• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Konuşmayın Balyozcular.. Konuşmayın da sizi adam sansınlar!

05 Ağustos 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Atasözü şöyle:

“Bir şey biliyorsan konuş; ibret alsınlar.. Bilmiyorsan sus; adam sansınlar...”

Balyozculara söylüyorum.

Kemalist geçinen emekli generallere söylüyorum...

Özellikle de “Vesayet Savaşları / İleri Demokrasi Hayalinden Darbe Gerçeğine” adlı kitap yazan emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’a söylüyorum..

Son 3.5 yıldır yaşadığımız FETÖ gerçeğine..

Samimi dindarların, bu FETÖ’cülerle en amansız mücadeleyi yapan kesim olduğu gerçeğine rağmen..

Emekli generalimiz hâlâ, eski kafada..

Hala, irtica deyince FETÖ’yü.. 

FETÖ deyince dini anlıyor..

Tabii din denilince de, İslam anlaşılıyor..

Ve kitabında şöyle yazıyor:

“Sonradan farklı istikametlere yönelmiş olmasaydı; 28 Şubat, 12 Eylül sürecindeki Türk İslam Sentezi dayatmalarının Silahlı Kuvvetler’e yansımalarına karşı birtakım tedbirlerin alınması ​süreciydi.”

28 Şubat’ı yaşamış bir gazeteci olarak.

Bir hukukçu olarak..

Böyle bir sözü sarfeden kim olursa olsun..

“Oha” denir..

Niye oha denir?

Çünkü bir cümlede, 10 tane (lütfen benden 10 tane yanlışı sıralamamı beklemeyin.. Çokluktan kinaye diye kabul edin) yanlış yapılmış da onun için.

“Sonradan farklı istikametlere yönelmiş”miş..

Sonrası, öncesi mi var bu işin..

Sonrasında da başörtü yasağı var..

Öncesinde de..

Açık açık söyleyin.. “28 Şubat sürecinde, başörtü yasağı ile ilgili tüm baskılar amaç dışı idi.. Generaller olarak bizim tasvip ettiğimiz bir husus değildi” diye..

Samimi iseniz, o zaman gelip elinizi öpeyim..

Ama..

Laf salatası içinde..

Köşeye sıkışacağınızı bildiğiniz için..

“Farklı istikametlere yönelmiş” diyerek..

Ülkenin meşru başbakanına..

Bakanlarına..

Hakimlere, savcılara..

Rektörlere yaptığınız tehditleri unutmadık..

Dolayısı ile..

“Farklı istikametlere yönelme” konusu gerçekten bir bilgiye dayalı ise, buyur açıkla..

Açıklamıyorsan, sus, otur yerine..

¥

Bir cümlede 10 yanlış dedik ya..

Devam ediyoruz aynı cümledeki yanlışlara..

12 Eylül sürecinde Türk İslam sentezi dayatması varmış!

Affedersiniz, nerde bu dayatma?

Halkın oyu ile seçimi kazanan Turgut Özal’ın iktidara gelmesini, dayatma olarak mı görüyorsunuz siz, general emeklisi..

Yoksa, bizzat kendi generaliniz Kenan Evren’in, başörtü yasağına gerekçe olarak, kendi kafasından uydurduğu yalan hadisleri okumasını mı kastediyorsunuz?

Darbeyi yapan komutanınız, Allah’ın emrini yasaklamak için, Peygamber’e söz uydurttu..

“Yemeklere kadın saçı düşmesin diye yasaklamış” dedi..

Bu da, Balyozcu paşaya göre, “Türk İslam sentezi dayatmasının, TSK’ya yansıması” oldu!

Vah Türkiye vah!

Daha vahimi..

28 Şubat’ın, sadece TSK’ya yansımaları engellemekle sınırlı imiş gibi gösterilmesi..

28 Şubat dayatmalarının, sadece TSK içinde cari olması halinde..

Yine üzülür, yine yanlış yapıldığını söylerdik ama..

Üniversitelere..

Liselere..

İlahiyat fakültelerine.. İmam Hatip liselerine kadar yaygınlaştırılan başörtü yasağının yaşattığı travmayı da, toplum olarak yaşamamış olurduk..

Balyozcu paşa ise..

Yaşanılanları hafifletmek için..

Travmanın boyutunu küçültmek için..

28 Şubat’ın, “TSK içindeki birtakım tedbirler olduğu” imajı vermeye çalışıyor.

Halt ediyor..

Biz sivil insanlar olarak..

Öğrenci olarak..

Gazeteci olarak..

Kendi halinde esnaf olarak..

İliklerimize kadar hissettik, 28 Şubat’ın zulmünü..

Dolayısı ile..

Ahmet Yavuz paşa, 28 Şubat’ın etkilerini gözlerden kaçırtmaya hiç kalkışmasın..

O günleri yaşayanlar, hâlâ hayatta..

O günleri bire bir yaşayan insanların üzerindeki 28 Şubat travmaları henüz iyileşmiş değil.

¥

Şunun da altını çizelim..

Bu Balyozcu paşa ve avanesi..

Dindar insanları, düne kadar “irtica” ile suçluyorlardı..

Şimdi taktik geliştirmişler..

“İrtica” kavramı yerine.. 

“Türk-İslam sentezi” kavramını, suçlama malzemesi olarak kullanıyorlar..

Hani bir açıdan bakarsanız..

Eski söylemlerinde “İslam” kelimesi hiç bulunmadığı için, daha uyanıkça bir taktik izledikleri söylenebilir ama..

Yaşadığımız süreçte..

Dindar insanların “irtica” ile hiçbir ilgileri olmadığı, dört dörtlük ispatlandığı için..

Şimdi yeni bir “öcü” oluşturmak maksadıyla, “Türk İslam sentezi” kavramı ile, dindarları kötü göstermeye çalışıyor..

Ama boşuna yoruluyor..

Bu ülkenin mazlum insanları, artık bu laf salatalarını yemiyor!

Kendi inancına sahip çıkıyor..

¥

Aynı Balyozcu paşa, uzun uzun anlatımlarla, TSK’nın aslında FETÖ ile mücadele ettiğini, ancak siyasilerin bu mücadeleye destek vermediğini iddia etmiş..

Balyozcumuz, rakamlar vermiş..

Şu yılda şu kadar attık..

Bu yılda bu kadar attık..

O yılda, şu kadar daha attık..

Aslında onların attıkları FETÖ’cüler değil ama..

Attıklarının büyük çoğunluğu, samimi dindar insanlar ama..

Bu itirazi kaydımızı bir kenara not edip söyleyelim..

“300 tane, 500 tane FETÖ’cüyü attınız varsayalım.. Peki, kaç bin tane FETÖ’cü aldığınızı da söyler misiniz, Balyozcu paşam!”

Öyle ya..

50 tane FETÖ’cüyü attınız diyelim.. Ama, aynı yıl, sadece sizin inisiyatifinizle alım yapılan askeri okulların 300 kontenjanının 250’sini FETÖ’cü öğrenciler oluşturuyorsa..

Siz neyin hesabını yapıyorsunuz?

50 tane atmışsınız..

Ki onların FETÖ’cü olup olmadığı belirsiz..

Ama 250 tane almışsınız..

Ve o aldıklarınızın FETÖ’cü olduğu ise..

15 Temmuz ile ispatlandı..

Bu gerçeklere rağmen..

Şimdi söyler misiniz..

Balyozcu Ahmet Yavuz Paşa, hangi akla hizmet ederek, “Vesayet Savaşları” kitabını yazmış?

Hangi akla hizmet ederek, 28 Şubat darbecilerini aklamaya çalışmış?

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23