• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Aydın Doğan’a beraat isteyen Gülen sempatizanları!

14 Haziran 2016
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Yargıtay ve Danıştay üyelikleri ile ilgili değişiklik taslağı nihayet TBMM’ye geldi..

Daha önce de belirtmiştik.

Bu değişiklik, kim ne ile kamufle ederse etsin.. Fetullah Gülen sempatizanlarını tasfiye taslağıdır..

Açık açık söylüyorum.

Çünkü onlar da, açık açık renklerini belli ediyorlar..

Gruplarını afişe ediyorlar..

Hukuka değil, Gülen’e bağlılıklarını ilan ediyorlar..

Dik duranları hepimiz severiz..

Ama bunlar dik durmaktan öte..

Resmen, dikleniyorlar..

Belki faydası olur diye, önceki yazılarımda bazı önerilerde bulunmuştum.

Ama fayda etmedi..

O tarihlerde de aslında bir miktarını bildiğimiz.. Ama hem kesinleştirmediğimiz için. Hem de nasihatlerin fayda edeceği düşüncesi ile yazmadığımız ayrıntıları, şimdi artık yazalım..

Yazalım ki..

Yakında başlayacak olan “Dindarları yüksek yargıdan atıyorlar” türünden propagandalara şimdiden cevap vermiş olalım..

Teorik anlatımlardan kaçtığımı bilirsiniz..

Burada da..

Somut örnek üzerinden hareket edelim..

Gülen grubunun yüksek yargıdaki akla, mantığa, hukuka, vicdana yakışmayan yapılanmasını, somut bir örnek üzerinden anlatayım..

Aydın Doğan ile ilgili, kağıt üçkağıdı davasını defalarca yazdık.. 

Dosyadaki delillere bakıldığında, mahkumiyet alacağı hemen hemen kesin olan Aydın Doğan, birden bire beraat etmişti..

Yargıtay 7. Ceza Dairesi, oybirliği ile “Mahkumiyet verilmeli” dedikten sonra..

İstanbul’a o yıl tayin olan bir hakimin, o karara direnmesi mümkün müydü?

Tabii ki değildi..

Ama Aydın Doğan, Fetullah Gülen’in avukatlarına, vekalet verince..

Yargı üyeleri de mesajı almış ve Aydın Doğan’a “küçük yatırımcıyı zarara sokma” başlıklı ceza davasında beraati basmıştı..

“Kağıt üçkağıdı” davasının..

Bir de “vergi kaybı” açısından ceza davaları vardı..

O dosyalar, biraz geriden geliyordu..

Nitekim vergi kaybı ile ilgili davaların Yargıtay incelemesi..

2015’in son ayında, ancak karara çıktı.

Konjonktür değişmiş.. Fetullah Gülen’in yargıdaki fiyakası bozulduğu bir dönemde karar çıkmıştı..

Hali ile..

Gülen’e bağlı hakimler, kararda etkili olamadıkları için.. Yargıtay kararı, “Aydın Doğan ve arkadaşları mahkum olmalı” şeklinde çıkmıştı. 

Ama bu kararın altında..

İki üyenin muhalefet oyu vardı..

Çaktınız değil mi?

Gülen’e bağlı iki üye, her şeye rağmen.. Teşbihte hata olmaz.. “Düşmanımızın (Tayyip Erdoğan’ın) düşmanı (Aydın Doğan), dostumuzdur” ilkesi gereğince..

Üstelik.. Pensilvanya’daki zatın avukatları vekil tutularak, teslim bayrağı da çekildiği için..

 “Aydın Doğan beraat etmeli” yönünde oy kullandılar.

Değişik görüşten diğer üç üye ise..

Dosyaya bakıp.. Delillere bakıp..

“Aydın Doğan mahkum olmalı” diyordu.. 

Şimdi söyler misiniz..

Hukuku siyasallaştıran..

Hukuku, Pensilvanya’dan gelen talimatlarla yönlendiren bu yüksek hakimler..

Daha ne kadar, Yargıtay’da..

Danıştay’da kalmaya devam edebilirlerdi?

Bir neşter gerekiyordu..

Dün TBMM’ye sevkedilen taslakla, bu neşter vuruluyor..

Hedef şu:

Himmet verenlere farklı..

Himmet vermeyenlere farklı kararlar veren yüksek yargı..

Artık himmet kriterine göre değil..

“Hak” kriterine göre karar versin..

Biraz daha somutlaştıralım..

Daha önce kendisini tanımıyordum.

Aydın Doğan hakkında, vergi kaçağı davasında kullandığı muhalefet oyu sebebi ile tanıdım..

Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin üyesi, Hüsamettin Uğur..

Kimdir diye araştırırken..

Sosyal medyada bir hesabı gözüme ilişti..

Köşeye sıkışırsa, “O hesap benim değil” diyebilmesi için..

Açıkça yüksek yargı mensubu kimliğini deşifre etmemiş ama..

Paylaşımlarından, kim olduğu ayan beyan ortada..

“Paylaşım” dediysem..

Öyle, her görüşten, her fikirden paylaşımlar sanmayın..

Hükümet aleyhtarı ne kadar ifade varsa, yüksek yargının bu üyesinin hesabında..

Bakanlara ne kadar laf atan varsa..

Bu yüksek hakimin sayfasında..

Büyük çoğunluğu..

Hukukla ilgili..

Ama anlarsınız ya..

O takımın hukuku..

Pensilvanya’nın hukuku..

Bir bakıyorsunuz Mehmed Akif’ten şiiri kendi menfaatlerine yontuyor..

Bir bakıyorsunuz, solakların yargıdaki çatı derneği YARSAV’ı göklere çıkartıyor.

Taha Akyol da onun sayfasında..

Sami Selçuk da.

Ateistlerin, Kemalistlerin gazetesi Sözcü de..

Ben isterdim ki..

Dünkü tasarı ile yapılmak istenilenler..

Yüksek yargıdaki bu önyargılı isimlerin..

Yaptıkları tek tek ortaya konularak..

Ve..

Bir ceza olarak yapılsın..

Mesela Hüsamettin Uğur’a sorulsun..

“Bu hesap senin mi?

“Benim” derse.. Zaten ayvayı yemiş.

“Benim değil” derse, çıkarttırırsınız internet bağlantılarını..

Koyarsınız önüne..

Ondan sonra bir daha sorarsınız..

“İhracı mı beklersin, istifayı mı seçersin?”

Bu yapılmıyor..

İşin kolayına kaçılıyor..

“Tüm üyelikler bitmiştir. Üyeler yeniden seçilecek” denilerek..

Bu kadar politize olmuş üyeler..

Şu mahkemeye, bu mahkemeye yollanıp.. Oradaki vatandaşların dosyalarına, aynı mantıkla müdahil olmalarının önü açılıyor..

Yargıdaki “Pensilvanya etkisi”nin, daha uzun yıllar tartışılmasına zemin hazırlanıyor!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23