• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Bu kafada ısrar ederseniz, tüm belediye başkanları müftü olur!

17 Ekim 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

1926’da kabul edilen Medeni Kanun, yürürlükten kaldırıldı..

Yeni bir Medeni Kanun yürürlüğe girdi..Durun bir dakika..

Laikçiler hemen bizi topa tutacaklar..

Yok yok..

Yanlış anladınız..

Yürürlükten kaldırıldı derken..

AK Parti yapmadı bunu..

DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti döneminde gerçekleşmişti kanun değişikliği..

Niçin hatırlatıyorum bunu?

Bazı kafası çalışmaz tipler..

Medeni Kanun’un bilmem kaçıncı kabul ediliş yıldönümünü kutluyorlar..

Hanım ablalar.

Bey abiler..

O kanun 1926’da kabul edildi..

Ama, şu an itibari ile 1926 kabul tarihli Medeni Kanun artık yürürlükten de kalktı..

Siz, yürürlükte olmayan bir kanunun kabul edilmesini kutluyorsunuz..

Uyanın artık..

Farkedin, dünyada neler olduğunu.. 

Türkiye’de nelerin değiştiğini.

Medeni Kanun’un 2001 yılında değiştiğinden habersiz oldukları gibi..

Nikahın belediye memuru önünde kıyılması ile ilgili düzenlemenin de, Anayasa gereği değiştirilemeyeceğini iddia ediyorlar..

Cahilliklerine tüy dikiyorlar..

İçlerinde anlı şanlı hukukçular mı dersiniz..

Hukuk profesörleri mi dersiniz..

Bakanlık yapmış siyasetçiler mi dersiniz..

Hepsi var..

Peki Anayasa’ya aykırı dedikleri nikah kıyma yetkisinin, belediye memuru dışında, müftülere de verilmesini sağlayacak kanun değişikliğine itiraz ederken öne sürdükleri anayasa maddesi ne diyor?

Birlikte okuyalım:

Maddenin başlığı, “İnkılap kanunlarının korunması” şeklinde..

Metni de şöyle:

“Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz: ”

Hukukçu olmanıza..

Hukukçu olmasanız bile, kanun bilginize gerek yok..

Anayasa diyor ki:

Birazdan size bazı kanun ve maddelerini sıralayacağım..

O maddeler, aslında Anayasa’ya aykırı maddeler..

Ama siz, idare ediverin..

Bunlar için Anayasa’ya aykırıymış gibi itirazda bulunmayın..

Anayasa’nın dediği, ayan beyan bu..

Yoksa..

Kanunlarda yüzlerce, binlerce madde var.

Niye diğerleri için değil de..

Sadece birkaç kanun ve maddesi için bu düzenleme yapılıyor ki?

Hani Temel, parayı bir taşın altına saklayıp..

Taşın üzerine de, “Bu taşın altında para yoktur” diye yazmış ya..

1982 Anayasası’nı yapanlar da..

Aynen bu suçluluk psikolojisi ile..

Anayasa’ya aykırı kanun ve maddelerini yazıp.. “Bunları Anayasa’ya aykırı olarak düşünmeyin” demiş..

İşin bu yanı bir kenara..

Laikçilerin gerekçeleri, yine de doğru değil..

Niye?

Anayasa’nın devamındaki ifadelerini okuyalım, siz de göreceksiniz..

174. maddenin devamı şöyle:

“1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;

2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun;

3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;

4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü; ..”

Bizi ilgilendiren bölüm, 4. fıkradaki bölüm..

Ne deniliyor bu bölümde?

“17 Şubat 1926 tarihli 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen” diye başlıyor ve devam ediyor.

Peki, 17 Şubat 1926 tarihli Medeni Kanun, bugün yürürlükte mi?

Hayır, değil..

Kim kaldırdı yürürlükten?

2001 yılında Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümet döneminde, TBMM kaldırdı.. 

O zaman..

Bizim solaklar, neyin davasını güdüyor?

Anayasa’daki koruma hükmü, yürürlükten kaldırılalı 16 sene olmuş..

Şimdi mi uyandılar?

Kaldı ki, kaldıran da Tayyip Erdoğan değil. AK Parti değil..

¥

Solaklar diyecekler ki:

“Ama 1926 tarihli Medeni Kanun’daki ilgili düzenleme, yeni kanunda da benzer şekilde bulunduğu için biz o tarihte itiraz etmedik.”

O zaman, düzenlemenin içeriğine de bakalım..

Ecevit döneminde kabul edilen yeni Medeni Kanun’un 134. maddesi şöyle:

“Evlendirme memuru, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtardır.”

Ne anladınız siz bu ifadeden?

Bugün yapılmak istendiği gibi, devasa bir rejim sorunu olabilecek bir amir hüküm kastı var mı, bu düzenlemede?

Bence yok..

Ama laikçi zorbalar, “Olmaz” diyorlar..

Başka bir şey demiyorlar..

“Müftü nikah kıyamaz” diyorlar..

Kanundaki madde metninde, “muhtar”a bile yetki verilmiş.

Bunlar ısrar ediyorlar: “Müftü kıyamaz!”

Hiç düşünmüyorlar..

“Bugüne kadar yaptığımız zorbalıklar, hep tersine döndü..

Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığına tahammül edemedik, cezaevine koyduk..

Ardından başbakan olarak karşımıza geldi..

Başbakanlığına tahammül edemedik, 27 Nisan muhtırasını verdirdik..

Ardından cumhurbaşkanı olarak karşımıza çıktı..

Bırakalım şu ceberutluğu..

Toplumu biraz rahat bırakalım..”

Demiyorlar..

Ve dayatmacılıkta öyle ısrar ediyorlar ki..

Sırf bunların bu dayatmacılığına ceza kesmek için..

Belediye başkan adayları emekli müftülerden belirlense..

Tüm vatandaşlar gidip, sırf bu yasakçılara inat olsun diye..

Emekli müftülere oy verecek.. Emekli müftüler belediye başkanı seçilecek. Sonra da, “Alın size kanundaki tanımlama ile belediye memuru. Hatta belediye başkanı..  Ama tam benim istediğim kimlikte... Sizin gıcık kaptığınız kimlikte: Müftü..” diyecek..

Ne dersiniz, olmaz mı?

Bence olur!

Çok da iyi olur.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23