• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

İki 'şeytan'ın açıklamasını birleştirince!

25 Aralık 2016
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’ın iki gün önceki son açıklamasında, hayli dikkat çeken şeytanca bir ifade vardı..

Diyordu ki Bass, “Rus hükümetinin diğer birtakım politikaları ve bölgedeki davranışlarıyla ilgili olarak Türkiye’nin temkinli davranmasını beklerim!”

Bass bu..

Durduk yerde, boşuna böyle bir laf etmez..

İlerde, “Ben demiştim, dinlemediniz” çıkışının hazırlığını yapmadığı bir şeyi işkembeden sallamaz. 

Bass’ın ülkesinde yaşayan ikinci şeytan F. Gülen ise, Associated Press haber ajansına dün yaptığı açıklamada Rus Büyükelçisi suikastını kendilerinin yaptırmadığını savunarak şöyle diyor: “Bana öyle geliyor ki, bundan sonra da bir kısım kimseleri bu türlü öldürmek suretiyle onu da yine hizmete, hizmet hareketine mal etmek isteyecekler.”

Bu iki şeytanın açıklamalarını bir arada değerlendirdiğimizde..

Bass, Rusya’nın güvenilmez olduğunu belirterek, Türkiye’ye yönelik olumsuz bir eyleme imza atabileceklerini ima ederken..

Pensilvanya da, yakın tarihte Türkiye’ye yönelik yapılacak bir eylemde, kendilerinin suçlanacağını beyan ediyor..

İkisini birleştirdiğimizde..

Rusya’nın sorumlu gösterileceği, Türkiye’ye yönelik bir eylemde, FETÖ bağlantısı çıkabileceği itirafını almış oluyoruz..

Nasıl bir eylemin, kime karşı, ne şekilde olabileceğini tahmin etmek oldukça zor. 

Ama FETÖ’nün (Rusya’da yoğun olmasa bile), Türki cumhuriyetlerdeki hakimiyetini kullanarak..

Oralarda devşirilen bir Rus vasıtası ile Türkiye’ye yönelik bir eylemi pekala düzenletebileceğini söyleyebiliriz..

Rus Büyükleçisi’ne yönelik suikastın tam tersi bir olay..

Rusya sorumlu gibi tutulacak..

Türkiye’ye yönelik olacak..

ABD de, ellerini ovuşturup, “Biz dememiş miydik” diyecek..

Olayın arka planındaki gerçek failin FETÖ olduğu bilgisi ise..

Deşifre edilinceye kadar..

Rantı yenilmeye çalışılacak..

Bu özelliklerdeki bir olayın haberini, Bass ve Gülen ikilisinin açıklamalarından öğrenmiş oluyoruz..

Ardından da..

Hem Bass’ın, “Biz size dedik ya, temkinli olun” diyebileceği bir olayı yaşayacağız..

Hem de o olay, Rusya’nın sorumlu tutulması için giydirilen elbisenin altında, gerçekte FETÖ kimliği olacağı için.. Eninde sonunda FETÖ ortaya çıkarıldığında..

“Biz böyle suçlanacağımızı önceden söylemiştik” savunması ile, akılları sıra kendilerini kurtaracaklar..

Oynanmak istenen oyun bu..

Biz yine de, “Allah korusun” diyelim..

“Allah şerlerinden emin etsin” diyelim..

Bu vesile ile..

İki şeytanın açıklamasının birbirini tamamlayan bölümlerini birleştirmeye çalışıp, yetkilileri uyarmış olalım..

Birinci şeytanın açıklamasında, başka tilkilikler de vardı..

Onlardan birisi de, ABD silahlarının, Türkiye’deki terörist saldırılarda kullanılmasına yönelik eleştiriler..

Bu konuda bakın ne diyor Bass şeytanı: “Suriye Demokratik Güçleri olarak adlandırılan şemsiye grup altında çalışan Suriyeli Arap gruplara destek sağlıyoruz. Bu şemsiye grup, aynı zamanda PYD’yi de içeriyor. Ancak biz PYD’ye doğrudan destek sağlamıyoruz, silah vermiyoruz, cephane vermiyoruz. Bu konuda birçok iddia olduğunu biliyorum, ancak bu iddiaların hiçbir gerçek temeli yok.”

Şeytanın kaç kuyruğu kaç düğüm gördünüz değil mi?

“Şemsiye grup” varmış.

ABD, “Şemsiye grup”a silah veriyormuş.

Geçtiğimiz hafta Kayseri’de ve Dolmabahçe’de patlayan bombaların izinin, büyük ihtimalle o şemsiye grupta çıkacağını anladıkları için..

“PYD’ye değil, şemsiye gruba silah veriyoruz” diyerek, sorumluluktan sıyrılmaya çalışıyorlar.

İyi de..

Şemsiye grubun içinde PYD de olduğuna göre..

“Biz PYD’ye vermiyoruz” demenin, ne anlamı olabilir?

Önemli olan ne?

ABD’nin silahları, PYD’nin elinde mi, değil mi?

Daha önemlisi..

DAEŞ’e karşı kullanılmak üzere ABD’nin dağıttığı silahlar, patlayıcılar, Türkiye’ye karşı kullanılıyor mu, kullanılmıyor mu?

Kullanılıyorsa ki, kullanılıyor..

Artık “şemsiye grup açıklaması”nın bir anlamı olabilir mi?

Bir defacık da olsa, o silahların Türkiye’ye karşı kullanıldığının tespit edilmesi halinde..

Bir daha o şemsiye gruba silah vermezsiniz, en azından sorumluluğunuz sürgit devam etmez..

Bir yandan da, PYD o şemsiye grubun içinde de olsa ..

Dışında da olsa..

Silahı verdiğiniz adamlara sorarsınız: “Biz patlayıcıyı DAEŞ’e karşı kullanmanız için verdik. O patlayıcının, Dolmabahçe’de ne işi vardı? Kayseri’de ne işi vardı?”

Cevabını alıp, gereğini de yaparsınız.

Bunu izah etmiyor Bass isimli şeytan..

İlkokul çocuklarını bile kandıramayacağı anlatımlarla, “Biz PYD’ye silah vermiyoruz” diyor..

Kimseyi inandıramıyor!

ABD’li şeytanın aynı açıklamasında, Rusya Büyükelçisi’ni ABD’nin FETÖ’ye vurdurttuğunu delillendiren ve Rusya’ya ne kadar kızgın olduklarını gösteren bir cümlesi daha vardı..

O cümle şöyle:

“Rusya hükümeti, uluslararası sınırları değiştirmek ve başka bir ülkenin bir kısmını ilhak etmek amacıyla son yıllarda askeri güç kullanmış olan tek Avrupa hükümetidir.”

Vay vay vay..

Şeytanlığa bakın..

Rusya, bir başka ülkeyi işgal eden, tek ülke imiş..

Kendileri, işgal falan bilmezlermiş..

Afganistan’ı, başkası işgal etti. 

Irak’ı, başkaları yerle bir etti..

Şimdi Suriye’de 6 yılda 60 değişik politika izleyerek, oradaki Müslümanların kanını akıtan, sanki başka bir ülke..

Ha şöyle diyebilir bu şeytan:

“Ben Avrupa ülkeleri arasında söyledim. Biz Avrupa ülkesi değiliz ki!”

Doğru; ABD, Avrupa ülkesi değil..

Ama, yeryüzündeki katliamların, cinayetlerin baş sorumlusu..

Ve bu baş sorumluluğun hesabını vermesi de, yakındır!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23