• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Akit tıklattığında, tüm devlet kapıları, açılıyor mu?

17 Eylül 2015
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Dışardan bakıldığında..

Zannediliyor ki, “Akit, AK Parti hükümetini destekliyor. Dolayısı ile Akit’in devlete her türlü müracaatında, kapılar sonuna kadar açılıyor!”

Yok böyle bir şey..

Çoğu defa, “doğru”ya verdiğimiz destek istismar da edilerek..

“Bizim evin danası” muamelesine tabi tutulduk..

Bundan çok büyük rahatsızlık da duymadık.

Somut olay ne?..

Bana sorarsanız..

Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) dediğimiz tüzel kişilik..

Eski siyasi iktidarların.. 50 yıl seçim meydanlarında propagandasını yapıp.. “Kurduk, kuruyoruz, kuracağız” diye sözünü edip.. 100 yılda ancak kurabilecekleri bir kurum.. AK Parti iktidarında, sesiz sedasız kuruldu.. 2.5 yıldır da faaliyette.

Dün başlayıp, bugün de devam edecek olan 3. Uluslarası Ombudsmanlık Sempozyumu olmasaydı. Büyük bir devrim olarak gördüğüm bu kurumu eleştirmek niyetim yoktu.. 

Çünkü, 100 kararından 10 tanesi bile, bu ülke hayrına ise.. Bu millet yararına ise.. Ki öyle olduğuna inanıyorum.. O kurumu eleştirmenin, millet yararına olmayacağı kanaatindeyim..

“Yarın kendilerini düzeltirler” deyip, es geçecektim.

Ama, madem uluslararası sempozyumlarla ciddi bir etkinlik düzenliyorlar. Bu vesile ile, Türkiye’nin gündeminde tartışılıyorlar..

Benim somut şu eleştirimi de; hem kurum yetkilileri okusun. Hem siyasi iktidar araştırsın. Hem de vatandaşlar bilgilensin diye.. En önemlisi, “benzer hatalar tekrarlanmasın” diye.. Aktarmak istedim.. 

Olay uzun ama.. Kısacık vereceğim..

Sözcü gazetesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, bir nikah törenindeki resmini 1. sayfadan yayınlayıp, altına da, “Kendisi gibi düşünmeyenleri asıyor, kesiyor” başlığı atmış.(23.12.2014)

Bu başlık yalan mı? Yalan..

Türkiye’de kim asılmış, kim kesilmiş? 

Tek bir örnek var mı? Yok!

Bu yalanı, ertesi günkü arşiv sayfamızda, Sözcü gazetesinin kupürünü de yayınlayarak, altına “Çüşş! Yavaş gel Sözcü” başlığı ile eleştirmişiz. “50 sene sonra arşivlere bakanlar, sanki bugünkü Türkiye’de ‘insanlar asılıyor’ gibi düşünmezler mi?” demişiz.

Kendilerine düşünce hürriyeti tanınmadığını iddia eden Sözcü ekibi, hemen Basın İlan Kurumu’na koşmuş. “Bize hakaret edildi” demişler ve bizim susturulmamızı istemişler!..

Basın İlan Kurumu’nun, tamamı Tayyip Erdoğan sayesinde bugünkü Yönetim Kurulu’na getirilmiş üyeleri de..

Toplanmışlar.. Ve karar vermişler: “Akit’in 1 günlük ilanının kesilmesine!”

“Akit korunuyor”, “Tayyip Erdoğan, diktatör” deniliyor ama.... 

Sözcü yalan yazdığında, yalanı deşifre eden Akit, ceza yiyor..

Hem de “Asıp kesiyor” denilen, diktatör olmakla suçlanan Cumhurbaşkanı’nın atadığı yöneticiler tarafından.

Hepsine eyvallah..

Onlar ceza verdilerse.. Biz de itiraz edeceğiz.. 

Ama.. Yetkili mahkemeden önce.. Osmanlı’daki ombudsmanlığın günümüzdeki temsilcisi Kamu Denetçiliği Kurumu’na müracaat edelim, dedik.. 

Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nda tanınan yeni bir hak olan, “dava açmadan, konuyu Kamu Denetçiliği Kurumu’na götürerek, ihtilafı davasız halledebirsiniz” imkanını kullandık.

Ne cevap geldi dersiniz?

“Kurumumuzn görev alanı dışında kalması nedeniyle incelenmemesine.

İmza: Muhittin Mıhçak!”

Sayın Mıhçak’ı, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde, Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını sonlandırmak için açılan ceza davasında, tek muhalif üye, objektif bir hukukçu olarak tanıyoruz.

Ama görüyoruz işte.. 

Konusu yine Tayyip Erdoğan olan.. Erdoğan’a haksız şekilde hakaret edilen bir haberi eleştiren.. Basın özgürlüğü olarak görülmesi gereken bir Akit yorumunu cezalandıran Basın İlan Kurumu kararı ile ilgili olarak.. Yüzde yüz haklı olduğumuz bir itirazımızı. 

İncelemeden reddediyor..

(Hatırlatayım.. 6 ay önce, benzer bir müracaatımızı, aynı kurum incelemiş, ancak esas açısından reddetmişti.  Bu sefer, “Ben görevli değilim” diyor.)

Şimdi ne diyelim?

“6 ay önce görevli olan kurum, şimdi görevsiz olmuş” mu diyelim?

“Eski Türkiye alışkanlıklarını, lütfen terkedin” mi diyelim?

‘Bana gelme. Beni rahatsız etme.. Ben yokum’ mantığını, lütfen terkedin” mi diyelim? 

“Dürüst insanlar, en az sahtekar insanlar kadar cesur olmalılar” mı diyelim?

“Beni kesen baltanın sapı da, benden.. Kime ne diyebiliriz ki” mi diyelim?

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23