• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

Cemaati gençleştirme çalışmaları

23 Ekim 2014
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

Camiler haftası dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı alışık olmadığımız faaliyetlere imza attı. Cami girişlerine genç kadın ve erkeklerin resimlerini astırdı. Parola şu:

Geç gelme! Genç gel!”

Gaziosmanpaşa Müftüsü İsa Gürler, hafta içinde bir dizi etkinlik düzenledi, dernek başkanları, imam ve müezzinlerin katıldığı bir toplantıya beni de davet etti. Cemaati gençleştirmek için neler yapabileceğimizi konuştuk.

İsa Gürler’in tespitleri çok güzel. “Belediyelerin de yardımıyla cemaat, fevkalade güzel camiler inşa ediyor, içini çinilerle süslüyor. Camilerin asıl süsü cemaat. Cemaati çoğaltmak ve gençleştirmek lazım.”

Cemaati gençleştirmek için yapılması gerekenleri şöyle sıraladım:

1.Önce cemaati gençleştirme ve çoğaltma sevdamız olmalı ve insanlara ulaşmalı ve anlatmalıyız. Tıpkı Gönüller Sultanı Hz. Muhammed (sav) gibi. O önce insanlara gitti. Tek tek evlerinde, iş yerlerinde, pazarlarda, çarşılarda onları ziyaret etti. İslamiyeti anlattı, onları inandırdı ve Kur’an hakikatlerini benimsetti. Sonra cami inşa ettirdi.

2. Cemaat çoğaltmak için yapılacak ziyaretlerin verimli olması için din görevlileri kendilerini donanımlı hâle getirmeli. İmam ve müezzinler mutlaka Arapça bilmeli, hafız olmalı. Ziyaretlerde Kur’an okumalı, manasını açıklamalı.

Medineliler Akabe Sözleşmesi’nden sonra İslamiyeti kendilerine daha iyi anlatacak bir öğretmen istediler. Gönüller Sultanı (sav), onlara Musab bin Umeyr’i gönderdi. Hz. Musab temiz giyinen, kibar, yumuşak huylu, bilgili ve iyi bir okuyucu idi. Her fırsatta Kur’an okudu ve anlattı. Bu sebeple Medineliler ona “okuyucu” adını verdiler.

Akabe Sözleşmelerinin mimarı Esat bin Zürare’nin evinde misafir kalıyordu. Hz. Esat, Hazrec kabilesindendi. İslamiyetin hızla yayılabilmesi için Evs kabilesinin liderlerinin onu kabul etmesi zaruri idi. Hazrec ile Evs arasında yıllardır süren Buas Savaşları yapılmıştı. İki kabile kavgalıydı. Bu sebeple Evs lideri Sa’d bin Muaz “okuyucu”ya kızıyordu. Evs’in ileri gelenlerinden Useyd bin Hudayr’ı Hz. Esat’a gönderdi, Hz. Musab’ı kovmasını istedi.

Elinde mızrakla bir bahçede kuyu başında bulunan Hz. Musab ve Hz. Esat’ın yanına giden Useyd, tehditler savurdu ve Hz. Musab’dan Medine’yi terk etmesini istedi.

Hz. Musab, ona yumuşak davrandı:

“Hele gel bir otur, dinle. Ne yapmak istediğimiz anla. Beğenmezsen sana istemediğin bir şeyi teklif edecek değiliz.”

Useyd, bu makul teklif ve zarif cevap karşısında mızrağını yere dikip yanlarına oturdu.

Hz. Musab ona Kur’an okudu ve açıkladı.

Useyd’in gönlü yumuşayıvermişti. Onu dinledikten sonra:

“Bu dine girmek için ne yapmalı?”diye sordu ve Müslüman oldu.

Hz. Useyd Müslüman olduktan sonra Sa’d b. Muaz’ı onlara gönderdi. Sa’d’ın öfkeli ve tehditvari sözlerine tatlı dille cevap veren Hz. Musab, onu da Kur’an dinlemeye ikna etti. Kur’an’ı dinledikten sonra o da Müslüman oldu. Böylece Medine’de İslam hızla yayıldı.

Kur’an hidayet kaynağıdır ve insanları etkiler. Hz. Ömer de kız kardeşi Fatıma’nın evinde Kur’an sayfalarını okuduktan sonra Müslüman olmuştu.

Alman Harry Berr, Endonezya’da arkadaşından aldığı Kur’an’ı bir gecede okuyup Müslüman olduğunu anlatmıştı bana Münih’teki buluşmamızda. Harry adını değiştirdi Harun oldu, Almanya’ya döndü İslamî Bilimler okudu ve İslam dersi öğretmeni oldu.

3. Camilerde “gençlik kulüpleri” kurulmalı, gençlerle ilgilenmeli ve onların buluşup sohbet edebilecekleri mekânlar hazırlamalı.

4. Cemaat, çocukları ve torunları ile camiye gelmeye teşvik edilmeli. Camiye gelen çocuklarla ilgilenilmeli, onlara iyi davranılmalı, gerektiğinde hediyeler verilmeli. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) kızının kızı Ümame’yi 3-4 yaşlarında iken omzuna alıp camiye getirdiğini, o omzunda iken namaz kıldığını, rüku ve secdeye giderken yere bıraktığını, secdeden sonra tekrar omzuna aldığını unutmamalı.

5. Kadın ve kızlarımızın camiye gelmeleri teşvik edilmeli. Onların abdest alabilecekleri ve namaz kılabilecekleri uygun mekânlar düzenlenmeli. Hocalarımızın hanımları ve kızları, camiye gelen hanımlarla ilgilenmeli.

6. Hocalarımız, muhtarlardan mahalle sakinlerinin isim ve adreslerini almalı. Camiye gelemeyen mahalleli evinde ziyaret edilmeli. Giderken İslamiyeti anlatan kitaplar götürülmeli. 

7. Okullara gitmeli, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri ve okul yöneticileri ile el ele vermeli, gençlerin camiye gelmesini teşvik etmeli.

İmam ve müezzinlerimiz cami görevlisi değil mahalle tebliğcisi olmalı, insanlara gitmeli, onlara Kur’an okumalı ve onları camiye davet etmeli; cemaati çoğaltma tutkusuyla gayret göstermeliler.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülerimiz, camilerin etki alanını artırmak, herkesi camiye çağırmak, cemaati çoğaltmak ve gençleştirmek için çaba sarf ediyor. Gayretli hocalarımızı tebrik ediyor, Yüce Allah’tan muvaffakiyetler niyaz ediyorum.

Beyin Vitamini: Dr. Hermann Heller, Maide Sûresi’nde anlatılan Hz. İsa’nın (as) akşam yemeği kıssasını okuduktan sonra Müslüman olmaya karar verdi, Gerçeği Arayan Alman Doktor romanımdahayatınıveMüslümanoluşhikâyesinianlattım. İslam’a Gönül Verenler, Avrupalı Mevlevî isimli kitaplarım bizzat tanıştığım ve görüştüğüm Avrupalıların Müslüman oluş hikâyelerini anlatır. Her hikâye bir müjde. Okuyucularımıza tavsiye ederim. İslamiyet insanları etkileyen güzel bir din. Onu yaşamalı, anlamalı ve anlatmalı ki cemaat gençleşsin ve çoğalsın. 

Kitaplar, kitapçılardan veya 0212-5513225’ten istenebilir. Geçen hafta verdiğim 444’lü numara yayınevi tarafından kullanıma kapatılmış. Arayıp da ulaşamayan okuyucularımızdan özür dilerim. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23