• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Nihayet itiraf etti: Prof. ile yurttaşın oyu aynı olur mu?

20 Ocak 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

“Bir zamanlar bu ülkede, bu adam Anayasa Mahkemesi Başkanı idi” dersem..

Yeni nesil, “Oha” der..

Gerçekten öyle..

28 Şubat sürecinde Anayasa Mahkemesi Başkanı olan..

Başörtü yasağı ile ilgili düzenlemeler önüne geldiğinde, “Başörtü kullanmak, laikliğe aykırıdır. Dolayısı ile kanunda başörtünün yasak olduğuna dair bir metin bulunması gerekmez. Laiklik kavramı, başörtünün yasaklığı için yeterlidir” diye içtihatlar üreten..

Refah Partisi’nin kapatılması kararına imza atmak için inanılmaz güç sarfeden..

Ama emekliliği geldiği için, o büyük gururu(!) Necdet Sezer’e devreden Yekta Güngör Özden..

 Şimdilerde, Sözcü’ye takılıyor..

Dünkü yazısında diyor ki: “AKP’nin günümüz milletvekillerinin nerdeyse dörttebirinin Fetullahçı olduğundan söz ediliyor.”

Devamında, “Yaşa varol FETÖ” de diyecek ama..

Biraz utanıyor..

Hiç düşünmüyor, koca hukukçu adam, “AK Parti’de değil dörtte bir.. Yani 80 milletvekili.. 10 tane milletvekili olsa..

Anayasa değişikliği geçmez..

AK Parti’nin morali sıfır olur..

FETÖ’cüler, böyle bir fırsatı.. Niye kaçırsınlar ki? AK Parti’yi beyninden vuracak bu atışı, niye yapmasınlar ki?”

Ama adam Kemalist ya..

Darwinci ya..

Bilimsel takılanlardan ya..

Böyle, ipe sapa gelmez iddialarla, hayaller kuruyorlar..

Kendi küçük dünyalarında, kendilerini avutuyorlar..

Arkasından, hayalindeki 80 FETÖ’cü milletvekilinin, Anayasa oylamasına “hayır” oyu vermemesinin sebebini de şöyle izah ediyor, bu ülkede yıllarca Anayasa Mahkemesi’nin başında bulunan adam: “Bunlar, RTE’ın kendini bunlarla ilgisiz göstermek için ilk seçimde dışlayacağı endişesinde gösteriliyorlar.”

Aman Ya Rabbi..

Bu ne kafa?

17 Aralık’ta, üç kuruşluk emniyet şube müdürü.. Hayatını riske atarak, bakanlara karşı suç işleyerek, fezleke hazırlıyor.

Üç kuruşluk savcı, bu fezlekeleri işleme koymaya kalkıyor..

Ama FETÖ’cü milletvekili..

Hem de gizli oylamada..

En tabii hakkı olan “hayır” oyunu kullanamıyor..

Bunu iddia edenin aklından şüphe derim..

Diyeceksiniz ki, “Niye şüphe ediyorsun ki.. ‘Başörtü laikliğe aykırıdır’ diyen bir adamda, akıl olduğunu kim söyleyebilir ki.. Siz de şüphe edesiniz..”

El hak, doğru..

20 yıla yakın süre, Anayasa Mahkemesi’nde üyelik, başkanlık yapan bu adam, bakın başka neler söylüyor:

“Seçimlerde her yurttaşın bir oy kullanması ayrı. Anayasa değişikliğinde Anayasa profesörü ile sâde bir yurttaşın bir oy kullanmasının gerekçesi inandırıcı, doyurucu ve gerçekçi midir?”

Bu ne demek?

Bu şu demek:

“Ulan öküzler.. Profesörün bir oyu ile.. Profesör olmayanın bir oyu aynı mı? Profesöre üç oy, sade vatandaşa iki oy, sade vatandaşlığı haketmeyenlere bir oy hakkı verilmeli.. Okuması yazması olmayanlara da hiç oy hakkı verilmemeli..”

Yok öyle..

“Çoban ile profesörün oyu aynı mı?”

Bunu aşmış adam..

“Sade yurttaş” diyor..

“Sade yurttaş” dediğine göre..

Artık biraz eşelerseniz..

“Profesör olmayan..”

“Sade vatandaş olan..”

“Sade vatandaş da olamayan..”

“Hiç oy kullanamayacak kadar tahsilsiz olan” ayrımlarını yapmaya da mecbur olursunuz.. 

Yekta Güngör benzeri istemezükçülerde..

Bir mantık çelişkisi de yok mu?

Bir yandan, “Profesör ile sade vatandaşın oyu aynı olmamalı” diyorlar..

Sonra da..

Vatandaşların oyları ile belirlenen Millet Meclisi’nin yasama yetkisinin, değişiklik sonrasında işlevsiz kalacağını iddia ediyorlar..

Beyler..

Siz zaten, o meclisin yasama yetkisine inanmıyorsunuz ki..

“Sade vatandaşlar gaspetmişler, aslında meclisi profesörler belirlemeli idi” diyorsunuz.. 

Bunu savunurken, değişiklik sonrasına atlamanıza gerek yok.

Şu anki meclise de inanmıyorsunuz siz..

Bir başka çelişki de..

Demokrasiye inanıyor görünüp..

Halkın seçeceği milletvekilleri için, “Cumhurbaşkanı belirleyecek.. Kuvvetler ayrılığı sona erecek” diyerek karşı çıkmaları..

Nihayetinde seçim yapılmayacak mı?

Cumhurbaşkanı, milletvekillerini belirliyorsa..

Halk, o cumhurbaşkanının belirlediği milletvekillerine oy vermez.

Olay biter.

Ama bu istemezükçüler.

Nasıl ki, başörtü yasağında.. Kendi zalimliklerini, halka dayattılarsa..

Şimdi de..

Ülke yönetiminde..

Yargının, yöneticilere haksız müdahalelerine set çekecek yeni düzenlemeye engel olmaya çalışıyorlar..

Başarabilirler mi?

Hiç sanmıyorum!

Aslında başkanlık sistemini..

Veya şu anki getirilen hali ile, cumhurbaşkanlığı sistemini, çok çok beğeniyor değilim..

Bence, öyle de olur, şu anki hali ile de olurdu..

Ama, değişiklik karşıtı bu fanatikleri görünce..

“Bu değişiklik, gerçekten zorunlu” noktasına geliyorum..

Gerçekten de..

Bu zorbalar, itiraz ediyorlarsa..

Bu yasakçılar, kızıyorlarsa..

Değişiklikte, bunları rahatsız eden, bir şeyler olmalı..

Anayasa değişikliği tartışmasına, yazımızın konusu olan Yekta efendinin uzun yıllar üyelik yaptığı Anayasa Mahkemesi açısından bakacak olursak.. 

Değişiklik ile.. Artık Anayasa Mahkemesi’nde asker üye olmayacak..

12 Eylül darbe anayasasına göre, 11 üyeden ikisi subay idi..

2010 değişikliği ile, 17 üyeden 2’sinin asker olması öngörüldü..

Şimdi yapılacak değişiklik ile.. 

Artık subaylara verilen kontenjan tümü ile kaldırılıyor..

İşte bu “istemezükçü”lerin itirazları da..

Buna.. 

Bunun gibi, zorbalık ürünü uygulamaların sürdürülemeyecek olmasına..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23