• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Bir virüs, tüm havalarını aldı!

16 Mart 2020
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

İnançlı insanlara öyle bir tepeden bakıyorlardı ki..

Dersiniz ki, dünyada her sorunu çözmüşler, artık her şeyi yaratan, her şeye gücü yeten bir “yaratan”a inanma ihtiyacı da ortadan kalkmış..

Dersiniz ki, “ölüm”e çare bulmuşlar, küçük dağları yaratmaya başlamışlar.. (Haşa).

Bir küçük rüzgar, bakın hepsinin havasını nasıl aldı!

Yüzler solgun.

Herkeste bir telaş: “Acaba virüs bende de var mıdır!”

Sadece halk seviyesindekiler değil.

Düne kadar “1400 yıl önceki” diye başlayıp, din adına, inanç adına ne varsa, her şeyi hafife alanlar..

Bilgiç söylemlerle, “Efendim bilim diyor ki: ..” sözleri ile cümleye başlayıp..

Ardından da..

Sanki “ölümsüzlük icat edilmiş” gibi..

Havalar atarak..

“Ölüm” gibi devasa, kaçınılmaz, herkes için geçerli “son” ile sanki artık karşılaşmayacakmışız gibi..

Ahkam kesenler..

Şimdi titrek seslerle sormanın eşiğine gelmişler:

“Doktor nolur söyleyin, ölecek miyim?”

Öleceksiniz tabii.

Sadece siz değil.

Biz de öleceğiz..

Hepimiz öleceğiz..

Toprak olacağız..

Ve diriltileceğiz..

Ve hesap vereceğiz..

Yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan dolayı..

Kibrimizden dolayı.. Nankörlüğümüzden dolayı..

Allah’ın bize emanet verdiği “can”ı hangi yanlış yollarda eskittiğimizden dolayı, hesap vereceğiz..

“Hah ha.. Eğilip kalkıyorlar. Geri kalmışlık insanları böyle boş hareketler yaptırır” diyenlerimiz..

“21. yüzyılda bilimin basitleştirerek önümüze koyduğu nice temizlenme usulleri var iken, abdestin insanları koruduğu hurafelerini bırakın azizim.. Onların hepsi geçmişte kaldı” diyenlerimiz..

İnanmadıklarından dolayı verecekleri hesap bir yana..

İnanan insanları tahkir etmelerinden dolayı hesap verecekler..

Deprem tartışıldığında...

“Azizim, tedbir aldın mı, deprem öldürmez.. Yaparsın binanı, sağlam bir şekilde.. Bak bakalım deprem öldürüyor mu?” diyerek, insanoğlunu dev aynasında gören, göstermek isteyenler..

Hatta.

“Ben yazlığımı fay hattı üstünde yaptım. Ama dayanıklı yaptım. Göreceksiniz, orada deprem olsa bile, ben yaptığım binada kahvemi yudumluyor olacağım” diye böbürlenenler..

Şimdi hepimizi korkutan o yer sarsıntılarını bir kenara bırakalım.

Gözümüz ile görmediğimiz kadar küçük bir virüsten öyle korkuyoruz ki..

Arkamıza bakmadan hızlıca koşarak kaçmak istiyoruz ama.

Nereye?

Onun bizden hızlı koştuğundan eminiz..

Koştuğumuz yerde de, o virüsün bulunduğundan artık eminiz..

Şunu icat ettik.. Bunu bulduk.. Uzaya çıktık.. Laboratuvar ortamında şunu başardık..

Hepsine eyvallah..

Daha fazlasını yapalım.

Yapmalıyız..

Ama şunu yapmayalım: “Artık en güçlü biziz!”

Hayır, ne yaparsak yapalım, en güçlü biz olmayacağız.

OIamayacağız..

Her şeye eyvallah.

Ama haddimizi bilerek..

Sınırımızın ne olduğunu kabul ederek..

Sınırımızın ötesine çıktık mı..

İşte küçücük bir virüs ile imtihan edildiğimizde bile..

Sadece Asya’sı, sadece Avrupa’sı, sadece Amerika’sı değil.

Tüm dünyası teslim bayrağını çekiyor işte..

“Ben güçlüyüm.. Tedbirimi alırım. Kendime korunaklı villalar yaparım” ile korunmanız mümkün değil..

“Ben bilim adamıyım.. Her şeyi biliyorum. Kendimi korurum” ile kendinizi güvende hissedemiyorsunuz..

“Buralarda yaşanır mı azizim.. Ben Avrupa’ya göç ettim. Sen de gel.. Hayatımızı yaşayalım. Bir daha dünyaya gelecek değiliz” söylemleri dün de “boş” idi..

Dün de anlamsız bir “labirent”in çıkar yol sanılması idi.. 

Bugün de “boş”, bugün de kurtuluşun batı olmadığı aşikar..

Dünyada misafiriz..

Şu veya bu vesile ile..

Bu misafirlik sona erecek..

Misafir olduğumuz dünyayı, sahiplenmeye kalkmayalım..

Hele hele..

Yaratan’a isyana kalkışmayalım..

Haddimizi bilelim..

Günümüzü, verilen emir çerçevesinde doldurmaya çalışalım..

Ha, yine de, “Öyle hayat yaşanır mı?” diyen var ise..

Biz ne diyebiliriz ki?

Bir gün gelecek..

Ayette buyurulduğu gibi..

“İnsan hayatının; bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğu” gerçeğini göreceğiz..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Cengiz Topel

Su makalede Chp ve hainleri aradim!

Muallim

Allah'tan korkmayan ölümden korkar. Allah'ın askeri olan Türkler Şehitlik mertebesine çok değer verirler. Düşman bunu bildiğinden misyonerleriyle, fuhuşla, uyuşturucuyla, sapıklıklarla, İslam düşmanı fikir ve düşünceleriyle....gençlerimizi Şehitlik kavramından soğutur, kendilerine uşak yapmaya çalışır. Allah korusun kimisi Nuh AS 'un oğlu ile Lut AS' ın karısı durumuna düşerler. Muhterem ebeveynler ile değerli öğretmenlere çok iş düşmektedir. Allah CC yavrularımızı düşman şerrinden ve tuzaklarından korusun.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23