• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Gezi isyanındaki ilaç yolsuzluğu ne oldu?

04 Mayıs 2016
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Dün ciddi bir operasyon vardı..

İlaç yolsuzluğu operasyonu..

100’den fazla gözaltı var.

Yolsuzluğun çapının 250 milyon lirayı aştığı belirtilirken, ucunun terör örgütlerine de ulaştığı iddia ediliyor..

Bu haberi okuduğumda, bendeki ilk refleks, “Gezi isyanındaki ilaç yolsuzluğunun gözaltıları mı?” oldu..

Değilmiş..

Dünkü operasyonun yorumunu daha sonra yaparız..

Ama benim için çok daha önemlisi..

Gezi isyanındaki ilaç yolsuzluğunun aydınlanması..

Üzerinden dolu dolu üç yıl geçti..

Hatırlayın..

1960 darbesine gönderme yaparcasına..

27 Mayıs’ta..

27 Mayıs darbesinin yıldönümünde.. 

Gezi isyanı başlatıldı..

Öyle üç-beş çapulcunun yapacağı işler olmadığı, ilk günden belli idi..

İş adamlarından destek aldılar..

Sağlıkçılardan destek aldılar.

Hukukçulardan destek aldılar..

Medyadan destek aldılar..

Paralel yapıdan destek aldılar..

Aldılar da aldılar..

Bu kadar komplike bir isyan..

Üzerinden geçen üç yıla rağmen..

Maalesef ciddi şekilde çözümlenmedi..

Dünkü ilaç yolsuzluğunun hatırlatması ile..

Gezi isyanındaki “ilaç yolsuzluğu”nu aktarayım..

Koli koli ilaçlar..

Divan Otel’in bitişiğindeki otoparka yığılmıştı..

Divan Otel’in bahçesindeki pastane, Gezi isyancılarının tivitlerinden anlaşıldığı üzere, resmen revire çevrilmişti..

İsyancılar Dolmabahçe’deki Valide Camii’ne girdiğinde..

Koli koli ilaçlar, serumlar, tıbbı malzemeler, hemen oraya nakledildi..

Bu işlerin, üç tane çapulcunun organizasyonu olma ihtimali var mı?

Tabii ki yok..

O tarihte bürokratlar..

Hatta Sağlık Bakanı açıklama yaptı..

Koli koli.. Hiç açılmamış şekilde bulunan ilaçların, kamu hastanelerinden çıkartılarak, isyancıların hizmetine gönderildiğini açıkladı..

Hastaneler dışında.. Meydanlarda.. İsyana destek için kurulan çadırlarda bulunan ilaçların büyük kısmının karekodlarında yapılan araştırma.. Korkunç gerçekleri ortaya çıkardı. 

O ilaçlar, resmi makamlara verilen beyanlarda, henüz satılmamış görünüyordu..

 Resmi bilgilerde eczanelerin raflarında gözüken ilaçlar.. 

Gezi isyancılarının hizmetine sunulmuştu...

İsyancılara lojistik destek verenler..

Dört dörtlük delillerle suçüstü olmuşlardı..

Ama..

Arkası getirilmedi..

İstanbul İl Sağlık Müdürü, o günlerde yaptığı açıklamada, soruşturmayı sonuna kadar götüreceklerini ilan etmişti..

Ama geldiğimiz noktada..

Yapılan açıklamalar.

Verilen beyanatlar..

Hepsi, 3 yıl önceki.. Gezi isyanı sürerken yapılan açıklamalarla sınırlı..

Sonrasında..

Bu soruşturma neticesinde, ilaçların hangi devlet hastanelerinden çıkartıldığı..

Kimler tarafından çıkartıldığı..

Hangi eczanelerden, o ilaçların Gezi isyancılarının kullanımına yollandığı..

Eğer satın alınarak yollandı ise..

Kimler tarafından satın alındığı..

Açıklanmadı..

Dahasını söyleyeyim..

Doğrusunu söylemek gerekirse..

Benim de bu konuyu hatırlamam pek mümkün değildi..

Ama Koç sağolsun..

“Koç” dediğimiz.. 

Malum, Koç grubu..

Gezicilerin Divan Otel lobisini, babalarının çiftliği gibi kullandıklarını..

Otelin bahçesindeki pastanenin, zorla da olsa.. Revire çevrildiğini.. Ama polise şikayette bulunulmadığını..

Ve benzeri bilgileri haberleştirdikçe..

Bize öyle davalar açtılar ki..

Kimisi 50, kimisi 100 bin liralık.. 30’a yakın dava..

Toplamı 3 trilyonu bulur..

O davalar kapsamında savunma yazarken..

Verilen haksız kararların temyizlerini hazırlarken..

Tekrar tekrar konuyu araştırdık..

O davalık haberlerin bazılarında geçen ilaç yolsuzluğu bilgilerini ispatlamak için..

Unutturulan ilaç yolsuzluğunun ayrıntılarını tekrar tekrar inceledik.

Hatta bir defasında..

Gezi isyanı sonrasında, ek hiçbir açıklama olmaması dikkatimi çektiğinden..

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nden, konunun hangi aşamada olduğunu sorup öğrenmek ve mahkemelere sunmak istedim..

Görüştüğümüz bürokratlar, ne deseler beğenirsiniz?

“Soruşturmanın sürüyor olması  lazım.. Ama şimdi nasıl bilgi verebiliriz ki? En iyisi siz.. Bir dilekçe yazın.. Sağlık Müdürlüğü’ne hitaben.. O dilekçeye cevaben.. Biz de inceleyip bilgi verelim..”

Evet..

İşin ciddiyeti bu kadar..

Türkiye’de meşru hükümeti devirmek için..

İsyan başlatılıyor..

Kandırılmış gençlerden daha fazla katılım olması için..

Sokaklara bile revirler açılıp, çadırlarda sözümona tedaviler yapılıyor.. Taraftar toplanılıyor..

Tayyip Erdoğan, Gezi isyancılarına, ölümüne meydan okuyor..

Devlet..

İsyancıları kuyruğundan yakalamış..

Açılmamış ilaç kolilerini tespit etmiş.. Derdest etmiş.. 

Girdisini, çıktısını; hangi eczanede, hangi hastanede olması gerektiğini, bilgisayar kayıtlarından tek tek belirlemiş..

Ama ortada hiçbir sorumlu yok..

Kıytırık davaların içinde.

Bir-iki kişi sanık ise..

Onunla yetinilmiş..

İşin vahim boyutunun üstü örtülmüş..

2013 Haziran’ında yapılan açıklamaların üstüne..

Tek bir açıklama yapılmamış..

Bu vesile ile..

Sağlık Bakanlığı’na da..

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne de çağrıda bulunalım..

Ne oldu, Gezi isyanındaki ilaç yolsuzluğu?

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23