyor. Söylemiyorsa bazı insanlar neden bu kadar aşağılık olabiliyorlar? Belhum adal sıfatı ile Esfele safilindeki yerini bu dünyada iken ayırtıyor? Bir bilen varsa cevabını versin. 

BEL FITIĞI

Sağlık profesyoneli olup da sağlık yazısı yazmadan bitirmek olmaz. Hastalarımızın sık sorduğu bir soru? Hocam eskiden de bel fıtığı bu kadar sık görülür müydü? 

Cevabım kısa ve öz 

Hayır.

Peki ne oldu? İnsan mı çürüdü? Hastalık mı azdı? Yoksa başka bir sebep mi var?

Bu sorulara da uzatmadan cevap verirken aynı zamanda kısa ve öz tavsiyelerim de olacak.

Evlerimiz mobilya mağazası gibi. Yaratılışımıza uygun ergonomik ortamları giderek kaybediyor ve daha az sağlıklı ortamlarda sağlığımıza da daha az önem vererek yaşıyoruz.

Bana bir şey olmaz kolaycılığı ve cehaleti ile hareket ediyoruz.

Bel ve sırt kaslarımızı basit egzersizlerle güçlendirme yapmıyoruz.

Basit ağrılarda istirahat, masaj ve basit tedbirler yerine, acillere koşarak çoğu gereksiz tetkiklerle sağlam iken hastalık yaftası ile yaftalanıyoruz.

 Sonra da internet gibi mayınlı bir arazide şifa ararken belamızı buluyoruz. 

 Bel fıtığı ameliyatı ve sezeryanla doğum oranlarımızın dünya standartlarının kat ve kat üzerinde olduğu gerçeğini göz ardı etmeyelim.

 Bel fıtığı ameliyatı dünyada maksimum yüzde 5-10 oranlarında seyrederken ülkemizde maalesef yüzde ellilerin de üzerine doğru gidiyor.

 Ameliyat olanların çoğunun dimyata pirince giderken evlerindeki bulgurdan olduklarının canlı şahidiyim. Aman dikkat. Bugünlük de bu kadar.

 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23