• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Mekke ve Medine, tüm Müslümanlarca yönetilmeli!

25 Eylül 2015
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Tabii ki, “İstanbul Yenikapı’da, geçen hafta 2 milyona yakın insan teröre lanet mitinginde buluştu.. Buluştu ve dağıldı.. Allah’a şükür, küçücük bir aksaklık yaşanmadı” diyerek..

Mina’daki izdihamda, 1000’e yakın Müslümanın ölümündeki tedbirsizliğin çok basit acemiliklerden kaynaklandığını söyleyecek değilim..

2 milyon insanın, dünyanın herhangi bir yerinde toplanıp dağılması ile..

Hac ibadeti sırasındaki yaşanılanlar..

Çok farklı..

Bu farklılıkta, en önemli unsur, dil!

Yenikapı’ya giden insanlara, “Şu taraftan geçiniz” denildi mi.. Muhataplar anlar.. Ve söylenileni dinler..

Ama hac ibadetinde, farklı dili konuşan insanlar.. Bölgeyi hiç bilmeyen insanlar söz konusu..

İkinci ve en önemli unsur..

Aynı noktaya akın akın insanlar giderken..

Aynı zaman diliminde, akın akın insanlar da, o bölgeden geri dönüyor..

Giden ile geri dönenin kesinlikle karşılaşmayacağı bir güzergah, saat gibi işlemediği müddetçe..

Maalesef bu yanlışlar tekrarlanır..

Yanlışların tekrarlanmaması..

Hem de daha akılcı olanın hayata geçirilmesi için..

Bu seneki iki ayrı kazanın sebebiyet verdiği ölümler..

Bir vesile olarak kabul edilip.

Mekke ve Medine’deki kutsal mekanların yönetimi, İslam ülkelerinin oluşturacağı uluslararası bir yönetime devredilmeli..

Mekke, bütün Müslümanların kutsal mekanı..

1. Dünya Savaşı’ndaki sınırları tespit eden emperyaller, o alanı Suudilere bıraktı diye..

Tüm Müslümanların ortak değeri olan bir yer, niye bir devletin insiyatifine terk edilsin ki?

Hem hac kontenjanları..

Hem, mezhepler arasındaki farklılıklara göre hac ibadetini en sıhhatli şekilde nasıl yapılacağının kurallarını belirleme..

Hem de bu asgari kurallara uygunluğu kontrol etme..

Hacca gelen insanların en güzel şekilde bilgilendirilmesinin de sağlanması açısından..

Özerk bir yönetim tarzına mutlaka geçilmeli..

Aksi takdirde..

İranlı bakan, Suudileri suçlar; “Yakın tarihte, izdihamın yaşandığı bölgede kapatılan yol, trajediye sebep olmuştur” der.

Suudi bakan, suçu kendisinden atmak için, “Hacıların kurallara uymaması, disiplinsizliği, izdihama sebebiyet verdi” der..

Aslında her iki bakanın da söylediklerinde, mutlaka çok ciddi araştırılması gereken hususlar vardır ama, işin başı “güven”dir..

Söyler misiniz, cenazelerin alandan kaldırılması sırasında bile..

Ağır çekim hareket eden..

Hareketlerinde; yaşanan izdihamın ve ölü sayısının vahametinin gerektirdiği hızlılığı göremediğimiz Suudi görevlilere nasıl güveneceğiz?

Gerçekten o bölgede bir yol kapatıldı ise..

O yolun kapalı olmasının verdiği hata ile..

Yanlış yola giren hacıların, gidiş istikametindeki hacılarla karşılaşmasıyla bu vahim tablo yaşandı ise..

Suudi görevlilerin..

O kapanan yolu ve sorumlusunu ortaya çıkaracağına kesinlikle inancım yok.

Sonuçta yine aynı çözümü tekrarlayacağız..

O bölge, hiçbir devlete, hiçbir ırka, hiçbir kabileye bırakılamayacak kadar önemlidir..

Tüm Müslümanların hakkı olan bir bölgedir ve ortak yönetilmelidir..

“Fırsat bu fırsat” diyen şeytanlara da bir çift sözümüz var..

Dünkü acı olayı, kendi ideolojilerine malzeme yapan, solcu ve laikçi bazı internet siteleri.

Bayram falan demeden..

“Şeytan taşlarken izdiham yaşandı..” diyerek..

Çaktırmadan..

“Şeytan taşlarken öldüler” anlamında ince bir mesaj vermeye kalkışmışlar..

Ölenlerin bir kısmı şeytan taşlamaya gidiyordu, bir kısmı da şeytan taşlamadan geri dönüyordu.

Burası doğru. Ama olay, şeytan taşlama sırasında yaşanmadı..

Böyle acı bir olayda bile..

Kendilerine ideolojik malzeme çıkartma niyetindeki zavallılara da şunu söyleyelim..

O insanlar Allah yolunda öldüler..

Ya sizler? Sonuçta sizler de bir gün mutlaka ölmeyecek misiniz? 

Nasıl, nerde, ne şekilde öleceğinizi bile bilmiyorsunuz..

Mina’da ölümlerin arkasında yatan kusurları, hatta varsa kastı araştıralım.. Ama ne ölümleri (kaderi) sorgulamaya hakkımız var..

Ne de, bazı insanların, kendileri ölmeyecekmiş gibi, bu olayları, “cehalet” vs, gerekçelere bağlamasına gerek var..

Profesörler de ölüyorlar..

Şöyle veya böyle..

Ölümler hep cehaletten olsaydı..

“Çok bilmiş”leriniz beşer-onar ölür müydü?

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23