• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Halka sorduk, birini tercih etti.. Daha neyi tartışıyoruz?

18 Nisan 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Diyorlar ki: 

“Evet: 51,41.. Hayır: 48,59.. Vicdanınız rahat mı?”

Yani şunu söylemek istiyorlar..

Küçücük bir farkla, başkanlık sistemine geçiyoruz, bu hak mıdır? Bu adaletli bir çözüm müdür?

Takdim yanlış olunca..

Cevabı da yanlış olabilir..

Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince..

Sonraki düğmeler de haliyle yanlış olur..

Oysa..

Takdimi şöyle yapsak...

“Önerilen iki sistem var.. Halka soracağız ve hangi sistemin yürürlüğe gireceğini öğreneceğiz.. Sistemlerden birisi cumhurbaşkanlığı sistemi ve diğeri de parlamenter sistem.. ‘Hangisi olsun’ diye  halka soruyoruz ve cevabına göre sistemimizi belirliyoruz..”

Ve referandumun sonuçlarını da..

Bu takdime göre anlatırsak..

Referandum sonucunu da, daha sıhhatli değerlendirmiş oluruz.

Hokus pokus yapmamış oluruz..

% 48.6’yı, % 51.4’den daha büyük bir sayı imiş gibi göstermemiş oluruz..

Önceki günkü referandumda halk ne dedi?

% 48.6’lık kesim “Parlamenter sistemi istiyoruz” dedi...

% 51.4’lük kesim ise “Cumhurbaşkanlığı sistemini istiyoruz” dedi..

Bu durumda ne yapılması gerekir?

Tabii ki, cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmeli..

Ama beyefendiler, kendilerini dev aynasında gördükleri için..

Kendilerini ayrıcalıklı insanlar olarak kabul ettikleri için..

Kendilerini beyaz, başkalarını zenci gördükleri için..

Onlar % 48.6 oy aldıkları halde..

% 51.4’lük çoğunluğa üstün gelmeye çalışıyorlar..

“Biz daha az oy aldık ama.. Olsun.. Yine parlamenter sisteme devam edilsin” dayatmasında bulunuyorlar..

Bunu, biraz seçime şaibe karıştırmak isteyerek.

Biraz da vicdanlara seslenerek yapmaya kalkışıyorlar..

Lafı eğip bükmeye gerek yok..

İki sistem var..

Halkın değil 1 milyon 400 bin fazlası..

Tek bir kişisi bile, hangi sisteme fazla oy vermiş ise..

O sistemin yürürlüğe girmesi, zorunlu..

Parlamenter sistemin ne üstünlüğü var ki, azıcık az oy alması halinde, farkı görmezden gelelim..

Cumhurbaşkanlığı sistemi yerine, daha az oy çıkan parlamenter sisteme devam etmeyi tercih edelim?

Başkanlık sitemi olunca, % 51.48 yetmiyor..

Peki “hayır” oyları % 50.00000001 çıksa idi.. 

“Yaşa, varol.. Parlamenter sistemle yönetileceğiz” demeyecek miydiniz?

Diyecektiniz..

O zaman sizin oylarınızdan 1.4 milyon fazla kişi başkanlık istediği halde, niye “Sonuç vicdanınıza sığıyor mu” diye soruyorsunuz?

Aslında bu arkadaşların vicdan ile pek işleri de olmaz..

İşleri hep “kanun” iledir..

Kanunda köşeye sıkıştılar mı..

Vicdan istismarına soyunurlar..

Burada da aynısını yapıyorlar..

Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkındaki Kanun’un 8/3. maddesinde şöyle deniyor:

“Geçerli oyların yarısından çoğu ‘Evet’ ise, anayasa değişikliği Türk Milleti tarafından kabul edilmiş olur.”

Anlaşılmayan bir yer var mı?

Yok..

Yarıdan bir fazla değil..

Yarıdan 1 milyon 400 bin fazla “evet” çıkmış..

Artık bu dakikadan sonra..

Vicdan istismarına hiç gerek yok..

İşin aslı ne?

Halkın iradesini çalmışlar..

İşin başında hırsızlık yapmışlar.

Parlamenter sistemi halka dayatmışlar..

Dolayısı ile maça 1-0 önde çıktıklarını kabul ettirmek istiyorlar..

Oysa halkın önüne iki seçenek koyulmuş..

Halk tercihini yapmış.

Daha önce darbeciler eli ile dayatılan parlamenter sistemi reddetmiş.

Çalınan iradesine sahip çıkıp, geri almak istemiş.

Milli irade hırsızları, darbeci kalıntılar, gerçeği hemen kabul ederler mi?

Mümkün değil..

Ortada ihtilaflı bir mal olduğunda..

Hırsızın kaybedeceği bir şey olmadığı için..

O mal, zaten onun olmadığı için..

İşi sulandırmak.. Zamana yaymak.. Geciktirmek ister..

Bunlar da aynısını yapıyorlar..

Zarfın üzerinde mühür yokmuş.

Pusulanın arkasına mühür basılmamış..

Eeee?

Zarfta veya pusulada mühür yok ise..

“Hayır” oyunda da yok.. “Evet” oyunda da yok..

Geçersiz sayılacak ise..

“Evet” oyu da geçersiz sayılır.. “Hayır” oyu da..

Mühürsüz pusulalarda ne kadar “evet” ve ne kadar “hayır” olduğunu nereden biliyorsunuz?

Ama dedik ya..

Milli iradeyi, darbe döneminde çalmışlar.. Halkın elinden gaspetmişler..

Şimdi halk milli iradeye sahip çıkmak isteyince..

Mızıkçılık yapıyorlar.. 

Kıldan tüyden sebeplerle, seçimin geçersizliğini iddia ediyorlar..

Şunu ispat ederlerse, “Eyvallah” derim..

Bir sandıkta, toplam oy kullanandan fazla pusula çıkmış ise..

Bir sandıkta, “hayır oylarının tamamı mühürlü.. Ama evet oylarının büyük çoğunluğu mühürsüz” çıkmış ise.. 

İşte o durumda, bu işin üzerine ciddi ciddi gitmemiz gerekir..

Aksi takdirde.. Bağımsız bir kurul olan Yüksek Seçim Kurulu’na bağlı görevlilerin (belki de kasten, tuzak kurmak için) vazifelerini yapmadıklarından dolayı..

“Milli İrade”nin darbecilerin elinden geri alınmasında, niye şaibe oluşsun ki?

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23