• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Atatürk’ün ruhuna El-Fatiha!”

09 Mayıs 2018
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Muharrem İnce, bu işi biliyor..

Hacı Bayram Veli Camii’nde Cuma namazından sonra..

Dün de, bir avuç CHP’li ile gittiği Anıtkabir’de, bir yıl önce Başbakan Binali Yıldırım’ın ellerini açarak dua etmesindeki görüntüyü tekrarladı..

Biz bir yorum yapmayalım..

Binali Yıldırım geçtiğimiz yıl Anıtkabir’de dua ettiğinde, sol haber ve Cumhuriyet gazetesinin internet sitesindeki yorumları alıp, size aktaralım..

Takdir sizin..

Ne demiş, sol haber internet sitesi?

“Anıtkabir’de şimdi de dua” demiş..

Tartışmaya girmeye hiç gerek yok..

Rahatsızlıklarını ifade etmişler..

“Bu da nereden çıktı” diyeceklermiş..

Diyememişler..

İmasını yapmışlar..

Ya Cumhuriyet’in internet sitesi, Başbakan Binali Yıldırım’ın Anıtkabir’deki duasına hangi yorumu yapmış?

O daha önemli..

Daha sloganik..

Yanlış anlamayın..

Benim ifadem değil, başlıktaki cümle..

Cumhuriyet atmış, o başlığı..

Binali Yıldırım için..

Eylem aynı olduğu için..

Muharrem İnce’nin Anıtkabir’deki duası için de aynı başlığı atması gerekirdi ama..

Dün baktım, Cumhuriyet’in sitesinde, o başlık yoktu..

O zaman bir yıl önceki başlıklarını verip, geçelim:

“Anıtkabir’de Atatürk’ün ruhuna El-Fatiha!”

Yorumunu yapmak istemiyorum..

Fatiha okuması samimi midir, değil midir, ayrı konu..

Ama Binali Yıldırım’ın Anıtkabir’de Fatiha okumasına, aklı sıra bir kelime oyunu ile, Atatürk’ün artık tümü ile Türkiye’den silindiğinin delili olarak göstermeye çalışan Cumhuriyet’in o yorumu, bugün Muharrem İnce için yapılmıyorsa..

Gazetecilik tümü ile iflas etmiş, tamamen bitmiş, militanlık başlamış demektir..

Bilmiyorum, dikkatinizi çekiyor mu..

Dünden başlarsak..

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Anıtkabir’e gidiyor..

Yanında birkaç CHP milletvekili var..

Hepsini topladığınızda da, 30-40 kişiyi geçmezler..

Partinin üst düzey yönetiminden tanınan kimse yok..

Muharrem İnce, Türk İŞ’i ziyaret ediyor..

Aynı tablo..

DİSK’i ziyaret ediyor..

Aynı tablo..

Önceki gün.. Ondan önceki gün..

Yalova’da, Gemlik’te, küçük çaplı da olsa mitingler düzenleniyor..

CHP’li milletvekili sayısı, bir elin parmağı kadar..

CHP üst yönetiminin sadece adaylığını açıklayıp, ortada bıraktığı Muharrem İnce, tek başına mı seçime giriyor..

CHP’nin adayı olarak, takdim edilmedi mi?

Alacağı oy, CHP’nin oyu olarak sayılmayacak mı, öyle kabul edilmeyecek mi?

Ki, parti üst yönetiminden kimse yanında yer almıyor?

Hani milletvekili seçimi kampanyaları başlatılmış olsa..

“Bir yandan Kemal Kılıçdaroğlu, bir yandan da Muharrem İnce mitinglere koşturuyor.. AK Parti’de, Tayyip Erdoğan ile Binali Yıldırım’ın koşturduğu gibi” diyeceğim ama..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun herhangi bir mitingde yüzünü gören, beri gelsin..

Tahminim o ki, CHP’yi büyük bir hezimet bekliyor..

Hem cumhurbaşkanlığı seçimlerinde..

Hem de milletvekili seçimlerinde..

“Sosyal medya” diyoruz..

Herkesin kendisini ifade etmesi açısından özgür bir ortam ama..

Birçoğumuz sosyal medyaya gerektiğinden fazla önem atfediyoruz.

Gezi eylemlerinde yapılmak istenmişti..

Gezi olaylarında, sosyal medyanın çok büyük bir rol oynadığı, dolayısı ile artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı söylenmişti..

Balon çabuk söndü..

Dün yine sosyal medyayı, milletin yerine koymaya kalkışan yorumlara şahit olduk..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dünkü konuşmasında, “Bizi İstanbul Büyükşehir Başkanlığı’na da, AK Parti Genel Başkanlığı’na da, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’na da milletim getirdi. Onlar ‘Tamam’ derse, kenara çekiliriz” dediğini duyan..

Sosyal medya hesabından hemen kanaatini açıklamaya başlamış..

Önce yüzlerce, hatta binlerce “Tamam” paylaşımı yapmışlar..

Hemen sonrasında da..

“Binlerce kişi ‘Tamam’ dedi” diyerek, Tayyip Erdoğan’a, yine sosyal medyadan “Haydi artık bırak” çağrısı yapmışlar..

Bakın, sosyal medyayı her şey sanan benim şapşal gençlerim..

“Binlerce kişi”, sosyal medyada Tayyip Erdoğan’a “Tamam” demiş olabilir..

Ama bir de..

Seçmen sandıklarında oyunu kullanacak olan, “milyonlarca kişi” var..

Esas önemli olan, “binlerce kişi”nin ne dediği değil..

“Milyonlarca kişi”nin ne dediği..

Bilmiyorum, hatırlatmaya gerek var mı..

“Bin küçüktür milyondan..”

Dolayısı ile..

Milyonlar, “Devam” dedikçe..

“Binlerce kişi”nin “Tamam” demesinin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur..

Milyonlarca kişi de, “Ne olur bırakma” dediği müddetçe..

“Binlerce kişi” sosyal medyada organize olur, kendi kendinize hükümet yıkar, hükümet kurar, gününüzü geçirirsiniz..

Bilmem, anlatabildim mi?

Nihayet dört cumhurbaşkanı adayına verilen imza sayısı toplamda 500 bine ulaşmış.

Ne anlam ifade ediyor, 4 aday için 500 bin imza?

Oy kullanacak toplam seçmenin yüzde biri değil..

Yanlış anlamayın.. Herkes birbirine verdiği halde..

CHP’lisi ailecek bölüşüm yapıyor, biri Meral’e, diğeri Temel’e, öbürü Perinçek’e..

MHPden kaçanlar, “Zaten bizim adayımız milliyetçi, eşi ise eski solcu.. Biz de ailemizde bölüşüm yaptık. Bir imza Meral’e, diğer imza Perinçek’e” diyorlar..

Böyle böyle..

Birbirlerine destek çıktıkları halde.. 

Toplanan imza sayısı, Temel Karamollaoğlu’nun, tek başına toplama sözü verdiği imza sayısı kadar.. Ancak olabildi..

Bu da, toplam seçmen sayısının sadece yüzde biri..

500 bin imzayı görünce, kendilerinin seçimi kazandıklarını sananlara duyururum..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23