• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Gülen’in vakfı, vakıf malına göz dikti!

09 Şubat 2015
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

17 Aralık’ta, kıldan tüyden bir-iki yanlışı dillerine dolayıp; “Asrın yolsuzluğu” iddiaları ile takdim ettiler.

Şimdi ortaya çıkıyor ki.. “Asrın yolsuzluğu”, bir değil, onlarca imiş.. Ve  failleri de, 17 Aralık’ta suçlananlar değil, suçlayanların ta kendileri imiş!

17 Aralık’taki suçlamaları yapanların hangi uzantılarına baksak, yolsuzluk konusunda hepsi tel tel dökülüyor..

Örneğin.. 17 Aralık ertesinde.. Sözde yolsuzluklar aleyhine gündem oluşturmak için açıklamalar  yapan Gülen grubunun derneklerinden birisi.. 

İşadamlarının, sanayicilerin kurduğu bir dernek..

TUSKON adı ile örgütlenmişler..

“Paraya para demeyen”, Gülen grubuna bağlı bu işadamları..

Sanki ülkede parasını verip, kiralayacakları özel şahısa ait hiçbir arsa bulamamışlar gibi..

Gitmişler devlete ait, Milli Emlak’ın onlarca dönümlük arsasına çökmüşler..

Trilyonlarla oynayan hayırsever işadamları..

Dernek kurup.. Devletin arsasına konmuşlar..

İzah edebilecek bir babayiğit varsa..

Buyrun açıklasın.

İşadamları devlet arsasına çökmüş de..

Medyaları çok mu temiz?

Dürüstlük edebiyatı yapan Gülen grubunun gazetesi Zaman’a bakalım..

Onun da konduğu taşınmaz, yine devletten..

Adamlar bedavaya alışmışlar..

Okul arsasını alıp, gazete binası yapmışlar.

Bin bir dalavere ile..

Sonra da utanmadan, başkalarına dürüstlük nasihati yapıyorlar!

Cuma günkü gazetemizde sürmanşet olan, muhabirimiz Hüseyin Kulaoğlu’nun haberinde anlatılan hokkabazlık ise.. 

Artık zirve örnek konumunda..

Fetullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı bir vakıf, bir başka vakfın yalısına çökmüş!

Çöken vakıf, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı..

Malına çökülen vakıf, Osmanlı döneminden kalma, Köprülüzade Ahmet Paşa Vakfı.

Çökülen mal, Boğaz’daki 50 trilyonluk bir yalı!

Nasıl olmuş çökme işlemi?

Önce, kurdun kuzu arama misalindeki gibi..

Boğaziçi’nde, boğazlarına layık bir yalı aramışlar..

2000’li yılları, metruk şekilde geçirmiş, Sahilhane’yi bulmuşlar..

“Bu; bize kolay bir lokma” demişler..

Ahşap yalıda, önce şaibeli bir yangın çıkmış..

Sonrasında, yalının sahibi vakıf yetkililerine, “Siz burayı bir an önce birilerine verin, yoksa yalı-malı hiçbir şey kalmayacak. Boş arsaya dönüşecek” mesajı ulaştırılmış.

Ardından da..

Kendisi de bir vakıf olan, Gülen’in Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı piyasaya çıkmış..

“Biz burayı restore ederiz. Karşılığında da 21 yıl ucuz kira ile kullanalım” demiş..

Dediğini de yapmış..

İyi de kardeşim.

Sen bir vakıfsın..

Güya kurucuların.. Para bastırıp, hayır işlerinde kullanılmak üzere vakıf kurmuş.

Kamuoyuna verdiğiniz mesaj bu..

Sizin ne işiniz olur, yalı ile.

Ne işiniz olur; dünyanın dört bir yanından getirttiğiniz etkin isimleri, Boğaziçi Köprüsü altında resim çektirip, ardından da grubunuzun silahşörleri yapmakla....

Ne işiniz olur; ülke içindeki beynine girmek istediğiniz kişilere, denize sıfır noktada kahvaltılar yaptırıp, ardından da “maaşlı elemanınız” gibi çalıştırmakla...

Siz vakfı mısınız?

Yoksa, vakıfın malına göz diken, akbaba mısınız?

Bu noktada çağrım önce Üsküdar, sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne..

Önce yangından başlasınlar.

O yangın, kim tarafından çıkartılmıştır?

Yangının üstündeki perde, kaldırılmış mıdır? 

Sonra çağrım, Vakıflar’a..

Anıtlar Kurulu’na..

Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne..

O restorasyona kim onay vermiştir?

Hem restorasyon yapılan vakıf açısından..

Hem de şu an o yalıyı kullanan vakıf açısından..

Gerekli soruşturmalar yapılmalı.

Düşünsenize..

Bir vakfın onlarca trilyon liralık bir yalısı var..

Ama o yalı.. Yıllarca değerlendirilemiyor.

Adeta sahipsiz..

Ahmet’e, Mehmet’e ait bir gecekondu sözkonusu olsa..

Bir gün boş kalmasın diye..

İnsanlar nasıl çırpınırlar..

Ama 50 trilyonluk yalının sahibi bir vakıf olunca..

Kimsenin umurunda değil..

Anıtlar Kurulu bin dereden, bin kova su getiriyor.

İmar Müdürlüğü, “O olmaz, bu hiç olmaz” diye, işi yokuşa sürüyor.

Vakıflar “Biz ne yapabiliriz ki?” diye konuya Fransız kalıyor..

Yalı yıllarca boş durduktan sonra.

Göz diken vakıf düşmanlarının, kirli emellerine meze oluyor!

Vakıflar’ın incelemesi gereken, bir başka yön de.. Gazeteciler Yazarlar Vakfı’nın, bu yalıya konması..

Sorsunlar bu vakfa..

Sizin ne işiniz olur, boğazdaki bir yalı ile..

Siz vakıf mısınız? Devlet içinde devlet mi?

Hangi para ile o yalıyı restore ettirdiniz?

Kasanızdaki para ile mi?

Yoksa şimdi yöneticilerinin değişmesine karşı çıktığınız Bank Asya’dan alınan paralarla mı?

Şu an o yalıya ödediğiniz çerez parası niteliğindeki kira...

Yalısına el koyduğunuz vakfın bir malına ihanet etmek değil midir?

Bir vakıf.. Bir başka vakfın malına böylesine ihanet içinde olabilir mi?

Sorsunlar. Soruştursunlar. Ve açıklasınlar..

73 milyon da, öğrensin, “Bunlar vakıf insanlar mı? Vakıf mallarına göz diken çöküntüler mi?”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23