• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Bozuldu çadırlar, kalmayın geri” ile askeri öğrenciler ne mesaj verdi?

19 Mart 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Kimsenin cezaevinde kalıyor olmasından şahsi olarak sevinç duymam..

Hele hele yargılama sürerken, henüz mahkumiyet kararı bulunmuyor iken, bu kanaatimi çok daha rahat olarak ve yüksek sesle dillendirebilirim..

Bu kapsamda, darbe girişiminden tutuklu olan Hava Harp Okulu öğrencilerinin tahliyelerine, hiçbir itirazım olamaz..

Ama..

Tahliye olan gençlerin de..

Kendilerine isnat edilen suçlamayı da dikkate alıp..

Biraz kendilerine çekidüzen vermeleri gerekir..

Suçlama şu:

TSK’ya sızan gizli bir terör örgütü var.

Çok eski yıllarda imtihan sorularını çalarak..

Yakın yıllarda ise, soruları çalmaya da gerek kalmaksızın..

Zaten imtihan komisyonlarını tümü ile adamlarından oluşturdukları için..

Kendi çocuklarını istedikleri gibi askeri okullara yerleştirdikleri.. (Sadece kendi örgütlerinden çocukları değil.. Biyolojik anlamda da kendi çocuklarını askeri okullara yerleştirmişlerdi.. Hatırlayın MİT Müsteşarı’nı tutuklamak isteyen FETÖ’cü savcı Sadrettin Sarıkaya’nın üç çocuğundan birincisi kara, ikincisi deniz, üçüncüsü de hava harp okulunda idi.)

15 Temmuz kanlı darbe girişiminde de..

Sadece muvazzaf askerlerin değil..

Harp okullarındaki, hatta askeri liselerdeki öğrencilerin de kullanıldıkları..

Bu kapsamda, Yalova’daki Hava Harp Okulu öğrencilerinin, daha kampları bitmeden, alelacele İstanbul’a geri döndürüldükleri ve darbe girişiminde aktif rol oynadıkları iddia ediliyor..

Yalova’daki kamptan çıkarılırken kendilerine gerekçe olarak, “ihbar alınan ciddi bir terör saldırısını engellemek üzere görevlendirildikleri” gösterilmiş..

Bu noktada, harp okulu öğrencisi arkadaşlara sorsak: “FETÖ’cü olmasanız dahi.. Sizler tamamen masum olduğunuza inanıyor musunuz?”

Objektif cevap verecek olurlarsa, eminim onlar da, “Harp okulu öğrencisinin, terör saldırısını önleme ile ne alakası olabilir.. En azından kafayı çalıştırmamışız.. Hatalıyız” diyeceklerinden eminim..

O olmuş, bu olmuş..

Diyelim, sadece hatalılar..

Bir kasıt söz konusu değil..

Bilinçli olarak darbe girişimine katılım söz konusu değil..

Bu durumda, tahliye olunduğunda..

Ne yapmanız gerekir?

En basitinden, “Biz vahim bir hata yaptık ama.. 248 insanın canına mal olan bir darbe girişiminde, bilinçli olarak katılmasak da.. Kafamızı çalıştıramadığımızdan dolayı.. Hatalı olarak o darbe girişiminin içinde bulunduk.. En azından, aldatıldık.. 8 ay gibi kısa bir sürede, bizleri tahliye eden yargı camiasına müteşekkiriz” demeleri gerekirken..

O afra tafralar ne?

Tahliye olanların, gerçekten gizli bir “birliktelikleri” olduğu izlenimini doğuran, “daha işimiz bitmedi” türünden mesajlar içeren “marşlar” da neyin nesi?

Bir an önce evine gitmek için can atmaları gereken gençlerin, cezaevi önünde şov yapmaları da ne?

Hele hele..

Üyesi olmakla suçlandıkları FETÖ’nün, kendi mensuplarını Atatürkçü gibi tanıttığı ayan beyan ortada iken..

İzmir Marşı’nı hep bir ağızdan tekrarlamanın anlamı nedir?

“Çalındı borular haydi ileri

Bozuldu çadırlar kalmayın geri

Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa” marşını okumanın anlamı nedir?

Tahliye olan askeri öğrencilerin de içinde bulunduğu iddia edilen darbe girişiminde..

248 insanımız can vermiş.

2 binden fazla insanımız yaralanmış.

Ülke büyük bir badire atlatmış..

Böylesi sıkıntılı bir tablo karşısında..

Suçlanan insanların, gerçekten masum iseler.. 

Tahliye olmaları sırasında, cezaevinin kapısının önünde bir açıklama yapıp..

“Farkında olmaksızın dahil edildiğimiz darbe girişiminde şehit olan insanlarımızdan dolayı, büyük bir üzüntü içindeyiz..” diyerek..

Birer Fatiha okuyup.,.

Şehitlerin ailelerine taziye dileklerini ulaştırmaları..

Ve meşru hükümetin yanında olduklarını açıklamaları gerekirken..

“Çalındı borular haydi ileri

Bozuldu çadırlar kalmayın geri” ifadesi de bulunan İzmir Marşı’nı söylemeleri..

Tam da.. 

“Yalova kampının bozulup..

Çadırların toplandığı..

Geri durulmaması gerektiği”ni söylermiş gibi..

Farklı anlamları çağrıştıran bir marş söylemeleri, hangi aklın eseridir?

Hangi mantığın ürünüdür?

15 Temmuz hain darbe girişiminden dolayı, cezaevine konulanların bir kısmının suçlu olduğunda kimsenin itirazı olmaması gerekir..

Ama az da olsa, cezaevindeki insanların bir kısmının da masum olabilecekleri ihtimalini, tabii ki gözardı etmememiz gerekir..

Biz bu ihtimalleri göz önünde tutarken..

Tahliye olan askeri öğrencilerin tavrı, hiç de hoş olmadı..

Hele hele birlikte okudukları marş..

Yapılan yanlışı katmerleştirdi..

Bize de, “Hangi boru çaldı?” diye..

“Çadırlar bozuldu da, gidiş nereye” diye sorma hakkı doğdu..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23