• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

17 Aralık’ta “egoist” 2 Kasım’da “müstağni”!

03 Kasım 2015
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Fetullah Gülen, 1 Kasım seçimlerini de çaktırmadan değerlendirdiği dünkü son sohbetinde, ilginç yorumlarda bulunmuş.

Aslında bildik yorumlar..

Zamanlaması manidar..

Mesela ne demiş?

“Bütün dünyayı size verseler, sevinmeyin; bütün dünya elinizden gitse, gamlanmayın!..”

Eyvallah..

Mesela ne demiş?

“Allah’a bağlı ve tamamen ahirete müteveccih yaşamak esastır.”

Eyvallah..

Başka ne demiş?

“Hazreti Pir’in ifadesiyle, dünyayı kesben değil, kalben terketmek lazımdır. Bütün dünya senin olsa sevinmemen; bütün dünya elinden gitse gamlanmaman, kederlenmemen!.. Asıl mesele budur ve bu, peygamber yoludur.”

Eyvallah..

Böyle böyle gidiyor, Gülen’in “eyvallah” diyeceğimiz sözleri..

Ama, benim anlayamadığım bir şey var.

Bunları bilen,
bunları her daim söyleyen bir zat..

Şubat 2012’de bunları niye aklına getirmedi, “HSYK benim oldu. Yargıtay benim oldu. Danıştay benim oldu.. MİT de benim olsun” dedi.

17 Aralık’ta niye bu güzel tavsiyeleri kendisine yapmadı da, “TÜBİTAK bizde.. TİB bizde.. Emniyet İstihbarat bizde.. Terörle Mücadele bizde.. Başbakanlık da bizim olacak.. Cumhurbaşkanlığı da bizim olacak” diyerek, dindar insanlara operasyon düzenledi?

“Hafizanallah (Allah korusun) dünyaya bağlanmışsan, adeta ona tapıyorsan, ‘elimden gidecek’ diye yapmadığın kötülük kalmaz” diyorsun.. Bunu biliyorsun da..

Niye aynı ikazı kendine yapmadın da, “Bizim dershanelerimizi elimizden alacak adama, yapmadığımız kötülük bırakmayız” diyerek o tuzakları kurdunuz?

“Kuvvetlendikçe daha bir zehirlenirsin; kuvvetlendikçe daha bir deliliğe kendini salarsın; egoist, egosantrist, narsist hale gelirsin.” diyorsun, başkalarına dikkat etmeleri tavsiyesinde bulunuyorsun da..

Üniversitelerde kuvvetlendikçe, “daha fazla, daha fazla” diyerek.. 

Bürokrasiye yerleştikçe.. “Daha fazla daha fazla” diyerek..

Siyasi partilere adamlarını yerleştirdikçe, “Daha fazla, daha fazla” diyerek..

Niye egoistleştin, niye narsist oldun?

Yine dünkü sohbetten: 

“Müstağni olmak lazım. Beni Âdem için istiğna kadar büyük bir servet yoktur. Müstağni olan insan hiçbir şeye sahip olmasa bile dünyanın en zengin insanıdır. Zenginlik odur ki, insanın kimsenin elindekinde gözü olmaz; o, Allah’ın lütfettiği şeylerle yetinir, kanaat eder. Cenâb-ı Allah bizi öyle eylesin.”

Bunlara da eyvallah..

Ama..

Bunları bilirsin, bunları söylersin de Gülen efendi..

Sen niye kendi hayatında tatbik etmezsin..

Ateistinden gayine.. 

Homoseksüelinden, sosyalistine.. 

PKK’lısından DHKP/C’lisine kadar herkese ekranlarınızı açıp..

“Şu uzun adamı devirmek için, herkesin yardımına ihtiyacımız var..  Uzun adamı bir devirelim, bunların hepsinin hakkından, iki dakikada geliriz” kirli planları ile, gözlerinizi dünyaya dikersiniz?

Niye ‘müstağni’ olmazsınız?

Şu cümle de dünkü sohbetten: “Sahih hadislere göre, kâfir olmayan bir insana ‘kâfir’ diyen kâfir olur.”

Peki..

“Sabahın 6’sında evinden çıkıp, Eyüp Sultan Camii’ne gidip, orada sabah namazını eda eden bir cumhurbaşkanına firavun demek nedir?”

Söyle Gülen..

Evirip çevirmeden söyle..

2013 Haziran’ında bir demiştin..

“Yok, yanlış anlaşıldı, ona demedik” diye açıklama yapmıştınız.

Sonra döndünüz..

2013 Kasım’ında..

2013 Aralık’ında..

Tekrar aynı ifadeleri, alnı secdeli başbakana yaptınız..

Sırf, sizin menfaat çarkınıza çomak soktuğu için..

“Siz dindar kimlik de taşısanız.. Haksızlık yapmanıza sessiz kalamayız” dediği için..

Kumpaslar kurdunuz..

Tuzaklar attınız..

İftiralarda bulundunuz..

Firavun da dediniz..

Nemrud da dediniz..

Ama kalkmışsınız, dünkü sohbette yine dediğiniz şu: “Allah’a binlerce hamd ü sena olsun, kimseye ‘kâfir’ demedik.”

Daha nasıl diyeceksiniz?

Firavun’dan öte..

Nemrud’dan öte..

Daha ne diyecektiniz?

Benim nacizane önerim..

Fetullah Gülen ve bağlıları..

İnzivaya çekilip.. Şu olan, bitenleri bir değerlendirsinler..

“Sözler”i ile.. 

“Yaptıkları”nın ne kadar farklı olduğunu görecekler..

Zekat paraları ile kurdukları tv ekranlarında, ayetlerle nasıl alay edildiğini görüp, kendilerine gelsinler..

Şu an kendi grupları dışında, birlikte yürüyenleri arasında, ehl-i kıble kimse kalmadığını görsünler.. 

Uyansınlar..

Kendi duaları ile dua edeyim: “Cenâb-ı Allah gözlerini açsın, kalblerine iman ilkâ buyursun, hakikate serfiraz kılsın, hidayet-i sübhaniyesiyle hidayet eylesin!..”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23