• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Gülen-Erdoğan kavgası, Peres’e “One minute” ile başlamıştı!

29 Eylül 2016
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Birçok analistin iddiasına göre..

Gülen grubu ile AK Parti’nin arasının açılmasında ilk kıvılcım “One minute” idi..

O tarihte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan Tayyip Erdoğan’ın, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e, Davos’taki “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” çıkışı..

Mazlumlar adına yapılan o çıkış..

Fetullah Gülen grubunun yıllarca beraber hareket ettiği Tayyip Erdoğan ile yollarını ayırmasına sebep oldu.

El hak, doğrudur..

Bir yanda Hıristiyanlara.

Yahudilere “Diyalog” adı altında şirinlik numaraları yapan Gülen grubu..

İsrail’in sanki ihtiyacı varmış gibi..

Para yardımı yapmaya kalkışan Gülen grubu..

Bir yanda ise..

Dünyanın “5’ten büyük” olduğunu kabul etmeyenlere karşı. 

Yeri geldiğinde en sert cevabı veren Tayyip Erdoğan..

2009’daki “One minute” olayı ile birlikte..

Yollarını ayırmaya başladılar..

İşte yolları ayırtan o sert çıkışın yapıldığı Şimon Peres, son nefesini verdi..

Şimdi Yüce Yaratan’a hesap verecek..

Bizim Kemalistler..

Ölülerinin ahirette gideceği yer konusunda hep şüpheli olmalılar ki..

“Ölünün arkasından konuşulmaz” diyerek, kestirip atarlar..

Bilmiyorum.. Şimdi Şimon Peres’e de sahip çıkarlar mı ama.

15 Temmuz öncesi olsa idi.. FETÖ’cülerin sahip çıkacağından eminim..

Hatırlayın ki..

Şimon hayatta iken..

Gülen grubunun televizyonu olan Samanyoluhaber’in daimi konuğu haline getirilen eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Tayyip Erdoğan’ın “One minute” çıkışını eleştirmişti..

Davos’tan yıllar sonra idi..

“Bayram değil, seyran değil..” sözündeki absürtlük benzeri bir söylemle..

Gülen’in parlak gazetecilerinden Abdullah Abdülkadiroğlu’nun programında..

Şu skandal cümleler kullanılmıştı: “Erdoğan’ın o konuşmayı niçin yaptığını biliyorum.”

Gülenci gazeteci çanak tutuyor: “Niçin yaptı?”

Sami Selçuk da turnayı gözünden vuruyor:

“Karşısındaki adam çok dolu bir adam. Onunla başa çıkamadığı için ‘One minute’ deyip hırçınlaştı. Şimon Peres çok deneyimli, çok bilgili, çok kültürlü bir adam. Usta, kibar bir adam. Başbakan ona karşı direnemediği için böyle bir hamle yaptı.”

Bu sözler sonrasında..

Abdullah Abdülkadiroğlu da..

Sessiz kalarak, söylenilenlere onay veriyor..

O tarihte bu konuşmayı eleştirmiştik.

Sami Selçuk ayrı..

Abdullah Abdülkadiroğlu ayrı..

Dava açtılar..

Korkacak değiliz..

Biri yurtdışına kaçtı..

Diğeri de..

“Düşünce hürriyeti” diye her gün konferans veren “özgürlükçü” görüntüsünün bir “boya” olduğunu ispatladı..

Kutsal kavramlara hakaretlerde bile, “Düşünce özgürlüğü” gerekçesini sunan Sami Bey..

Kendisine yöneltilen eleştiriye katlanamamış, “Bana hakaret edildi.. Hapse atın” dilekçesine imza atmıştı..

Sağlık olsun..

Biz alışığız..

Üç beş aylık hapis cezası istemli dava açıldı diye..

Yolumuzdan dönmeyiz..

Sami Selçuk’un, Şimon Peres’e övgüler düzdüğü tarihlerde. 

Gülen grubunun doğru yola dönmesi konusunda ümidimizin varlığından olsa gerek..

Mübahale davetinde bulunmuşum..

15 Temmuz’dan sonra..

Artık böyle bir davete gerek yok ama..

O tarihteki mübahale metnini, tekrar vereyim..

Hangi dönemlerden geçip, bugünlere geldik..

Hatırlayalım..

“Benim sadece Aktif Sen sendikasına üyeliğim var. FETÖ ile ilgim yok..” diyenlerin..

“Benim sadece Bank Asya’ya para yatırmışlığım var. Başka ilgim yok” diyenlerin..

Böyle böyle kendilerini FETÖ konusunda kusursuz göstermeye çalışanların..

O günlerde, nelere gözlerini yumduklarını görmüş olalım..

Dindar insanların zekat paraları ile kurulan Samanyoluhaber’deki bebek katili Şimon Peres’e yönelik övgü, dindar Başbakan Tayyip Erdoğan’a ise sövgü sonrasında Gülencileri davet ettiğim mübahale metni şöyle idi: 

“Türkiye’de yıllarca süren başörtü yasağını kaldıran.. İHL’lerin katsayı mağduriyetini gideren.. Sadece Türkiye’deki değil, Filistin ve dünyanın dört bir yanındaki mağdurların hamisi ve hadimi olan Tayyip Erdoğan ile Şimon Peres’i karşılaştırıp..

Binlerce Filistinlinin kanına giren Şimon Peres’ten yana tavır alanlar.. Peres’i övenler.. Peres’in övülmesine seyirci olanlar.. Bu övgünün yapılması için ekranlarını açanlar ve bu övgüden dolayı özür dilemeyenler haklı iseler, Allah’ın lâneti bizim üzerimize olsun..”

Mübahalenin ilk bölümü burda bitiyordu..

İkinci bölümde ise şu ifadeler vardı:

“Eğer Şimon Peres’in Müslüman insanların kanına girdiği doğru ise, Filistin’de binlerce masumun katili ise.. Tayyip Erdoğan’ın ‘One minute’ çıkışı ile ilgili olarak ‘Onunla başa çıkamadığı için ‘One minute’ deyip hırçınlaştı’ şeklindeki ifadeler yalan ise.. Şahsi kaprislerin sonucunda, Tayyip Erdoğan’a böyle tezviratta bulunuluyor ise; Allah’ın lâneti, bu haksızlığı yapanların, bu haksızlığa imkân tanıyanların.. Bu haksızlıklardan pişman olmayıp, özür dilemeyenlerin üzerine olsun!”

Teklifimiz kabul görmedi..

Ne Fetullah Gülen.

Ne editörü Osman Şimşek.

Ne de Şimon Peres’e övgü sözlerinin yayınlanması sırasında sessiz kalan Abdullah Abdülkadiroğlu, mübahale davetimize cevap vermediler..

Şimdi belki de..

Uyanık olduklarını sanarak..

Kaçındıkları..

O mübahaledeki sonuca layık görüldüler..

Doğrusunu, tabii ki Yüce Yaratan bilir!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23