• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Fuatavni yaşıyor mu?

29 Ocak 2017
A


Ali Akben İletişim:

Değerli dostlar haklı bir sorunun cevabını arıyorum. Toplum olarak iyice gerildik. Giderek gölgesinden korkan Donkişotlar olduk. İzler öyle grift ve içinden çıkılmaz bir hal aldı ki, çare ve çözüm yerine çözümsüzlük üreterek birlik ve bütünlüğümüze zarar vermeye başladı.

Son bulması zor görülen ihraç ve tutuklamalarda öyle tezatlar iç içe girip kol kola halini almış ki, gerçekten ayıklanması kolay değil. Çözümün turnusolü olabilecek net bir veri de maalesef yok. Kime sorsan, hedef tahtasına MİT gibi ülkemizin ana omurgasını göstererek işi biraz daha çözümsüz hale getiriyor. Tüm kurumlarımıza sızarak ülkemizin geleceğini kilitleyen bu yapının uzantılarının kaotik marifeti MİT gibi bir kurumumuzda da işbaşında olmasın.

Olağanüstü dönemi bahane ederek izleri karıştırma ve kaos üretme merkezinin zinde elemanları 24 saat mesai yaparak birçok insanın kafasında kavram kargaşası oluşturmayı da hâlâ başarıyor. O zaman akıllara doğal olarak yukarıdaki soru geliyor.

Haftada bir de olsa yazdıklarımla insanlarımıza aklıselimi, birlik ve bütünlüğün önemini, mesleki bazı doğruları kaleme almaya gayret ederek amme hizmeti yapmaya çalışıyorum. Özellikle darbe girişimi süreci öncesinde yazdıklarım ve son günlerde gündem olan meselelere bakış açımı takip edenler bilir. 

Nurkan Yağız hocama ve Taceddin Özeren valimize yönelik linç uygulamasının haksızlığına vurgu yaparak göreve iadelerinde tuz biber de oldum. Bazı başka meslektaşlarımızla ilgili de kaygılarımız gerekli mercilerle paylaşılmaya devam ediyor.

Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu günler geride kaldı. Vatanını milletini seven bireyler olarak doğruluğundan emin olduğumuz bilgileri ilgili yerlerle paylaşmak da bir vatanperverlik görevi. Geçtiğimiz hafta TMSF’de üst düzey bir yetkili ilgisinin alakasının olmadığı bir yaftalama ile 15 saat sorgulandı . 

Serbest bırakıldıktan sonra yaşatılan hoşnutsuzluğun da etkisi ile devlete hizmetin bedeli bu olmamalı diye yakınmasına rağmen de, yapılan hatalı ve haksız muamelenin bedelini devletine kesmek istememişti. Hiçbir haklı ispatı olmayan bu yanlış tutumun hâlâ devletimiz içinde yuvalanmış kriptoların marifeti olabileceğini beyan ederek hakkını mahkeme-i kübraya bırakarak fitne ve fesat merkezine malzeme yollamamıştı. 

Yıllarını memleketin selameti için zor günlerde seve seve vermiş bu üst düzey yetkili hafta başında eften püften sebeplerle şimdi de ihraç edildi. Benim yakın tanıklığımı bir tarafa koyalım. Aklıselim yüz insana sorulsa; tamamının olamaz diyeceği bir fiili durumla karşı karşıyayız. Bankasya gibi iki ucu berbat bir meselede tereyağından kıl çeker gibi hassas bir duruşla şaibesiz dedikodusuz bir süreci hak ve hukuk çerçevesinde bugünlere getirebilmiş bir kişinin gönderiliş şekli bu olmamalı diye düşünüyorum.

TMSF’deki alelacele bu operasyondan kurum başkanının bilgisinin olmaması, son günlerdeki kurumla ilgili yönetim ve yetki devri konusunda üst düzey bazı çalışmalar yapıldığı duyumunu aldım. Görevden el çektirilen kişiler bu operasyonun bir parçası ise, bugüne kadar şaibesiz bugünlere gelmiş kuruma yazık olur kanaatindeyim. Böyle bir süreç başlatılmış ise yeni el çektirmeler de arkasından gelecek. 

685 sayılı KHK ile bir komisyon kuruldu.. Bu komisyon birçok hak kaybına karşı geç de olsa önemli bir eksikliği tamamlayacak gibi. Doğrusu sorumluluğu ağır bu komisyonun kısa vadede çözüm üreteceği ile ilgili şimdiden birçok kaygılar var. Mağdur ve mazlumla, münafık ve takıyyeciyi ayırt etmek gerçekten çok zor. Ancak alt komisyonlar kurularak bu zorluğa rağmen mağduriyetlerin önüne çabuk geçilebilir. Yoksa dağ fare doğurur ve kaş yapalım derken göz çıkartılabilir.

İçimizdeki hainleri, fitne ve fücur odaklarını temizlemede önemli bir engel olan kirli bilgi üretme ve çamur atarak iz bırakma gönüllülerini temizlemek hiç de kolay gözükmüyor. Hipnotize edilerek beyinlerine ihanet virüsü bulaştırılmış sureti insan olan bu mahlukların bu gazi millete yapamayacağı bir kötülük yok. 

Aklımıza ne kadar kötülük namına bir durum geliyorsa gelsin fazlasını dahi yaparlar. Yalanı yeminle söyleyen bu insanımsı yaratıklar ürettikleri mikroplarla habire saf ve temiz insanlarımıza hastalık bulaştırmakla meşgul. 

Havayı bulandırmak. Etrafa ulu orta çamur atmak. Sorunları arap saçı gibi karmaşık ve kaotik hale getirmek ve temiz ve namuslu insanları mesnetsiz ithamlarla etkisiz ve yetkisiz hale getirmek ve en önemlisi de yaratılan algı operasyonları ile kendi yedikleri herzeleri gizleyerek ülkemizi hayal ettiği kargaşa içine sürüklemek.

Değerli dostlar maalesef durum yukarda aktardıklarımdan daha da vahim. Yaşlar ve kurular birbirini yakarken bu alçaklar el ovuşturarak ülkemizi yaşanmaz hale getirmek için yeni fuatavniler peşinde. Duygu yok... İnsaf yok... İz’an yok… İnsanlık yok.

Yüce Kitabımız’da Rabbim aldığımız her bilgiyi akıl süzgecinden geçirerek doğruluğunu teyid etmemizi tavsiye ediyor. Ortalığı karıştırarak içimizden nadir dürüst ve omurgalı kalmış insanlar üzerinden algı operasyonu çeken acemi fuatavniler bizim hızımızı kesmemeli.

Üstad İskender Pala bey anlatmıştı; “Erbakan başbakan olsun. Karadayı Paşa genelkurmay başkanı olsun hayalimdi. Hayalim gerçekleşti. Ben de ordudan atıldım” diyerek, vefa denen şeyin sadece bir semt adı olarak yaşadığı algısını paylaşmıştı.

Bugünlük de bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23