• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Amaç “abi”yi değil örf-âdetleri cezalandırmak!

27 Kasım 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Hemen tüm internet sitelerinde aynı haber: “Bu nasıl iyi hal indirimi?”

Okuyorsunuz, kan donduran bir cinayet haberi.

Bir abi, kızkardeşini işkence ederek öldürmüş.

İşkence içeriğinde, elektrik verme bile var.

Tam bir vahşet.. 

“İyi hal indirimi” başlığını görünce sanıyorsunuz ki “abi”yi serbest bırakmışlar.

Okuyoruz, büyük bir dikkatle haberi..

Yok, yok..

Serbest kalmamış.. 

Kalacağı da yok.

Mahkeme önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış. Duruşmalarda “Pişmanım.. Keşke yapmasaydım. Bugün olsa yapmazdım” dediği için “iyi hal” indirimi uygulayıp, cezayı müebbet hapse çevirmiş.

Hepsi hepsi bu.

Biliyorum, tüm feministler ayağa kalkacak, “Daha ne yapılmasını istiyordun. Tahliye mi edilmeli idi o işkenceci katil” diye başlayıp, beni de o katilin yanına koymak için ayaklanacaklar.

Ama durun hele arkadaşlar.. 

Kimsenin tahliye falan istediği yok.. 

Bir tespit yapmaya ve ateistlerin, laikçilerin çaresizliğini yüzlerine vurmak istiyorum.

Bizim inancımızda insan öldürenin dünyadaki cezası ölüm.. 

Ölünce ceza biti mi?

Hayır.. Ahirette de ceza var: Cehennem.

Peki sizin sisteminizde ceza ne?

Ahiret zaten yok.

Dünyada da cezaların en ağırı, ağırlaştırılmış müebbet.. Onun birkaç yıllık az olanı da müebbet hapis. Verilen de zaten, müebbet hapis.

Genel kuralı hatırlatıp, somut olayımıza dönelim..

Mahkeme, sanığın “Pişmanım. Bugün olsa yapmazdım” demesini samimi beyan olarak kabul etmiş ve indirim yapmış. İtiraz da bu indirime. 

Peki indirim yapmasa idi, bu cinayeti işleyen ve pişman olduğunu söyleyen “abi”nin yerine, cinayetten sonra duruşmada da hakime “İşkence ederek öldürdüm.. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Çok iyi yapmışım” diyen bir başka abiye farklı ne ceza vereceksiniz?..

Ahirete zaten inanmıyorsunuz. Dünyada da belirlediğiniz en ağır ceza ağırlaştırılmış müebbet.. Pişman olana da bu cezayı verecekseniz, pişman olmayana ne ceza vereceksiniz?

Kanununuzda başka ceza yok ki!

Dahasını söyleyeyim, başka bir “abi” de çıkıp, “Ben elektrikli işkence yaptım ama. Cezaevine girdikten sonra öğrendim. Çok farklı başka işkence metodları da varmış. Bugünkü aklım olsa, onları da kardeşimin üstünde denerdim” diyene ne ceza vereceksiniz? Daha fazla cezanız olmadığına göre..

“Pişman olan”la aynı cezayı verirseniz, bu; adalet mi olacak?

Bir hatırlatma daha yapayım..

Bu ülkede 40 bine yakın insanın ölümüne sebeb olan teröristbaşı Apo, daha yüksek bir ceza olmadığı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı..

Bu ölümler içinde, işkence edilerek öldürülen insanlar da var, silahsız erler de var, sivil insanlar da var, küçük çocuklar, kadınlar da var.

40 bin insanın ölümünden sorumlu tutulan bir terörist ile, bir kişiyi öldürene aynı cezayı verirseniz, bu adalet mi olur?

Tam bu noktada, “Batmanlı abi”nin şahsında, yapılmak isteneni masaya yatıralım.

Somut olayımızda “kardeşini öldüren abi” olayının muhafazakar bir ilimiz olan Batman’da yaşandığını dikkate alarak söyleyeyim.. O “abi”, işkence ile bir insanı öldürdüğü için mi hedef olduğunu sanıyorsunuz?

Kesinlikle hayır..

Amaç, kızkardeşe isnat edilen örf-âdetlere aykırı fiilleri yaygınlaştırmak.. Sen ki, örf ve âdetlere uymasını istediğin kardeşe, haddini aşıp, nihai noktada örf ve âdetlere aykırı bir eylemi gerçekleştirdin. Hapı yuttun. Artık sadece işkenceli cinayetten değil, yaptıklarından değil, korumak istediğin örf ve âdetlerin de hesabını vereceksin.

Onun için kadın kuruluşları olaya müdahil.. Onun için ateistler olaya müdahil. Onun için sosyalistler, PKK’lılar olaya müdahil. 40 bin insanın ölümünden sorumlu Apo için, “serbest kalsın” kampanyası açanlar.. “Cezaevinde şu hakkı kısıtlandı, avukatı ile görüşemedi, yanında başka hiç mahkum yok, yalnızlık çekiyor” diyenler, Batman’daki abiyi yerden yere vuruyorlarsa.. Amaç; o “abi” değildir. Amaç; işkencenin kabul edilemezliği değildir.. Amaç; insan hayatının dokunulmazlığı değildir.

Amaç; toplumun değer yargılarının tümü ile ortadan kaldırılmasıdır. Amaç; örf ve âdetlere vicdansızca saldırıdır. Amaç; halkın manevi duygularının yok edilmesidir..

Amaçları bunlar olmasa, 40 bin insanın katiline af istemezlerdi!

Bunlar hedefe ulaşırlarsa ne olacak?

İşkencesiz, cinayetsiz bir ülke mi?

Hayır.

Abisinin eli ile pavyonlarda çalıştırılan kızkardeşler.. “Abi”nin tahsilat yaptığı genelevlerde çalışan kızkardeşler.. “Abi”sinin bu isteklerine uymadığı için işkence ile ölen kızkardeşler..

Cinayetler tabii ki olmasın.

Ama bu ahlaksızlıklara da fırsat verilmesin.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23