• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Biz bilgilendirelim; raconu Reis kesecek!

26 Ağustos 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Reis ne dedi?

“Eğer racon kesilecekse bu raconu bizzat kendim keserim, bu da böyle biline!”

O zaman biz Reis’e bilgilendirme yapalım..

Racon kesilmesi gerekiyor mu, gerekmiyor mu..

Gerekiyor ise, kimlere gerekiyor, kendisi takdir etsin..

Konu şu..

Adli tatildeyiz ama..

Postacı önüme bir deste tebligatı koydu..

Saydım, tam 19 tane..

Şunun davası..

Bunun kararı..

Onun icrası..

Sanmayın ki, birisinden mal almışız, bedelini ödememişiz.

Hepsi, ama hepsi..

Gazetedeki yayınlar..

Gazetedeki yazılardan rahatsız olanların davaları/şikayetleri/icraları..

Zarfları açıp baktım..

8 tanesi Aydın Doğan ile ilgili imiş..

Uzun süredir pek dokunmuyorduk Aydın Bey’e..

“Bayram üstü bunlar da ne ola ki?” diye zarfların içindekileri okudukça..

Bir de gördüm ki, kimisi 5 ay önce verilen karar. Kimisi 10 ay önce..

Aydın Bey’in avukatları şimdi uygun görmüşler, harekete geçmeyi..

“Niye ki acaba?” diye kendi kendime sordum..

Zarfların üzerindeki tarihlere baktım..

Değişik mahkemelerden, değişik icralardan geliyor ama..

Hepsi 21 Ağustos ve sonrasına ait!

İşte o an bende jeton düştü..

Tayyip Erdoğan 20 Ağustos’ta, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı’nın genişletilmiş İl danışma meclisi toplantısında “Eğer racon kesilecekse bu raconu bizzat kendim keserim, bu da böyle biline!” demiş..

Aydın Doğan’ın avukatları da, hemen ertesi günü harekete geçmiş!

“Bundan sonra raconu Reis keseceğine göre.. Reis de piyasada ne oluyor, ne bitiyor, hepsinden haberdar olamayacağına göre.. Fırsat bu fırsat.. Akit ile mücadeleyi sertleştirelim” denilmiş olmalı.

Mahkeme kararları.. İcra takipleri...

Hepsi aynı anda geliverdi..

Şimdi bu noktada biz ne yapalım?

“Reis, raconu ben keserim” dediğine göre.

Biz bilgilendirmemizi yapalım..

Gerisi Reis’in bileceği iş..

Yok yok..

Biz öyle menfaat delileri gibi her şeyi kendimize yontmayız...

(Haşa) “Küçük dağları biz yarattık” modundaki kibirliler gibi hareket etmeyiz..

“Aydın Doğan dava açmış. Tuuu senin suratına” deyip, niye açmış, ne olmuş anlatmadan, kimseyi suçlu ilan etmeyiz.. 

“Hep biz haklıyız.. Biz haklıyız.. Bizim karşımızdakiler hep haksız” soytarılığına soyunmayız..

Buyrun, önümdeki mahkeme kararlarından..

Hem okuyucularımızı.. Hem de Reis’i bilgilendirmiş olalım..

Haklı isek..

Takdir edenler yanımızda olsun..

Haksız isek..

Bizim yüzümüze tükürülsün..

Birinci mahkeme kararı, “Üçkağıt’ta Doğan’ı, Gülen de kurtaramadı” başlıklı benim yazım..

Veriler şunlar..

SPK’nın ihbarı ile.. Aydın Doğan ve ailesinden bazı isimlere ceza davası açılmış. 

Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin baskısında kullanılan kağıtların, Aydın Doğan ve ailesine ait yurtdışındaki naylon şirketler üzerinden, fiyatı yükseltilerek Türkiye’ye getirildiği.. Türkiye’de halka açık şirketlerine satılarak, hem bu şirketlerin maliyetlerinin şişirildiği hem de devletin vergi kaybına uğradığı belirtilerek iddianame düzenlenmiş.

Bunların hepsi doğru mu? Doğru..

Aydın Bey de.. Bakmış pabuç pahalı..

O tarihte yargıda etkin olan Fetullah Gülen’in grubundan avukatlarla temasa geçmiş..

Notere gidip, Fetullah Gülen’in resmi avukatı Orhan Erdemli ve Hasan Günaydın’a vekalet vermiş.

“Bizim ceza hukuku profesörümüz, yıllardır davalarımıza giren Köksal Bayraktar bir halt beceremiyor. Beni kurtarsanız kurtarsanız, siz kurtarırsınız” demiş..

O güne kadar, onlarca davada kendilerine karşı Fetullah Gülen’i savunan avukatları..

“Şimdi de beni savunun” diyerek, vekil tutmuş.

Nitekim.. Yerel mahkemede beraati almış. 

Tam bu beraat alınırken..

17 Aralık darbe girişimi sırasında sızdırılan illegal dinleme kayıtlarından öğreniyoruz ki.. (FETÖ’cüler, o tarihte, bu kasetleri “Başbakan, Aydın Doğan’ı bitirmek için, mahkemeye baskı kurmuş” diye vermişlerdi..)

SPK’nın uzmanları, o tarihte başbakanlık koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan’a gitmiş.. 

“Biz ihbarımızda yüzde yüz haklıyız. Deliller çok açık.. Suç sabit. Ama korkarız ki, Aydın Doğan birilerini devreye sokarak, beraat alabilir. Bundan korkuyoruz. Bilginiz olsun” demişler..

Sayın Erdoğan, Adalet Bakanı’na telefonu açmış, “Bürokratlar böyle diyor.. İddia edildiği gibi mahkemeyi etkileme olabilir mi” diye sormuş..

Sadullah Ergin, “Dava ne aşamada, araştırıp döneyim” demiş..

Adalet Bakanı daha konuyu öğrenemeden, birkaç gün sonra, Başbakan tekrar Adalet Bakanı’nı aramış, “Ne oldu, adam beraati almış” diyerek, bir anlamda bakanı azarlamış..

Ama o aşamada yapılacak bir şey yok..

“En azından bundan sonra, itiraz vesair prosedürde yargıya baskı kurulmaması için tedbir alınması” konuşulmuş..

Tüm bunları, FETÖ’cülerin, Başbakan aleyhine yaptığı dinleme kasetlerinden öğreniyoruz..

Ve Başbakan’ın dürüstlüğüne..

Devletin tek kör kuruşunu, kimseye peşkeş çekmediğine, çekmeyeceğine, illegal dinleme kasetlerinde bile, bire bir şahit oluyoruz..

Ve.. Tüm bunlardan sonra.. FETÖ’cülerin henüz Yargıtay’dan atılmadığı dönemde.. Aydın Doğan’ın davası, Ceza Genel Kurulu’na geliyor.

Oylar yarı yarıya.. Bir fazlası ile, “beraat kararı” bozuluyor!

Ben de, “Aydın Doğan, bu davadan kurtulmak için, Fetullah Gülen’in avukatlarını kendisine avukat tuttu ama.. Yine beraat edemedi” ana teması ile, dava açılan yazıyı yazıyorum..

Yazımda verdiğim bilgilerin hepsi, bire bir doğru..

Ama mahkeme, beni mahkum etti..

Şimdi bu davada..

Biz, şahsi çıkarımız için mi hareket etmişiz?

Kendi menfaatimiz için mi, Aydın Doğan’a laf etmişiz?

Ki, mahkeme bizi mahkum etmiş?

Tabii ki biz yasal itiraz haklarımızı kullanacağız..

Ama Reis de bilsin..

Türkiye’de vatansever SPK uzmanları, taa 2013 ortasında Başbakan’a geliyor.. “Bu adam beraat edecek, Gülen grubunun avukatı ile adam ayarladılar” diyor..

Biz 2017’de, hâlâ SPK uzmanlarının uyarılarının gereğini yapamamış bir acizlik içinde..

Bir de fazladan, Aydın Doğan’a tazminat ödeyeceğiz..

Burda Reis, raconu kime keser bilmiyorum..

Aydın Doğan’a mı? 

Tek gerekçe göstermeden tazminat kararı veren hakime mi? 

Ceza davasını 8 yıldır bitiremeyen mahkemeye mi?

Veya hepsine birden mi?

Takdir kendisinin..

Biz “Aydın Doğan’ın 8 tebligatını yazalım” derken..

Birisi ile köşemiz doldu..

Diğerlerini de yarın yazarız..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23