• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

İhsan Hoca’ya din öğretmeye kalkan Altaylı’nın kanun cehaleti!..

29 Eylül 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Bunların her gün tartıştıkları..

Bünyelerinde onlarca hukukçu barındırarak, sözümona artık ezbere bildikleri konularda bile..

Ne kadar cahil olduklarını size göstereyim..

Ondan sonra da..

Kendi itirafları ile..

“Bizim hayatımızda İslam’dan eser yok” dedikleri halde..

İslam konusunda ahkam kesmeye kalkışmalarının anlamsızlığını görün..

Fatih Altaylı’dan bahsediyorum..

İki gün önce..

Caner Taslaman’ı..

Hasan Onat’ı..

Ali Köse’yi karşısına alıp..

Onlara adeta dikte ettirerek, “İslam dininde ne var, ne yok” uzun uzun tartıştılar ya..

Akılları sıra “İslam’da kadının kıyafeti düzenlenmiş mi, düzenlenmemiş mi.. Sınırlandırılmış mı, başıboş mu bırakılmış?” anlattılar ya..

İslam’ın gerçeğini mi anlattılar..Yoksa, kendi kafalarında olmasını istedikleri İslam’ı mı anlattılar, siz de kıyaslayarak görmüş olun..

Somut örneğim..

Fatih Altaylı’nın, dünkü yazısından..

Maliye Bakanlığı’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu torba yasa değişikliği tasarısı ile ilgili yorumda bulunmuş beyefendi.

Motorlu Taşıtlar Vergisi Yasası’nda yapılmak istenen değişiklik hakkında bakın ne yazmış, üç tane profesörü karşısına alıp, İslam’ın kurallarını oyuncak haline getirmeye kalkışan, bilgiç Altaylı:

“... ben size söyleyeyim, böyle bir artış ‘yasal’ değil.

Tam aksine gayri yasal.

Öncelikle Anayasa’nın 73. maddesi ‘vergi yükünün adaletli dağıtılması’ gerektiğini söylüyor.

Sadece otomobil sahiplerine böyle bir zam adaletli değil.

Ki zaten mümkün de değil.

Motorlu Taşırlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrası, çok açık biçimde bu artışa engel.

Kanun diyor ki: ‘Motorlu Taşıtlar Vergisi her yıl başında yeniden değerleme oranında artırılır.’

Yine aynı madde ekliyor: ‘Bakanlar Kurulu bunu yeniden değerleme oranının yüzde 50’sini geçmemek üzere artırabilir, yüzde 20’sini geçmemek üzere azaltabilir.’

Yani Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne yapılacak zam, 2017 yılı için açıklanan yeniden değerleme oranı yüzde 9.7’nin en fazla yüzde 50 üzerinde olabilir.

O da yuvarlak hesap yüzde 15 olur.

Bunun üzerindeki vergi zammı yasaya aykırıdır.

Bir tüketici hakları koruma derneğinin yapacağı itirazla bu artış yargıdan döner.

Tabii Türkiye’de yargı diye bir şey kaldıysa.”

Hani deveye “Boynun niye eğri” demişler de, “Nerem doğru ki” cevabı vermiş ya..

Altaylı’nın bu yorumları için de, aynısını söylemek gerekir..

Yapılmak istenen, zaten kanun değişikliği..

Altaylı diyor ki, “Yapılacak değişiklik, kanuna aykırı!”

Onlar da zaten, mevcut kanunu değiştiriyorlar ya..

Kanun değişince, senin “Mevcut kanuna aykırı” diyeceğin bir madde kalmayacak ki..

Beyefendi meydanı boş bulmuş.. İslam’ın kurallarını alaya almak için, tahkir etmek için vıdı vıdı konuşuyor ya..

Aynısını burda da yapmaya kalkışmış..

Değişiklik önerisinin, hiyerarşik olarak kanunun altındaki bir düzenleme ile yapılmak istendiğini sanıyor olmalı ki..

“Kanuna aykırı” diyor..

Bir tebliğ ile bu değişikliği yapmaya çalışırsanız..

Dediği doğru olur.

Bir genelge ile yapılmaya kalkışılırsa, dediği doğru olur.

Ama kanunun kendisi değişiyorsa, artık “kanuna aykırı” diye bir şey kalır mı?

Tabii ki kalmaz.

Bu kadar basit bir konuyu bile akledemeyen adamı alın..

Bu çok net idraksizliğini aklınızda tutup..

İslam dini hakkında ahkam kesmeye kalkıştığında söylediklerinin tümüne uyarlayın..

Emin olun, söylediklerinin hemen hepsi, aynı mantıksızlığı, aynı tutarsızlığı içeriyor..

Hani diyebilirsiniz ki..

“Altaylı hukukçu değil. Kanunu yorumlarken yanılmış olabilir..”

İyi de..

Hukukçu değil de, İslam alimi mi sanki?

Hukukçu da değil..

İslam alimi de değil..

Alimlere, niye laf yetiştirmeye kalkıyor ki?

Kanunda ahkam kesiyor..

Ama hukukçu değil..

İslam dininde ahkam kesiyor..

Ama kendi beyanı ile, İslam’ın “i”si bile hayatında yok..

 •

Şunu da söylemeliyim..

Kendisi hukukçu olmasa da..

Onlarca hukukçuyu yanında çalıştıran bir kişi..

Açıp telefonu, “Ben böyle yorumluyorum ama.. Haddimi aşıyor muyum” diye hukukçularına sorsa..

Bırakın hukukçuları..

Stajyerlerden birisine sorsa..

Cevabı alacak: “Aman Fatih Bey.. Sakın ha, öyle bir yazı kaleme almayın.. Mevcut kanun, yeni bir kanun ile değiştirilmek isteniyor.. Burada kanuna aykırılıktan bahsedilemez.. Kanunlar her zaman, başka bir kanunla değiştirilebilir!”

Fatih Bey de, bu kadar saçma bir yazıyı kaleme alıp, okuyucunun kafasını karıştırmayacak..

Ama bunlarda bilgi yok.

“Bilene sorma” kültürü de yok..

“Sorup öğrenme” diye bir adetleri de yok..

İşte böylesi bir adam..

Kalkıyor..

Ömrünü İslami araştırmalar için harcayan hocalara, laf yetiştirmeye çalışıyor..

“İslam o değil, bu!” diyor.

“Senin dediğin değil, benim dediğim İslam” diyor..

Kendisine şahitlik yapmaları için de..

Onu arıyor. 

Bunu arıyor..

Birçok kişi, “Hoca doğru söylüyor. Müftü doğru söylüyor” deyince..

Öfkeleniyor..

Sonunda “televizyona çıkma delisi üç kafadar”ı bulup, karşısına oturtuyor..

Onlar da, “Heee doğru diyon” modunda..

İslam’da ne varsa, hepsini yok sayıyorlar..

İslam’da ne yok ise, onlara da tek kelime etmeden..

Programı bitiriyorlar..

Aslında, kendilerini de bitiriyorlar..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23