• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Alın o satılık hainleri, biz de rahat edelim!

09 Kasım 2016
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth bir açıklama yapmış..

O “Muhalifler” diyor ama..

Ben tam sıfatlarını söyleyeyim, “hainler”e.. 

Çok üzüleceğimizi sanmış olmalı ki, çağrıda bulunmuş.

Demiş ki: “Türkiye’deki muhaliflerle dayanışma içindeyiz. Almanya dünyaya açık bir ülke ve prensipte siyasi olarak takibata uğrayan herkese açık. Almanya’ya iltica başvurusunda bulunabilirler. Bu durum sadece gazeteciler için geçerli değil. İltica hukuku bunun için var!”

Çok sevindim bu açıklamaya..

Ben sanıyordum ki, Can Dündar’ı alacaklar.. Onunla bitecek iş.

Açıklamaya bakarsanız, tüm hainleri davet ediyorlar..

Bence hiç sorun yok..

Gerçekten tüm hainleri alacaklarsa..

İltica taleplerini kabul edeceklerse..

Türkiye’yi bu pisliklerden temizleyeceklerse..

Halk olarak toplanıp, üste para vermeyi bile düşünebiliriz..

Espri yaptığımı sanmayın..

Çok ciddiyim..

Bu ülkede yaşayıp..

Bu ülkenin suyunu içip..

ABD’nin, Rusya’nın.. İngiltere’nin silah dağıttığı Suriye’ye..

Türkiye’nin gönderdiği insani yardımı çarpıtıp..

“Türkiye DAEŞ’e silah yolluyor” diye iftira atan Can Dündar’ın hainliğini seyir mi edecektik?..

İltica etsin Almanya’ya..

Karısını da alsın yanına..

Biz de ülkemizde, huzur bulalım..

Biliyorsunuz, Suriye’den gelecek mülteciler için..

Çok değil, şunun şurasında 5 ay önce..

Ne dansözlükler yapıyordu, Almanya Başbakanı Merkel..

Şimdi bir bakanı çıkmış, “İltica hukuku bunun için var” diyor..

Biz de biliyoruz, “iltica hukuku, siyasi sebeplerle ülkesinde barınamayanlar için var” ama..

Bu tanıma uygun, Türkiye’den bir tane siyasi muhalif bulmakta zorlanırsınız da..

Avrupa’nın almamak için elli çeşit dansözlük yaptığı Suriye’den..

3 milyonu Türkiye’de yaşayan olmak üzere..

10 milyon siyasi muhalifi var..

Elinizi sallasanız, hemen gelecekler..

Hemen hepsinin canı tehlikede..

Ülkelerine döndükleri takdirde, hayatta kalıp kalamayacakları belirsiz..

Bu durumda...

Bir çağrı yapsak.

“Haydi güzelim Roth.. ‘İltica hukuku’nuzu, Suriyeliler için bir çalıştırsanız.. Suriyeli muhalifler için, iltica hukukunuz gereğince, kapılarınızı bir açsanız..” desek..

Ne dersiniz acaba?

Ne oldu?

“O iş bizi aşar” mı diyorsunuz..

Doğru..

Tüm Avrupa’nın da boyunu aşar bu..

 Ege Denizi’nde ölüme terkettiğiniz binlerce Suriyeli, Yunanistan’da tatil yapma amacında değildi..

Yunanistan’a, ordan da Almanya’ya, Fransa’ya geçmek isterken..

Kimi zamanlar denizde ölüme terkettiniz..

Kimi zaman, hain elemanlarınız vasıtası ile botlarını batırdınız, sandallarını alabora ettiniz, teknelerini çaktırmadan kurşunladınız, böylece göçmenleri bizzat öldürdünüz..

Tek gayeniz vardı:

“Suriyeli muhalifler, Avrupa’dan iltica talebinde bulunmasın..

Kayıtlara, bu talepler girmesin..

Emperyal beyefendiler resmi defterlerini gösterirken, dünyayı aldatsınlar..”

Gerçekleri, tarihe farklı yansıtsınlar:

“Bize iltica talebinde bulunmamışlar ki? İltica talebinde bulunulmamışsa, biz zorla Suriye’dekileri kendi ülkemize getirip, onların iltica talebinde bulunmalarını sağlayamayız ki!” 

Vay hınzırlar vay..

Üç tane Suriyeliyi ülkelerinde barındıramıyorlar..

Üç milyon Suriyeliye kapısını açan Türkiye’yi..

Temel hak ve özgürlükler açısından sıkıntılı bir ülke gibi gösterip..

“Türkiye’den gelecek olan varsa, kapımız açık” diyorlar..

Kapınız açık ise..

Üç milyon Suriyeli var, onları topluca yollayalım mı, Roth!

Hani sizin “İltica hukuku”nuz var ya..

Hani diyorsun ya, “İltica hukuku bunun için var” diye..

“Bir yararlandırsanız” diyorum.. Şu Suriyeli muhalifleri!..

Suriyelileri yararlandırdıktan sonra..

Yeriniz var ise..

Gücünüz, takatiniz kalırsa..

Sonra bakarsınız, Türkiye’de sadece bir avuç kapitalistin yalısı olan Boğaz’da.. 

Nereden kazanmışsa.. Denize nazır 15 milyon dolarlık köşke sahip olan Can Dündar’ın, hangi zıkkımlanacağı şey eksikse, muhalif olmasının gerekçesine..

Hangi içeceği eksikmiş de, Almanya’ya gelip, onu tatmak istediğinin ayrıntısına.

Bakarsınız, ona göre iltica talebini değerlendirirsiniz!

Türkiye’deki hainlerin içinden..

17-25 Aralık darbesinin başsavcıvekili Zekeriya Öz Almanya’da..

17-25 Aralık darbesinin savcısı Celal Kara Almanya’da..

7 Şubat darbesinin savcısı Muammer Akkaş da, iddiaya göre Almanya’da..

Hainlerin gazeteci ayağından Can Dündar Almanya’da..

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, bu gerçeği işaret edip, “Tüm teröristlerin Almanya’yı tercih etmesi tesadüf değil” diyor.

Yanlış da demiyor..

Gerçekten..

Siyasi çizgi itibari ile, birbirlerine zıt gibi görünen..

FETÖ’cü savcılar ile..

Sol çizgiden gelen Can Dündar, aynı tercihte bulunup, niye Almanya’ya sığınıyorlar?

Veya, şöyle soralım: “Dışişleri Bakanlığı’nın illegal yolla dinlenmesi skandalında, bıyık altından gülerek ‘Biz dinlemedik.. Ama dış istihbarat birimleri dinlemiş olabilir.. Almanya dinlemiş olabilir’ diyen Zekeriya Öz’ler.. Celal Kara’lar.. Muammer Akkaş’lar.. Şimdi acaba, niye Almanya’dalar?” 

Veya tersinden soralım:

“Almanya, Türkiye’nin milli güvenliği aleyhine illegal dinlemeler üzerinden darbe yapmaya kalkışan savcıları, Türkiye’nin milli güvenliği aleyhine yayınlar yapan gazeteciyi niye koruyor?”

Daha önemlisi, acaba ne kadar koruyabilecek?

Yakında, kullanılmış bez parçası gibi, bir kenara atacak mı, atmayacak mı?

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23